Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Eylül '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Yolcu

Yolcu
 

Fotoğraf Nilgün ÖZDEMİR


“..Bütün yolcularını / boğaz köprüsünün çaldığı

araba vapurunun / boş seferleri / gibi yalnızca rüzgar

gezinir sensiz yüreğimde..”

Sunay Akın

Sabah saat dokuzdan ertesi sabah saat dokuza kadar geçen sürede bir saatin akrep, yelkovan ve saniye kolları üçü birden kaç kere üst üste gelir, biliyor musun? Ben gidişinin ardından gözlerimi saatin üzerinden ayırmayarak cevabı buldum.

Bir de kedi seslerine odaklanıp bahçemde kaç farklı kedinin dolaştığını tahmin etmeye çalıştım ama sanırım bu konudaki yanıtım doğru değil.

Başka bir uğraşım da olmadı son yirmi dört saattir. İçinde beklediğim yolcunun olup olmadığını bilmediğim rötarlı bir treni bekler gibiyim.

Hatta bir önceki yaz “çok memnun kaldık seneye mutlaka tekrar geliriz” şeklindeki nezaket sözleri barındıran vedaların ardından bu yaz yine aynı konukları bekleyen sahil pansiyonu saflığında geçiyor günüm.

Oysa tatil bitti, son yolcumu uğurladım.

Sürekli hareket halindeki bir evrende, dönen bir gezegenin üzerinde gezinip duran biz fanilerin hayatı da yolculuktan ibaretken kendimizi hancı ya da yolcu olarak sınıflandırmak ne kadar doğru?

Yolcu olarak adlandırıldığımız sürecin başlangıç ve bitiş noktalarını doğum ve ölüm bile sınırlayamıyor.

Son yolcumu uğurlarken kendi yolculuğumu da başlatıyorum. Benim ki de bir konaklamaydı sadece, mekân kendi evim olsa bile.

Çünkü ikimizde yolculuğumuzun en yorgun anındaydık tanıştığımızda. Takılıp kalmak istedik bir an’ın içine. An bizim için değerliydi ama en kısa zaman birimiydi başkalarının gözünde.

Ve “an”daima “an” olarak kalmalı, çekiştirilip uzatılmamalı kuralı ikimiz içinde geçerliydi. Bu an’ları taşıyacağız çünkü çıkınımızda. Küçük ve değerli olarak kalmalı, ağırlığıyla yormamalı.

Yolculuğunu hatırlayıp, an’ı uzatmadığın için de minnettarım.

Şimdi yirmidört saatlik hüzün süremi tamamladığıma göre kendi yolculuğuma devam edebilirim. Safça eski konuklarını bekleyen sahil pansiyonlarından birine kaydımı yaptırabilirim. Yine boşaltmam sırt çantamı, etajerlerini kullanmam odanın, ayrılırken; “çok memnun kaldım, mutlaka yine gelirim” der, çıkarım.

Bu arada bahçemde üç kedi var ve sabah saat dokuzdan ertesi sabah saat dokuza kadar geçen sürede bir saatin akrep, yelkovan ve saniye kolları üçü birden iki kere üst üste geliyor.

…Yağmur öncesi gibi yaşla doldu gözlerim

Kalbimden en son geçen yolcu sensin…

Nilüfer ÖZDEMİR

 
Toplam blog
: 38
: 633
Kayıt tarihi
: 04.01.08
 
 

Safça eski konuklarını bekleyen sahil pansiyonlarından birine kaydımı yaptırabilirim. Yine boşaltmam..