- Kategori
- Deneme
Yok Ediş
Ne kadar kırılmış kadın. Kelimeler yetersiz anlatmaya. Dilin mecali yok. El titrek, kelmeler kırık dökük.
O kadar kırılmış ki en az saç tellerinin kırıkları kadar yüreğindeki kırgınlıklar. Gözşer kan kırmızısı uyukusuzluktan mütevelli. Yada gecenin kör karanlığı kadar siyah göz bebekleri, pırıltısı yok olmuş.
Yüzü çalmış rengini papatyanın , göz altına biraz menekşenin morunu çalarak. Saçlarında belirivermiş beyazlar. Ne kadar renkli olmuş değil mi yüreğinin ve beyninin kör karanlığına karşın.
Zihni susmak bilmiyor. Susmayan iç konuşmalar uyukusuz gözlerine bıçaklar saplıyor.
Ayakları her defasında koşarcasına gitti hayat'a. Oysa biliyordu her gidişinde ateşlerde yürüyerek geri döneceğini.
Tutmaya gücünün yetmediği hayalleri, şimdi yüreğiğni kanatıyor paramparça.
Boğazında düğüm olmuş haykırmak istedikleri. Boğulmakta.
Yataklarında huzurla uyuyanlara karşın alacakaranlıktan tan vaktine nöbette ağlamaklı.
Hayat için kendinden vazgeçişmişti oysa, hayalleri, umutları, sözler, kelimeler, gülüşler, öpüşler ne kadar boş demek ile yetinebiliyor ancak
Değdi mi ?
Her fırtına diner, güneş de açar yine.. Kelebekler de uçar. Ve umutları yok edenler yok olurlar kendi hayatları içinde.