Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Gülşah Özcanalp Göktekin

http://blog.milliyet.com.tr/gulsah.goktekin

13 Eylül '12

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Yolculuklar ve Sorgulamalar

Yolculuklar ve Sorgulamalar
 

Yolculuklar insanların hayatlarını değerlendirmeleri için güzel fırsatlardır. Eğer konuşkan bir yol arkadaşınız yoksa önce günlük koşuşturmacalar zihninizde yer almaya başlar. Zamanında yapılması gereken ödemeler, bitirilmesi gereken işler, ailenizle birlikte yapacağınız tatilin planları ve daha birçok gündelik sorumluluk birbiri ardına gündeme oturur. Çoğumuz, yolculuğun büyük kısmını, zihnimizde koşturan ve kuyruklarını birbirine değdirmemeye çalışan kırk tilkiyle uğraşarak geçirir.

Bazı insanlar içinse yolculuklar; hayatlarının nereye doğru gittiğini; hayatlarına ilişkin kararları kimin verdiğini; mevcut durumları ile ulaşmak istedikleri durum arasındaki farkı ve buna benzer birçok şeyi sorguladıkları ender zamanlardır.

Bu insanlar için cam kenarları hayata ilişkin sorgulamalar için en uygun yerlerdir. Otobüs yolculuklarında dağlara doğru kıvrıldıkça, uçak yolculuklarında ise semaya doğru yükseldikçe bakış açımız birden genişleyiverir. Bulutlarla kardeş oldukça insan, günlük endişelerden uzaklaşır ve hayatını tüm yönleriyle gözden geçirmeye başlar.

İlk soru aynı zamanda en kritik sorudur: “Hayatımı kim yönetiyor?”. Yanıt, çok azımız için gerçekçi olarak “Ben” olabilir. Çoğumuzun yanıtı ne yazık ki bizi kuşatan çevredir. Peki nedir, kimdir bu “Çevre”? Kendimizi merkez olarak kabul edip, çevremizi sanal bir halka ile sararsak yakın çevremize ulaşmış oluruz. Yakın çevremiz; ailemiz, eşimiz, ilişkilerimiz, işimiz, okulumuz, evimiz, mesleğimiz, sahip olduğumuz teknik ve etik beceriler, sahip olduğumuz diplomalar ve buna benzer, bizimle yakın ilişki içinde bulunan çevredir. Eğer yakın çevremizi de bir başka sanal halka ile sararsak bizimle uzak ilişki içinde bulunan toplum, siyasal yapı, dünya ekonomik sistemi, belediye başkanı, sağlık kurumları ve buna benzer kişi, kurum ve yapılardan oluşan uzak çevremizi tanımlamış oluruz.

Kendimizi merkez olarak kabul edip, bizi çevreleyen yakın çevre ve yakın çevreyi çevreleyen uzak çevreyi ortaya koyduğumuzda çok temel bir karar vermemiz gerekir. Kararlar merkezden, yani bizden çevreye doğru mu verilecek, yoksa çevreden merkeze doğru mu verilecek?

Örneklendirmek istersek okul seçimimi, iş seçimimi ben kendi hedeflerime göre mi yapacağım yoksa ailemin isteklerine göre mi? Kariyer hedeflerimi ben mi belirleyeceğim, yoksa kurumsal şirketimdeki İK uzmanı mı? Hangi arabayı alacağıma ben mi karar vereceğim, yoksa toplumsal onanma mı? Öğle yemeğinde ne yiyeceğimi ben mi seçeceğim, yoksa açken izlediğim burger reklamları mı?

Aile hayatından, iş hayatından ya da toplumsal hayattan kopuk bir yaşamdan bahsetmiyoruz elbette. Ancak kendi kararlarını kendi hedefleri doğrultusunda verebilen ve Lalabey Gelişim Enstitüsü’nde “Özne İnsan” olarak adlandırdığımız bireylerin varlığından söz ediyoruz. “Özne İnsan” olmanın da özgür ve özgün bir hedef belirlenebileceğini söylüyoruz.

Eğer şu anda bir yolculuk yapıyorsanız ya da yakın zamanda bir yolculuğa çıkacaksınız size önerimiz kendi sorgulamalarınızı zaman kaybetmeden yapmanızdır. “Özne İnsan” kimdir, nerededir, ne yapar? Nasıl “Özne İnsan” olunur? Buna benzer sorular kafanızda oluşmaya başladı ise doğru yoldasınız. Aksi durumda çoğunluğa uyarak nesneleşmeye başlayabilirsiniz. Kararlarınızı yakın çevreniz sizin adınıza verebilir ve sizi nesneleştirebilir. Kim bilir belki nesne olmak özne olmaktan daha kolaydır. Seçim sizin, ne dersiniz?

 
Toplam blog
: 22
: 830
Kayıt tarihi
: 01.04.11
 
 

Felsefe, psikoloji, sosyoloji, tarih, strateji oyunları, kişisel gelişim ilgi alanlarım. Kişisel ..