YÖK- Türban- Danıştay

24 Şubat 2008’de YÖK başkanı rektörlere o ünlü genelgeyi gönderdiği gün bir yazı yazmıştım, başlığı “YÖK başkanının türban sabırsızlığı” idi (1).

Anayasanın 42. maddesine eklenen “Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yükseköğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir.” şeklindeki fıkraya dayanarak demiştim ki:

“Benim okumam yazmam var, okuduğumu da anlayabiliyorum, o nedenle ben “ayrıca bir kanuni düzenlemeye ihtiyaç bulunmuyor” diyemem. Bu sabırsızlığın nedenini anlayamadım. Anayasa Mahkemesi iptaline kadar bir geçiş dönemi yaratıp krizi kaos mu yapmak istiyorlar?”

Bugün akşama doğru Danıştay’dan gelen haber gazetelerin yazdığı gibi “ŞOK” bir gelişme değildi, olması gereken bir gelişmeydi ve oldu. Tersi olsaydı “ŞOK” bir gelişme olurdu. Haber şöyle diyor: Danıştay, YÖK Başkanının rektörlüklere gönderdiği "değişikliklerin yürürlüğe girmesinden sonra YÖK Kanunu'nda ayrıca bir değişikliğe ihtiyaç olmadığı, türbanlı öğrencilerin üniversitelere girebileceği" yönündeki talimatını "genelge" olarak nitelendirdi ve yürütmesini durdurdu (2).

İşte o sabırsızlık yeni bir kaos yarattı. YÖK Başkanının genelgesini ciddiye alan kimi rektörler türbanı serbest bırakmışlardı. Yarın sabah ne yapacaklar. O genelgeye göre serbest bırakmışlarsa yarın sabah da yasaklamaktan başka çareleri olmayacak.

Danıştay kararı birçok kişiyi rahatlatmış olmalıdır. İki arada kalan kimi rektörler, gönülsüzce kapanan kimi türbanlı öğrenciler belirsizlikten kurtulmuş oldular.

Anayasa değişikliğini doğru okuyanlar ve yargıya güvenenler haklı çıktı. Sabırsız olanlar ise yanıldı. Yargıya güvenmeye devam ediyorum.

(1) YÖK başkanının türban sabırsızlığı (24-2-2008): http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=94314
(2) Danıştay'dan türbana oy birliğiyle "dur" (11-3-2008 Milliyet): http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=SonDakika&Kategori=siyaset&ArticleID=504223&Date=11.03.2008&ver=47

Ankara, 11 Mart 2008