- Kategori
- Şiir
Yok, oluşun hikâyesi-1
I BÖLÜM
Başlangıç ;
Yok, oluşun hikâyesi, her var olan, varlığını sürdürdüğünü söyler. Öylesine inanmıştır ki varlığına ona sorarsan kalıcıdır, yok olmamak üzere, kılıfı bulmuştur. Muhasır medeniyet seviyesi ulaşacağı nokta hedefi ve inançlarla oynamak, kullanmak, kolaydır, perdelemek gerek, görünürde büyük, aslında küçük hesapları der;
Bir göz uzanır.
Olmayan yükseklikten,
Bulunmayan derinliğe,
İnceler tüm yapılanları,
Geçmişe uzanır.
Vatana kurban edilmiş,
Kınalı başlı,
Yirmilik gençler.
Kağnı arabasında,
Mermi ıslanmasın diye,
Battaniyesi üstünden,
Alınmış iki yaşında ki,
Bebeler.
Siperlere koşan,
Kara Fatmalar.
Bizde oğul kalmadı,
Yerine ben geldim,
Diyen yetmişlik,
Mustafalar.
Gelişme 1
Şimdi kim düşünür bunları rıza kalkmıştır. Bu hasletlerde hareket edenler zaten yaşamıyordur. Onlar çekmişse, zahmeti biz de çekecek değiliz ya diyenler meydandadır. Kim daha önemli, kim iktidarı alacak hesapları vardır. Ötekine gölge etme der;
Bir taç uzanır.
İktidar makamından,
Almak lazımdır.
Liyakat sonra,
Bulmak gerek;
Kraldan çok kralcı,
Yarı belinden eğik,
Şırıl şırıl yağlı,
Hani payandalık,
Olsun bakımından.
Sürgünler başlar.
Hapisler dolar.
Köylünün elinden,
Çift süren öküz,
Alınır vergi diye,
Halk inim inim inler.
Bir hak buğday diye!
Yokluk sefalet millete,
Şişmiş karınlar yönetene!