YÖK artık!

Hükümet krizin faturasını öğrencilere kesmek üzere. Geçen haftalarda YÖK'ün öğrenci harçlarına rekor zammı öğrenci ailelerini tedirgin ediyor. İşte, bir ÖSS süreci daha bitti. Geride üniversiteyi kazansam bile harcını nasıl öderim diye düşünen bir kısım ve '30 bin öğrenci sıfır' çekti cümlesini dillerinden düşürmeyen sözde 'eğitimci' dedelerin sözleri kaldı.

Öncelikle şu 30 bin öğrencinin sıfır çekmesine değinecek olursam, gerçekten sevindim. Bu kader değildir, bu olması gerekendir. Bu sınava ben de hazırlandım ve çalışınca o barajın nasıl aşılacağını iyi biliyorum. Demek ki 30 bin öğrenci sınava zerre kadar bile hazırlanmamış. Belki 145 barajını geçen ama hazırlanmayanlar da vardır, onlar için gerçekten üzgünüm. Şimdi kendi kendilerine "Bak, çalışmadan da oluyormuş" diyenler vardır mutlaka. Asıl üzülmemiz gerekenler bu kısım ama farkında değiliz.

Tartışdığımız bir diğer konuysa üniversitelerde sözde katsayı engelini ortadan kaldıracak bir sistem getirilmeye çalışılmasıdır. Yüksek Öğretim Kurulu bunun için seferber olmuş durumda. Meslek ve İmam Hatip Liseleri'ne uygulanan katsayıyı ortadan kaldıracak, bu sayede bahsi geçen lise türleri alandışı seçimlerini yapabilecekler.

Bana kalırsa, umrumda bile olmaz. Sen lise seçimini yaparken bunu bilmiyor muydun? İmam Hatip Lisesi'ne yazılırken bana danışmadın ki. Halbuki o zaman da katsayı vardı ama sen bile bile lades dedin. Zaten ilâhiyat okuyan birisinin mühendis olmak istemesini hiç anlayamadım. Madem olmak istiyordun, o lisede ne işin var?

Dün YÖK'ten haklı bir istifa geldi. Bülent Serim kurul üyeliğinden istifa ederek, kısaca YÖK ideolojisini unuttu dedi. Kesinlikle haklı. Yüksek Öğretim Kurulu, her dönemki hükümetin oyuncağı olmuştur. Herkes kendi ideolojisi doğrultusunda hareket etmeyi prensip edinmiştir. Eğer bir gün gerçekten bu ülkenin geleceğini düşünen bir hükümet gelirse, YÖK'ü hükümetten bağımsız hâle getirecektir. Unutmadan, Sayın Serim'i istifasından dolayı tebrik ediyorum.

Bakanlar Kurulu bir süre sonra zamma ilişkin bir karar alacaktır. Eğer hâlâ krizin teğet geçtiğini savunan birileri o kurulda olursa, kesinlikle karar kabul edilir. Bana kalırsa kabul olasılığı %70, diğerine de %30 kalıyor. Bu konuda şaşırtılmak hiç de fena olmazdı.

Türkiye çok kalabalık, nüfusumuz 50 milyon olsa her şey çok daha farklı olabilirdi. Fakat bu gidişle 100 milyonu bulmak çok da zor olmayacak. Belki de günü gelecek, ÖSS'de sıfır çekenlerin sayısı 70 milyon olacak. Buna en çok da YÖK üzülür. Her sıfır çeken öğrenci demek, söğüşleyemediği bir vatandaş demektir.

Bu şartlarda bize de 'hayırlı işler' demek düşüyor.