- Kategori
- Psikoloji
- Okunma Sayısı
- 732
Yitirilmiş bir şeye karşı özlem duymak hayatın insani yanlarından biridir

Yalnız, soğuk, avare, dalgın, düşüncelerle yaşayan, duygusal şeyler almaya ve vermeye son derece yeteneksiz kişiler, bence yıllarca içlerinde bunun mücadelesini verip aşmaya çalışırlar.
Genellikle çelişkiler içinde yaşayan biri çok kararlı bir tutum sergileyemez. Kuşku duyar, uzak durur, korkar bir şeyler yapmaktan, evlenmekten. Ama ilginç olan tüm bunların yanlışlığının farkındadır.
Bazı insanlar çelişkili insanın durumunu saçma bulurlar. Onlara göre her şey kolaydır. Aslında kolay olan ise önemsiz görülür. Uğraşmak hem zor ve yorucu hem de keyiflidir. Bu sürecin tadına varılmalıdır. Ulaşmak önemli değildir. Nasıl ki aşık, vuslata ulaşmak istemez. Kavuşunca aşkın biteceğini bilir. O da vuslata giden yollarda kendini bulur.
Bazıları içinse hiçbir şey kolay değildir. Üstelik kolay olsa bile onları zorlaştırmayı huy edinirler.
Aşk belki yoktur ama, aşık olan kişi karşısındakinin isteklerini doyurabileceğini bekler. Bu açıdan bakıldığında aşık olan kişi bencildir. Karşısındaki bir nesnedir ve o hoşuna gider, tutkuyla ona bağlanır. Varlığına ters gelebilecek davranışlarda bulunarak o nesneye yaklaşmaya çalışır. Nesne uzakta kaldıkça aşk büyür. Nesneyi önemli hale getiren ona duyulan aşktır. Ama bir şeyleri geride bırakmak zordur. Vazgeçmek hem huzur, hem keder verebilir. Alışılan, inanılan şeylerin yıkılması, bu sancılı değişim, yeni şeylere yer açmak için geçirilmesi gerekli bir süreçtir. Eskilerin yerini yenilerin alması ve boşlukların doldurulması gerekliliği ilerleyebilmek için öne çıkan bir durumdur. Kökleşmiş olanlardan kurtulup da yeniye geçiş süreç gerektiriyor. Geçmiş geride kalmışsa ona tebessüm etmek veya pişmanlıkla bakmak da anlamsızdır.
Yitirilmiş bir şeye karşı özlem duymak hayatın insani yanlarından biridir. Karşıt duygular bir yerden sonra birbirine dönüşüyor. Yaşanan durumlar ağır ve zor olsa da dayanmak için enerji ve güç de her insanda vardır. O duygu tam olarak kaybolmasa da sürekli onunla yaşamak bir yere saplanmak gibidir. Bu şekilde içteki sızı her zaman taşınsa da sevinçleri de ekleyerek yaşamaya devam etmekten başka çaresi yoktur insanın.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

şu renkli ,meyveli şekerli sakızlar yok mu? işte o , aşk öyle birşey... bir süre sonra ağzında buruk tatta , bi naylon parçası gibi ruhsuz , tatsız bi tat.. sonra...galiba hayattan ne istediğini bilmek önemli olan.. sefffgilimle geçirdiğim zamanlara şöyle bi bakınca, aynı müziği dinlemenin zevki, damak zevkinin aynı olması, aynı tür kitaplar, filmler (bazen kuralı bozuyor, aksiyon filmlerine takılıyor ama) eğlence anlayıışı aynı, insana yaklaşım dostluk kavramları aynı, kısacası ortak nokta çok olduğunda aşktan daha güzel , ağızda tükürüp atmak isteyeceğiniz bir tat olmuyor o zaman. Omuz omuza yaşlanmak, bunlar çok güzel .. aa, arada boranlar , fırtınalar yok mu? olmaz mı? SANKİ KENDİMİZLE YOK DA... herkese kendine ait bir yaşam ortağı diliyorum.. aşk olunca şirket ortaklığı , sevgi olunca da yaşam ortaklığı yaşanıyor sanki... umarımmm , umarımmmm herkese nasip olsun...
Kundelas- Sevdakılıçaslan 15.01.2008 13:49- Cevap :
- bende umut ederim, herkes istediğine kavuşur 15.01.2008 21:13
Sanki sevdiğiniz birisi başka birisine aşık olmuş da siz de kıskanıyormuşsunuz gibi geldi? Doğru mu?
ahmet yosmaoglu 08.01.2008 13:06- Cevap :
- vallahi öyle olmadı, istesekde özlem bitmiyor içimizde ben onu demek istemiştim 08.01.2008 20:20