Yolculuk Var? Bize Meçhul

Bir ülkede her reşit insan oy veriyorsa; seçilenlerin ortalama reşitlerin seviyesinde olması normaldir.

Aynı zamanda örgütlü azınlıklar, örgütlü akıllılar, bir araya gelenler kaba güç sahipleri, para sahipleri, istediklerini seçtirebilirler.

Normal şartlarda istenen demokrasi yönetiminin kalitesi ile halkın kalitesi ile doğrudan ilişki vardır. Eğer halk yöneticilere uymazsa, başka araçlar devreye girer. Basın ve medyayı elinde tutanlar bu iş çalışırlarsa halkı kısa zamanda dönüştürebilirler.   

Nasıl mı?

Çok da zor değil.

Müzik bir kültürel bir araçtır. Araya gizlenen mesajlarla “zeytinyağlı” yiyemem aman diye türküler yazdırarak, sağlıklı zeytinyağı yerine yarı plastik margarin kullanımını sağlayabilirsiniz.

Kitaplarda solcu-sağcı gibi güzellemeler bir yana bırakılırsa iyilik değil de kötülükler, bir “yeğenin dayısının karısına aşkını” normalleştirebilirsiniz.

Emek sahibi, sağlıklı insanları acıların çocuğu ilan edebilir, onları topluma karşı sağlıklı bir şekilde hakkını aramaktan mahrum etmek adına arabesk diye bir müzik uydurur ve arabesk söyleyenlerin halka ne kadar yakın olduğu imajı verirken; nikâhsız yaşamayı özendirecek hayatları ile başta toplumsal barış olmak üzere aile hayatında büyük bir darbe vurabilirsiniz. Üstelik baba diye anılır, kahraman ilan edilebilirsiniz.

Toplumu kamplara bölebilir ve her yanlışı bu kamplar üzerinden normal, dini, demokratik, modern, yenilikçi vb şekillerde sunabilirsiniz. Misal ÖĞRETMENİN çok önemli olduğu, bilginin “İlim Çin’de de olsa alınız” ya da “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” düsturu sanki bu dinin hiçbir şekilde tasvip edemeyeceği şekilde tüm kanallarınızdan öğretmeni aciz gösteren Hababam Sınıfı güzellemelerini yedi, yirmi dört onlarca kanalda yayınlatabilirsiniz.

Gazetelerde birinci sayfadan manşetler, ikinci sayfada ünlü olup da kim kime ne yapmış, üçüncü sayfada da kim kimi nasıl halletmiş, haberleri ile iğrençlikleri sürekli haber yaparak iğrençlikleri normalleştirebilirsiniz..

Daha çok şeyler yapabilirsiniz. Toplum bunu asla hissedemez.

Bu günlere nasıl mı geldik?

Düşünmeden…

Nereye gidiyoruz?

Bize layık gördükleri yere…

Bir milletin en büyük sorunu; anlamadığı bir din!

Prematüre doğan şekilde, yönetişim…