Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ekim '07

 
Kategori
Güncel
 

Yok ağırlığım dünyaya...

Yok ağırlığım dünyaya...
 

Haşlanmış patates, bir-iki kabak ve üç adet soğan geçirdim elime.

Üç adet soğanı bir güzel doğradım geçmişten kalan bilgimle..

Yaktı geçti, öldürürken tencerde..

Hava bulandı biraz, pencereyi araladım acilen,

Çıkan dumanda zehirlenmemek için hemen.

Teker teker doğramalıydım, hepsi birden ağır geldi

Bir tencerede, bir yemeğe…

Hiç olmazsa öğrendim, şimdi yaptığım hatayı geçmişte bıraktım.

Soğanda kalmayınca bir fayda, kabaklar geldi aklıma !...

Küçük parçalara ayırmıştım kafamdan

Robotto ezince hal kalmadı zavallılarda.

Başlarken niyetim, kabak yemeği yapmaktı, anladığınız gibi etli.

Çaresiz kalınca değiştirdim ani, sebze çorbasına çevirdim yemeği.

Ne gördüysem ekledim; havuç, mercimek, pirinç taşlarından arınmış, bir tutam tuz, bir tutam biber, biraz sıvı yağ ve orta ateşte su ekledim… Soğuk su eklemişim!....

Nerden bileyim “pişmiş aşa soğuk su katılmazmış”

Çorba yaptım işte, sözüm ona, sebze kattım her çeşit içine… Çorba mı oldu, çorba gibi mi anlayamadım…

Anladığınız gibi bir torba söz söyledim boşuna…

Tek tesellisi ağırlığı olmaması dünyaya…

Jülide öncel / 24.10.2007

 
Toplam blog
: 47
: 421
Kayıt tarihi
: 15.09.07
 
 

Mavi–yeşil sıcak bir nisan günü kız kulesine bakan bir tepede doğdum ben de. Doğar doğmaz seyrettim ..