Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Temmuz '22

 
Kategori
Tenis
 

Yine Novak Djokoviç

WİMBLEDON 2022 ŞAMİYONLARI ;
Kadınlarda ; Elena Rybakina – KAZAKİSTAN
Erkeklerde ; Novak Djokoviç – SIRBİSTAN.
1877 yılından beri yapılmakta olan dünyanın en eski ve klasik tenis turnuvası Wimbledon beklendiği gibi Novak Djokoviç’in şampiyonluğu ile sona erdi.. Bu Djokoviçin burada üst üst kazandığı 4. Şampiyonluk..Eğer bu turnuva 2021 de corona nedeniyle iptal edilmemiş olsaydı, muhtemelen onu da alacaktı...Kimseye bir şey kaptırmaya niyeti yok.
Novak Djokoviç hakkında ne yazarsın diye sorsalar şunu yazardım;
-‘’Bir tenisçi için başta tecrübe olmak üzere, fizik, soğukkanlılık, özgüven herşey fazlasıyla mevcut’’ Böyle olunca sanki korta adım attığında maça 1-0 önde başlıyor..
Sayı ve set vermekten çekinmiyor...Morali hiç bozulmuyor. Kaybettikçe kaybettiren bu psikolojik oyun onu hiç etkilemiyor...Tekniği mükemmel....Masa tenisi oynar gibi topu rakip sahanın istediği yerine kondurabiliyor. Servisleri etkili...
Turnuva boyunca maç heyecanıyla eşini daima hüzünlü bir ifadeyle izleyen hayat arkadaşının güldüğünü ancak Novak maçı kazandığında görebildim...
Djokoviç’in rakibi Nick Kyrgiona’a gelince;
27 yaşında. Tipik bir Avustralya aborjini görüntülü, uzun boylu, hafif kamburumsu, acele işi varmış gibi, acele hareket eden ama asla Dünyanın 1 numarası Novak2a rakip olabilecek bir tenisçi değil...Bugüne kadar dünya sıralamasında çıktığı en yüksek yer. 13.lük...
Ama şanslı...Şayet Nadal sakatlanıp turnuvadan çekilmese onun rakibi olacaktı...Dolayısıyla hem Nadal’ı, hem Movak'ı ardarda yenebilecek bir yetenek değil...
Cuma günü 5 set oynayan Djokoviç karşısına dinçlkle gelse bile direnmesi maç kazanmaya yetecek gibi değildi...Djokoviç’e göre yarı finalde zorlandığı maçtan daha kolay bir maç oldu...
Kyrgion özelliği görüldü ki servisleri. Çıkarması oldukça güç olan çok pis ve etkili servis atıyor....Öyle ki, ace’den ayni doğrudan servisten Djokoviç’ten iki kat fazla sayı aldı...
.
Sürekli konuşması antipatikti...Gölgesiyle kavga eder bir hali vardı...Kendi kendine konuşuyor, olur olmaz konuşuyor, tribündeki antrenörüne konuşuyor, molalarda hakemlere bir şeyler söylüyor, oturduğu yerde konuşuyordu.
Bu kadar konuşan adamın icraatı da elbette oyunla ters orantılı olacaktı...İcraat yoktu.
Nadal’ın sakatlığının finale çıkardığı şanslı bir oyuncuydu o kadar..
----------------------------
Kadınlara gelince;
Ben şampiyon olan Elena Rybikina’yı değil de Tunus’lu Ons Jabeur’u favori görüyordum..Elena’nın tekniğinin daha iyi olduğunu görmüştüm ama Jabeur Alman rakibnin yenerken.sanki daha güçlü gözükmüştü...
Ancak bir şeyi bilmiyordum...Elena Rybıkina aslen Rus imiş!. Geçen yıl Kazakistan vatandaşlığına geçmiş...Ben de şaşırmıştım. Kortta hiç kazak tenisçi görmemiştim...Hele finalde hiç...Devşirme yani...
Meğer Kazakistan Ruslar’dan böyle devşirme oyuncuları kullanıyormuş.
Ayıp mı?
Neden ayıp olsun.Futbolda Aerollo’yu Mehmet ayıp milli takımda oynatmadık mı? Basketbolda milli takımımızdaki Larkin ABD.li... Atletizm milli takımının yarısı devşirme...Her milletten var.
Bu her yerde , dünyada bile böyle artık.
Dünyada her alanda olduğu gibi sporda da ambargoya uğrayan ve uluslararası yarışmalara katılamayan Rus sporcuların Elena gibi Kırgızistan ve diğer ülke milliyetine geçmesi uzak ihtimal değil..
N.K
 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..