Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Kasım '11

 
Kategori
Yurtdışı Eğitim
 

Yol daha çok uzun

Yol daha çok uzun
 

Paris'te 7 yıl yaşadığımız ev


Burcu Göker'in Fransa Gençlik Orkestrası seçmelerini anlatıyordum. Ocak ayında yapılan birinci elemeden sonra sonuçlar ancak mart ayında açıklandı. Çünkü jüri bütün Fransa'yı dolaşmış ve binlerce konservatuar öğrencisi arasından yüzlerce kişiyi seçmiş ve bütün seçilenler ikinci seçme için Paris' çağrılmıştı. Biz de sonucu evimize gelen bir posta ile öğrencik. Burcu Fransa Gençlik Orkestrası birinci seçmelerini kazanmış, ikinci seçmeye çağırılıyordu. Sınava birçok öğrenci gireceği için Burcu'nun sınav yeri ve zamanı gelen mektup da özellikle belirtilmişti. Takriben bir hafta hergün süren bir seçme idi. Biz de bizim için tesbit edilen tarihde tesbit edilen binaya gittik. Gene aynı jüri sınavı yapacaktı. Sınav saatinden önce gittiğimiz için Burcu'yu öğrencilerin ön çalışma yapması için ayrılan tekli odalara aldılar. Burada geçen ilginç  bir olayı anlatmak istiyorum. Burcu tekli odada çalışırken ben de orada bulduğum bir iskemleye oturup beklemeye başladım. Burcu çalışırken sınav salonun kapısı açıldı ve orta yaşlı iki Fransız bey kapıdan çıktı ve benim bulunduğum yere doğru yürüyüp kendi aralarında konuşmaya başladılar. Beni gördüler ama kim olduğumu bilmiyorlardı. Bir görevli, herhangi bir ebeveyn veya herhangi bir kişi olabilirdim. Tam konuşurken Burcu'nun odada çaldığı müziği duydular, sustular ve dinlemeye başladılar, ben de onlara fark ettirmeden onları izlemeye başladım. İçerde kimin çaldığını bilmiyorlardı ve sadece kim olduğunu bilmedikleri bir adayı dinliyorlardı. Uzun bir süre Burcu'nun çalışmasını büyük bir merakla dinleyen kişilerden biri sonunda suskunluğunu bozdu ve Fransızca harika, harika,olamaz böyle bir yorum. Kim çalıyorsa çok profesyonel ve inanılmaz mükemmel çalıyor dedi. Diğer kişi de evet diyerek onu onayladı. İşte o zaman beni hiç tanımayan bu kişilerin Burcu hakındaki yorumunu duyduğumda, Burcu'nun başarısına olan inancım daha da arttı. Daha sonra kapıda Burcu'yu dinleyen ve övgü ile bahseden bu kişilerin sınav salonundan biraz dinlenmek için çıkmış Jüri üyeleri olduğunu öğrendim. Kişilerden biri Fransa Gençlık Orkestrası Müdürü, diğeri ise Radio France genel Müdürü imiş. Sınavdan sonra Burcu'ya bu olayı anlatmadım. Olurya sınavı kazanamazdı, Hüsrana uğramasını istemiyordum.

Paris'te yapılan seçmelerin sonucunu beklerken bir mektup aldık. Fransa Gençlik  Orkestrası Yönetiminden geliyordu ve bir hafta sonra  Stasbourg'da yapılacak Orkestra kampına ve arkasından Strasbourg ve Paris'te yapılacak  konserlere  Burcu'yu çağırıyorlardı. Bu duruma çok şaşırdık. Zira bu  kampa ve konserlere bir sene önce seçilenler gidiyordu ve Burcu ancak sınavı kazandıktan sonraki sene Orkestrada görev alacaktı. Zaten daha Burcu'nun sınavı kazandığını gösteren belgeyi almamıştık. Daha sınavı kazanıp kazanmadığını bile bilmiyorduk. Bir sonraki gün ancak sınav sonucunu bildiren belgeyi aldık. Evet Burcu Fransa Gençlik Orkestrası sınavlarını kazanmış ve 20 sen önce kurulan bu orkestranın ilk ve tek yabancı tabiyetli üyesi olarak görev yapmaya hak kazanmıştı. Yanlız bir hafta sonraki Strasbourg olayını anlayamamıştık. Mutlaka bir yanlişlik vardı. Yapılan başvurular sonunda yanlışlık olmadığını anladık. Geçen yılki öğrencilerden biri rahatsızlanıp turneye katılamayınca Orkestra Yönetimi sınavlar sırasında olağanüstü başarılı buldukları Burcu Göker'i bu turneye çağırmaya karar vermişti. Bu Burcu için harika bir fırsattı. Önünde bir hazine sandığı açılmıştı. Bir hafta sonra Burcu'yu diğer öğrencilerle beraber Starsbourg trenine bindirirken  bu fırsatı düşünüyorduk. Bu güne kadar  epey yol katetmişti ama yol daha çok uzundu.

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..