Yine mi Denizli?

Bir zamanlar bir İskender vardır. Büyük İskender değil canım, kendini Peygamber ilan eden İskender. Tam bir psikiyatrik vaka.

Şimdi de başımıza Fatma Durmuş çıktı. Servergazi Beldesinde oturan ev kadını Fatma; " Bu bereketli topraktan peygamber çıkar da Yunus Emre gibi yeni bir şair niye çıkmasın" demiş, yallah vermiş kendini şiire.

Aman Allah'ım !

Şiir ancak bu kadar kötü yazılabilir. Kafiyeyi uydurmuş ya, hece vezni tutmuyor. Anlam desen hak getire. Ajdar'a sipariş versen daha iyisini yazar. Nasıl olduysa bir de bastırmış garibim. Kefen parasını verdi herhal.

Belli ki meczup. Ben böyle birkaç kadın tanımıştım. "Allah'la konuştum, Peygamber'le konuştum" derler bir takım ipe sapa gelmez şeyler anlatırlar. Bizim saf, temiz Anadolu kadınımız da "Ola ki konuşmuştur neme lazım günaha
falan gireriz... Ola ki evliya mevliyadır çarpar bizi yamuluruz" korkusuyla sesini çıkarmaz.

Bir de meddahları varsa tamamdır artık. Kapısından eşiğinden ayrılan olmaz. Uçururlar, kaçırırlar neler neler ederler.

İnternetten takip edebildiğim kadarıyla -inanmıyorum ya-kitabı Diyanet İşleri Başkanlığı tavsiye etmiş. Eğer hakikaten gözden kaçtıysa (incelenerek tavsiye edildiğine kesinlikle inanmam) dikkatsiz sorumlularının cezalandırılacağına eminim.
Bir meczubun saçmalıklarından nemalanmak isteyenleri de fikrin namusu adına kınarım.