Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ağustos '17

 
Kategori
Bilim
 

Yoksa Aramızdalar mı? Tartışma Yaratan İnsan Klonlama Çalışmaları

Yoksa Aramızdalar mı? Tartışma Yaratan İnsan Klonlama Çalışmaları
 

Bilimkurgu filmlerinde sıklıkla işlenen bir konudur klonlama. Çeşitli dizi ve kitaplarda da tabi. Bir grup klonlama olayına kesinlikle inanmaz, böyle bir şeyin mümkün olmadığını savunur. Başka bir grup ise ihtimaller dahilinde olduğunu düşünür ve daha da büyük oynayıp zaten yapıldığını savunur. Üzgünüm 1. grup, 2. gruptakiler komplo teorileri konusunda bir miktar haklılar çünkü.

Klonlama; bir organizmanın ya da hücrenin bir atadan ya da stoktan genetik anlamda kopyalanması yani birbirinin aynısı olan canlıların oluşturulması olayıdır.

Uzun yıllardır laboratuvar çalışmalarında kendine yer bulmuş olan klonlama, aslında vücudumuzda kendiliğinden gerçekleşiyor bir bakıma. Nasıl diye sorarsanız klonal çoğalma dediğimiz bir olayla. Biyolojik anlamda klonal çoğalma, çok hücreli organizmalarda belli konularda özelleşmiş hücrelerin bölünerek kendilerini tekrar oluşturmasıdır. Bu olaya verilebilecek en iyi örnek ise bağışıklık sistemi hücreleridir. Belli bir etki karşısında patojeni tanıyan hücreler, doğru antikoru üretme kapasitesine sahip hücreleri klonal olarak çoğaltırlar ve bu şekilde hastalıkla savaşırlar.

Ayrıca, tek yumurta ikizleri de doğal klonlara örnektir. Klonlama çalışmaları da tek yumurta ikizlerinin meydana gelme mekanizmalarının araştırılıp taklit edilmeye çalışılmasıyla başlamıştır zaten. Bu çalışmaların sonucunda memelilerde ilk kez koyun (Dolly) klonlanmıştır. Günümüze kadar da köpek, fare, at, inek, domuz, maymun gibi birçok hayvan klonlanabilmiştir.

Türkiye’de de bir süredir çeşitli klonlama çalışmaları yapılmaktadır. 2007'de klonlanan Oyalı ve Zarife adında koyunlar ve 2009'da klonlanan Efe adlı bir boğa dünya bilim tarihine geçen hayvanlarımızdır. Ülkemizde yapılan bu tip çalışmaların amacı ise, Anadolu’ya özgü yerli ırkların korunmasını sağlamaktır.

Gelelim asıl konuya : İnsan klonlama!

Birçok bilim insanı ‘’hayvan kopyalama, insan kopyalamanın ilk adımıdır“ düşüncesinden yola çıkarak, insan klonlamanın kapısını bir nevi açıyor ve bunun mümkün olduğunu savunuyor. Ancak bazı bilim insanları da, insan kopyalama mümkün olsa dahi gerçekleştirilmesinin tamamen yanlış olduğunu savunuyor. Ayrıca, kamuoyu araştırmaları da insanların genellikle insan klonlama olayına sıcak bakmadığını gösteriyor. Bunun en büyük nedeni de işin etik boyutu. Sonuçta laboratuvar koşullarında insan tasarlamaktan bahsediyoruz. Bu durum beraberinde birçok etik tartışma getiriyor. Bunun dışında böyle bir çalışmanın tam anlamıyla felakete dönüşme riski de var. Klonlama olayının zamanla ticarete dönüşmesi, klonlanan canlıların kötüye kullanılması, klonlamanın yol açabileceği çeşitli genetik hastalıklar, mutasyonlar ve bunların önlenemeyişi gibi riskler ilk akla gelenler.

Etik tartışmalar yapıladursun. Dünyanın bazı yerlerinden klonlama yapıldığına dair haberler gelmeye başladı bile.

Rum asıllı ABD'li doktor Panayiotis Michael Zavos, son yıllarda insan klonlama çalışmalarıyla tüm dünyada dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. İnsan klonlamanın birçok açıdan yararları olduğuna değinen Zavos, geçtiğimiz yıllarda klonlama tekniğiyle oluşturdukları insan embriyolarını 4 kadına naklettiklerini ancak bu kadınların hiçbirinde gebelik gerçekleşmediğini açıkladı. Ona göre dünyanın klonlara ihtiyacı var.

Klonlama ile ilgili en büyük açıklama ise dünyada kopya insan yöntemiyle uğraşan ilk doktor olarak tanınan İtalyan Severino Antinori’den geldi. Antinori, yıllar önce klonlama yöntemiyle 3 bebeği dünyaya getirdiklerini ve bu kişilerin Doğu Avrupa'da yaşadıklarını söyledi. Kişilerin özel yaşamlarına olan saygı ilkesinden dolayı da bu çalışmayla ilgili daha fazla açıklama yapmadı.

İnsan klonlamak için kurulan Clonaid şirketinin müdürü Fransız Brigitte Boisselier, bir kadın tarafından şirkete bağışlanan DNA’dan klonlama tekniğiyle elde edilen bir kız bebeğin sağlıklı bir şekilde doğduğunu ve şu an Amerikalı ailesiyle yaşadığını açıkladı. Bilim insanları ise bilimselliği kanıtlanmadıkça bu olaya klonlanan ilk insan gözüyle bakmadıklarını açıkladılar. Clonaid şirketinin ise klonlama ile ilgili daha birçok açıklaması ve çalışması mevcut.

İnsan klonlamaya dair tartışmalar daha uzun yıllar sürecek gibi duruyor. Ben, dünyanın çeşitli yerlerinde, çeşitli amaçlarla bu tip çalışmaların yapıldığını düşünüyorum. Bu yazıdaki örnekler, medyada kendine yer bulmuş başlıca olaylardan birkaçı sadece. Bir de işin görünmeyen kısmı var tabi.

Peki siz ne düşünüyorsunuz? Sizce böyle çalışmalar yapılması doğru mu? Sizce klonlar aramızda olabilir mi?

 
Toplam blog
: 7
: 661
Kayıt tarihi
: 09.08.17
 
 

Moleküler Biyoloji ve Genetik mezunu. Okumayı, yazmayı, gezmeyi, düşünmeyi seven bir insan.  ..