- Kategori
- Haber
Yoğun bakımda yoğun taciz..
yoğun bakım ünitesi..
Anne, epilepsi hastası kızını "intihar teşebbüsü" nedeniyle hastaneye götürüyor. Genç kızın midesi yıkanıp "yoğun bakım a" alınıyor. Olay; buraya kadar üzücü olsa da normal görünüyor değilmi?..
Yoğun bakımda yatan genç kız; burnunda oksijen, kolunda serum ve idrar yollarında sonda takılı olduğu halde cinsel tacize uğruyor!.. Yoğun bakım görevlisi güya sağlıkçı biri tarafından, zaten ruhsal sorunları olan genç kıza birde "taciz" şoku yaşatılıyor.
Hastanın yanına gelen görevli, kızın kolundaki "serum kontrolünü" yaptıktan sonra hiç utanıp korkmadan, yoğun bakımda kalan diğer ağır hastalara aldırmadan hastayı taciz ediyor! Genç kızın yalvarmalarına "seni şikayet edeceğim" tehditlerine kulak asmayıp, "Sana inanmazlar ki, bütün belgelerin elimde. Hem sende istiyorsun" diyor.. Taciz'e yatkın olan kişiler, her nedense karşı cinsin de "istediği" yanılgısına düşmeleri oldukça düşündürücü. Bu kişiler, yaptıkları eylemin karşı cins'te açılan yaraların hayatları boyunca hiç kapanmayacağını bilmiyorlar.
Yoğun bakımda yoğun tacize uğrayan genç kız, durumu annesine açınca anne, başhekim'e gidip şikayetçi oluyor ama.. Başhekim, " elimde yeminli ifadesi var. Ben personelime güvenirim" diyor. Anne, olayın takipçisi. Gelecek günlerde yoğun bakım görevlisinin cezalandırılacağını umuyor.
Taciz olaylarından yaka silken İsveç'in, taciz suçlularını internette yayınlama kararı aldığını okumuştum. Bizde neden olmasın? Bu kişileri, ad soyadları ve yüzleri açık olarak internette ifşa etmek çok zor değildir sanırım.
İçişleri Bakanlığı, "Kabahat Suçlarına" Emre aykırı davranış, dilencilik, kumar, sarhoşluk, kaldırımları işgal vs. Suçlar hakkında yüzde 12 zam uygulaması getirirken, taciz suçlarına getirilen zam ne kadar oldu belli değil..
Gülriz Yiğit