Yirmi dokuz.....

Dile kolay tam 29 sezon aradan sonra Türkiye Kupasını bir daha görmek bana nasip oldu. Oğlum 13 yaşında ve ilk defa Türkiye Kupasını aldığımızı gördü. Şampiyonluğu kaybetmenin travması ile sahaya çıkan Fenerbahçeli futbolcular bu maça bir travma daha görmek istemediklerini belli ederek golle oyuna başladılar. Oyunun başından sonuna kadar Süper Finalin müzmin sakat futbolcusu Alex'in orkestra şefliğinde topa ve rakibe hükmettiler. 3 Temmuz sürecinden bugüne kadar sürekli olarak kaos ortamında maçlara hazırlanan, sürekli olarak aşağılanan bu futbolcular 2. finalden 29 yıllık hasrete son vererek geçen sezonki başarılarının analarının ak sütü gibi helal olduğunu dosta düşmana bir kez daha ispat ettiler. 

Bursaspor'un neden bu kadar kötü oynadığından bahsediyor herkes ama bir de oynatmayana bakalım demiyorlar. Maç 3-0 olmuş tribüneki az sayıdaki Fenerbahçe taraftarı şaşırmış susmuş. Ama sahada maç sanki 0-0 gibi oynayan her rakibe 3 kişi birden basan  topun peşini top toplayıcı çocuğun yanına kadar takip eden Fenerbahçeli futbolcular bu kupayı sonuna kadar hakettiler. Acaba Alex De Souza için bu maçın adamı desek kupaya onun adını versek abartmış mı oluruz diyecektik ki 3 asistini bir de mükemmel bir golle taçlandıran bu futbol aşığına az bile gelecek. 1. dakikadan çıkıncaya kadar sahanın her yerinde her pozsiyonun içinde O vardı. Acaba süper finalin son maçında Aykut Hoca Alex ile başlasaydı nasıl olurdu diye düşünmekten de kendimizi alamadık. Teşekkürler Alex De Souza ve arkadaşları.

Maç gerçekten çok güzel fair play içinde oynandı. Ancak maçın hakemi Bülent Yıldırım maçı çığırından çıkarmak için elinden geleni ardına koymadı. Baroni'nin gol sevincinde takımın armasını göstermesini ve kalbinin onun için attığını ifade eden hareketlerini rakibi kışkırtmak olarak gören hakem müsveddesi sarı kartını göstererek golü cezalanırdı. 2. yarıda ise Emre çok sert bir hareketle yerde kaldığında sarı kartını çıkararak olay mahaline koşunca nihayet diyecektk ki Emre'ye hakemi aldatmaya yönelik hareketten sarı kartı gösterince kan beynime sıçradı. Bir hakem en fazla bu kadar art niyetli olabilir. Böyle atarflı hakemlelrle bizim futbolumuzun ilerlemesini düşünmek hayalciliktir. 

Fenerbahçenin süper finalin son maçındaki çıkan olaylardan dolayı 6 maç seyircisiz oynama cezası alması gerçekten çok ağır oldu. Maçın bitiminde tribünlerdeki onbinlerin takımlarını alkışladığı görüntüleri ortada iken olayların 3-5 emniyet görevlisinin işgüzarlık yaparak tribünllerin önünden ayrılıpr sahanın ortasında sevinen Galatasaraylı futbolcuların etrafını sarmak gibi gereksiz bir eyleme kalkışmasından kaynaklandığını göremeyen PFDK son darbeyide böylece koymuş oldu.

29 yıl aradan sonra Türkiye kupasını kazandıran oynayan oynamayan bütün futbolcularımızı yürekten kutluyorum. Hepinizin bu zor dönemde gemiyi terk etmyerek göstermiş olduğunuz mücadeleden dolayı tebrik ediyorum. Özellikle de geminin kaptanları Alex ve Volkan sizde bu inanç varken artık bizim sırtımızı değil iktidar ABD ordusu gelse yere değdiremez. Hem lig şampiyonluğu hem de Türkiye kupasını kazanan tek Türk Hoca Aykut Kocaman'a da saygılarımı iletiyorum. Ellerinize ayaklarınıza kalbinize sağlık.