Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Kasım '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yok böyle olmayacak!

Yok böyle olmayacak!
 

Olmayacak işte. Olmayacak bu dünyanın en pis yüzünü görmezden gelerek yaşamaya devam etmeye çalışmak. Yastığa koyunca başımı evden çıkıyor düşüncülerim. Tüm dünyada şimdi şu anda neler oluyor? Kim nerede nasıl bir acının içinde , nerede ? Kim doğum sancısı pençesinde, hangi bebek dünyaya bir hikaye daha getiriyor beraberinde, Kim aç? Kim sefil? Kim üşümüş? Kim kime eziyet ediyormuş? derken kalbim sıkıştı. Bunları düşünmekten değil. Bir şey yapamayacak olmanın acısı yakan içimi. Neresinden tutayım? Kime yararım dokunur? derken; Ertesi gün, "Yoda kaldım abla; 50 kuruş var mı? Tam , vereyim bir şeyler yapıyorum galiba diye sevinirken , oradan bir "gerçekçi hanım"; "Ayy! Sen yine mi buradasın .Yine karşıya geçiryorsun paran yok, değil mi? "Hadi git , git işine!"demez mi benim şaşkınlıktan şaşı olmuş bakışlarımın altında.

Güleyim mi ağlayayım mı? Adamın işi zaten dilenmek .Neyse bu iyilik yapma fırsatım böylece ellerimin arasından kayıp gitti.Yolda gelirken bir dilenci hanım daha , karşıdan bana bakışlar atarak geliyor. Kucağında da bir bebek , neredeyse bir bez parçasına sarılı .Benim yanımda iki küçük kızım , önümüze dikilip "Abba , bir ekmek parası çalışamıyom".Bu sefer o güzelim duygularım kaybolalı 15 dakikayı bulmuştu zavallıcığın şansına; "Ayy !kardeş bak sen dua et , senin bir tane benim iki tane ben de çalışamıyorum.Bir eş çalışıyor , hayat çetin , zor biliyorum ama bende ancak senin bana yapabileceğini yapıp sana dua edeceğim.Allah yavruna , sana bereket versin, bol rızk versin .Haydi sağlıcakla kalın "diyerek son sürat eve geldik.

Baktım bu işi sokakta başaramayacağım.Unum, şekerim hatta yağım bile var."Ne duruyorsun güzel gözlüm" dedim ."Helva yapsana , senin hiç mi yaşlı, ağzı tatlanması gerek çocuklu komşun yok."Helva yaptım .Bu soğuk kış günleri başlamak üzere iken; evlerine kapanan , sıcacık, tatlı bir yiyecekle kapılarını çaldığım komşularım çok mutlu oldu.O güzel gözlerdeki eşssiz teşekkür bakışları, elimi dokunan sıcacık insan elleri , beni mutluluk yastıklı, huzur dolu yataklara taşıdı.O gece çok rahat uyudum.

Anladım ki ; İyilik ille de birini zor anında kurtarmak değil.Yalnızlık ve büyük kentin içinde bir binada dört duvar arasına sıkışmış biz insancıkların kapısını çalıp, bir dost sıcaklığında gülümsemek , burdayız yalnız değilsiniz diyen bir merhaba demek ve elbette benim yaptığım gibi olmasa da bir tatlı ile ağızlarda hoş bir tat, gönüllerde hoş bir seda bırakmak.

 
Toplam blog
: 11
: 4392
Kayıt tarihi
: 06.11.07
 
 

Acı tatlı bir hayat geride kalan ; yaşadıklarımın beni bugüne taşıdığı ,ağzımda kaymaklı ekmek kaday..