Yok Öyle Birşey..

Dünya ülkelerini yönetenlerin artık özgül ağırlığı falan da kalmadı. İstedikleri ülkeye şimdiye kadar dolaylı şekilde girerek ülke varlıklarını ele geçiriyorlardı, şimdi ise istedikleri ülkeye direkt girmeye çalışıyorlar ve de istedikleri ülke varlıklarını direkt olarak kendi ülkelerine aktarılmasını istiyorlar.

Önce Sözcü gazetesinin tabiriyle manyakça açıklamada bulunan Bolton'un sözlerine bakalım isterseniz..

Venezüela halkının iradesini tanımadan meclis başkanı Guaido'yu ülkenin lideri olarak tanıdığını söyleyen Trump'tan sonra Bolton da hakikaten salakça manyakça İnsan Haklarını ve demokrasiyi tanımadan Venezüela'nın petrol gelirinin Guaido'ya aktarılması için çalışma yaptıklarını söyledi..

Özgül ağırlığı şunun için söyledim; Amerika öyle bir yapılanmanın içine girmiş durumda ki kapitalizm'in en vahşi en ezici yönü ile dünya'ya hükmetmeye çalışıyor. Dolayisiyle bu davranışlarından dolayı 'manyakça' kelimesini hak ediyor.

Yani artık Amerika prestij anlamında bir ağırlığı kalmadı bana göre.

Ne demek petrol gelirlerinin Guado'ya aktarılması..

Guado kim?

Halkın iradesiyle seçilmiş olmayan ve Trump tarafından meclis başkanlığından ülkenin lideri ilan edilen isim.

Şu karıştırıcı mikser Boston'a bakar mısınız..

Geldi İsrail'e, Türkiye'yi Suriye bataklığı konusunda karıştırmaya çalıştı ve cumhurbaşkanı tarafından muhatap alınmadan dışişleri bakanı ile görüşüp ülkesine geri döndü.

Şimdi sıra geldi Venezüela'yı karıştırmaya!

Petrol gelirlerinin Guado'ya aktarılmasını istemek direkt Amerika'ya aktarılması demektir.

Bu duruma dünya ülkeleri müdahele etmesi gerekiyor ama öyle bir iradenin oluşması biraz zor görünmektedir.

Fransa'da başlayan sarı yelekliler eylemi Amerika'ya kadar uzanırsa şaşırmayalım..

Kimse kapitalim'e karşı değildir ama konu vahşet vahşice olunca durum değişiyor.

Bir taraftan demokrasıden İnsan Haklarından söz edilirken, diğer tarafta başka ülkelerin işine burnunu sokamazsın!

Yok böyle bir şey!