Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Kasım '10

 
Kategori
Bebek - Çocuk
 

Yoksa bir deha mı büyüyor?

Yoksa bir deha mı büyüyor?
 

Zeki bir çocuğa sahip olmak düşüncesi bile anne-babaların gururlanmasına neden olur. Acaba zeka sadece genlerimizden mi geliyor? Zeka doğuştan mı yoksa sonradan geliştirilebilir mi? 

Yüzyıllardır süren bu tartşmalar henüz bir karara varmamış olsa da zekanın hem dedelerimizden genlerimize miras oduğunu, hem de çevre etmenleriyle geliştirilebilir özellikte olduğunu kabul etmek pek de yanlış olmaz. Bir başka deyişle dedeleriniz zeki insanlarsa büyük ihtimalle siz de zeki bir insansınızdır. Dolayısıyla çocuğunuz da zeki olacaktır. Malesef soy kütüğümüzü belirleme ve anne babamızı seçme lüksümüz olmadığı için geriye bir tek şey kalıyor o da var olan zekayı geliştirme yollarını aramak ve akıllı bireyler yetiştirmek. Dolayısıyla çocuğunuzla güzel ve mutlu dakikalar geçirirken onun zekasını da çok yönlü geliştirebilirsiniz. 

Yaşam şartarı ne kadar zor olsa da , uzun saatler çalışmak zorunda olsanız da, eve yorgun argın gelmiş olsanız da, o küçük kıymetlinize bir kaç dakikanızı ayırmak onun yüzünde kocaman bir gülümseme olarak geri döner. 

''Kaliteli vakit geçirmek'' kavramı günlük hayatımıza yerleşmiş olsa da tam olarak ne anlama geldiğini çoğumuz bilmiyoruz. Ya da tam olarak bunu gerçekleştiremiyoruz. Zannediyoruz ki bütün işlerimiz bitirdikten sonra kalan vaktimizde onunla evcilik oynarsak, hasta olup onun ''oyuncuktan '' muayenehanesine gidersek onunla kaliteli vakit geçirmiş oluruz. Zaten annelerin işi de bir türlü bitmediğinden sıra çocuğunuzla oynamaya geldiğinde büyük ihtimalle o sizi beklemekten yorulmuş bir kanepenin köşesine kıvrılıp uyuyakalmış olacaktır. Oysa, siz yemek yaparken o sizi seyretse, yemeğin içine neler koyduğunuzu tekrarlasanız, sonra masayı birlikte hazırlasanız, kaç kişi olduğunuzu sayıp o kadar çatal kaşık koysanız.... en önemlisi size yardım etmesine izin verseniz, ondan mutlusu yok. Kendini o ailenin bir parçası gibi hissedecek ve bir şeyleri başarmanın verdiği o muhteşem duyguyu tadacak ve daha çok şey öğrenmek için kendinde güç bulacak. Bir çocuğa'' Sen benim için çok değerlisin, sen benim biricik yavrumsun'' demekten çok ona değerli olduğunu hissettirin. Çünkü çocuklar soyut kavramlardan çok somut kavramları anlarlar. Onu çok sevdiğinizi söylerken, ona sarılmayı unutmayın! 

Akıllı bebekler, zeki çocuklar, başarılı yetişkinler... Çocuğunuza yeni birşeyler öğretmek veya onu zekasını her yönden geliştirmek için hiçbir zaman erken, hiçbir zaman da geç değildir.Her zaman öğrenilecek ve öğretilecek bir şeyler vardır. Önemli olan doğru bilgiyi doğru zamanda vermek. Üç aylık bebeğinizle birlikte agulamak ilk sözel iletişim olsa da ona daha yeni doğduğunda sarılıp öpmeniz, sözcük kullanmadan yapılan ilk konuşmadır. '' Hoş geldin bebeğim, seni çok seviyorum'' demektir. Tutmayı öğrendiğinde ona mutlaka bir kalem verin. Birşeyler karalasın. Bıraktığı izler çok hoşuna gidecektir. Kitap okuyun. Etrafınızdaki şeylerin isimlerini, renklerini, ne işe yaradıklarını anlatın. Başta sizi anlamasa da zamanla siz fark etmeden bunları öğrenecektir ve siz çok şaşıracaksınız... Merdiven çıkarken basamakları sayın. Kapı numaralarını tekrarlayın. Kısacası ne yapıyorsanız yapın, birlikte yapın ve mutlu olun. Kendi başarınızı onda göreceksiniz. 

En değerli varlıklarınızla güzel vakitler geçirmeniz dileğiyle...

http://miniklerveanneleri.wordpress.com/


 

 
Toplam blog
: 31
: 4056
Kayıt tarihi
: 24.09.06
 
 

1979 doğumlu. İstanbul Üniversitesi Kimya Bölümü ve İstanbul Üniversitesi Kimya Öğretmeniği Tezsi..