10 Aralık '10
- Kategori
- Gündelik Yaşam
Yoğurtçu
Nostalji sokak yoğurt satıcısı
Bir kış günüydü. Hava iyice soğumuş, kar yağıyordu. Ben sobanın yanında bile üşürken, sokakta, yaşlı seyyar yoğurt satıcısının çan çalıp, ayazda çatallaşmış sesini duyunca duygulandım ve pencereden baktım;
-Yoğurtçu! Taze günlük yoğurt... diyordu.
Yüzü sert esen rüzgârdan morarmış, titreyen dizleriyle güçlükle yürüyordu. Onu bu halde görünce acıma hislerim daha da arttı. Kendi kendime: "Bu fırtınada ben bakkala bile gitmeyi göze alamıyorken, şu garip, yaşlı adama bak, ekmek parası için nasıl da sokak sokak dolaşıyor. Ah fakirlik ah!"
Koltukta oturan eşime:
-Bir tepsi yoğurt alır mısın? dedim.
Eşim:
-Dolapta yeteri kadar yoğurdumuz var. Hem bir tepsi fazla değil mi? deyince ben üsteledim:
-Zararı yok hanım; sen yoğurdu karcayacak yer bulursun. Ama şu ihtiyar , zavallı adamcağız yoğurdunu satabilseydi bu soğuk havada üç kez sokağımızda geçer miydi?
Son tepsiyi de ben alınca yaşlı yükünden, ben ise acıma duygusundan kurtuldum