Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Temmuz '12

 
Kategori
İnançlar
 

Yoldaşlık destanlarım/ız

Yoldaşlık destanlarım/ız
 

Gidilecek yer bellidir...

Belirlenmiştir çok önceden...

O yere yalnız varılmaz...

Varılmayacağını herkes baştan bilir...

Kalabalık çıkmak lazım yola...

Kalabalık ne kadar çoksa kurda kuşa yem olunmaz,

Yollarda buharlaşmaz dereler, denize varılabilinir...

Çok örneği vardır büyük yürüyüşlerin...

Her büyük düş önce için için yanar, yandaş kazanır, sonra yollara dökülür...
İşte büyük düşe doğru giden yola çıkanlar, birbirlerine yoldaş derler...

Aynı yolun yolcusu denmez onlara, ya da yolda bir ara karşılaşmış insanlar değillerdir...

Başı ve sonu belli olan aynı yola çıkanlara denir yoldaş...

Bu yolda başlarına gelebilecek her şeyi baştan bilen ve kabul eden insanlara denir yoldaş…

Bu can yoldaşlığı değildir...
Yol yoldaşlığı hiç değildir...

Düşünsel yoldaşlıkta dostluk olmak zorunda değildir...

Arkadaşlık olmak zorunda değildir...
Sorumluluk ve görev bilinci her şeyin üstünde tutulur...

Zaten gerisi bozar yoldaşı...

Ahbap çavuş ilişkilerine, feodal ilişki denilen kayırmalara, duygusal ilişki denilen zımbırtılara hiç yer yoktur...

İnsana ait, onu rahatlatan gevşeten her tür düşünce ve eylemden uzak durmak gerekir...

Yoldaş dediğin her an tetikte durmalıdır...

Diğer yoldaşlarına örnek olmalı, eğlencesi bile gelişme üzerine kurulu olmalıdır...

Çelik gibi olmak çok kullanılır, yoldaşlık terimleri arasında...

Düşüncede, eylemde, irade belirten her yerde çelik gibi olunmalıdır...

Çelik bilirsiniz serttir, bükülme,

Ancak kırılabilir...

Bu yola çıkanları ne kadar böyle tanımlasak da aslında hiç bir zaman böyle olmamıştır onlar...

Dörde ayırdım onları:
-Yoldaşlar; Sayıları çok azdır...

Gerçek anlamda ideolojik donanıma ve eylem kararlılığına sahiptirler...
-Yoldaş aşıkları ve hayranları; adından da anlaşılacağı üzere, asla yoldaşlık niteliklerine sahip olmayan, olamayacak olan insanlardır... Ancak yoldaşlara duydukları büyük hayranlık ve aşkları yüzünden yapamayacakları fedakarlık yoktur...

Asıl yürek burkan hikayeler bu guruptan çıkmıştır... Birileri bunların üzerinden yürümüştür sanki…

Bunların duyguları hiçe sayılmış, kanatılmış, harcanmış, eğilip bükülmüştür bütün değerleri…
-Çocuklar; bunlar yolda doğanlar ya da diğer gurupların çocuklarıdır...

Orta okulda başlayan bizlere başka ad bulamadım ben…

Çocukça duygular eğildi büküldü oralarda…

Sağlam karakterli kişilikler de oluştu, travmatik, ruhsal sancılı olanlarda çok bu gün...
-Yolda yoldaş olanlar; harekette bereket gören, durağan yaşamdan nefret etmiş, hiç bir umudu kalmamış insancıklar hiç sorgusuz sualsiz katılıverirler kalabalıklara...

Hem de kervan yürürken…

Yoldaşların asıl hedefi, amacı da bunlardır aslında...

Geniş kitleleri kucaklamak dedikleri bunlardır işte...

Neyse, uzatmayacağım,

Bununla ilgili anılarımı burada yazmayacağım…

Tükettiğimiz şeylerden çok

Bana kazandırdıklarını biriktiriyorum hala…

Bazıları harcıyor ya; elimden gelse milyon verip koleksiyonuma katarım onların anılarını...

Tek şartla ama: Hiç anmayacaklar geçmişlerini…

Ve sızlanmayacaklar hiç!

 

 
Toplam blog
: 615
: 948
Kayıt tarihi
: 25.06.10
 
 

1959 Denizli doğumluyum.. İ.Ü. İktisat Mezunuyum.. Emekliyim ve hala çalışıyorum.. Yaşam bizden önce..