Yön bulma (Navigasyon sistemleri)..!

Proje kapsamında yaklaşık 4 yıl önce Güney Kore' ye gitmiştik. Hemen hemen 12 saay süren bir uçak yolculuğunun ardından Seul' e vardığımızda öğle üzeriydi. Aradaki 7 saatlik zaman farkından dolayı zaten bir garip olmuş vaziyette gümrük kontrolünden geçip bir taksiye yöneldik.

Taksiyi yüzünde garip bir gülümsemeyle bizi selamlarken biz de gideceğimiz otelin adını telaffuz ettik. Adamcağız biraz düşündü. Belli ki nerede olduğunu pek bilmiyordu. Sonra da:

"Boşver düşünmeyi ne kafayı yoruyorsun, taksinde yön bulma (navigasyon) sistemin var. O hallerder..!"

der gibi bir yüz ifadesiyle arabanın ön konsoluna yerleştirilmiş cihazın ekranına ilgili otelin adını yazıverdi. Birkaç saniye içinde sistem en kısa rotayı çoktan belirlemişti. Hepsi bu kadar. Sonrası biz ilerledikçe sistem de ekranda bizi takip ederek sürekli güncel bulunduğumuz noktayı göstererek bir sonraki adım için bilgiler veriyordu. Hatta bir ara trafikte çok sıkışma olunca sürücü alternatif güzergahlar için tekrar sistemin bilgisine başvurdu. Derken yeniden bir rota daha çizildi. Sistemin kontrolü altında kolayca otele ulaşıverdik.

Almanya'nın Berlin şehrindeyiz. Büyük bir elektronik fuarına katılacağız. Yine havaalanı çıkışında taksideyiz. Yine varacağımız noktayı söylüyoruz. Taksi sürücüsü yine yön(güzergah) bulma sistemine yöneliyor ve bize dönerek:

"Şu an otoyolda bakım-onarım çalışması var. Trafik oldukça yoğun. Diğer br alternatif yolun uzundluğu da yaklaşık 4 km daha fazla. Ne dersiniz? "

Tüm bu bilgileri ilgili sistemden alan taksi sürücüsü herşeyden çok emindi. Tüm bu anlatılan olaylardaki en büyük kahraman "Yön bulma veya güzergah belirleme" Türkçe karşılığıyla ifade edebileceğimiz Navigasyon sistemleridir. Bu tür sistemler yurdumuzda yavaş yavaş hayata geçerken diğer ülkelerde bu süreç yıllar önce yaşandı. Örneklerde de görüldüğü gibi çoktan hayatın vazgeçilmez parçası olmuş durumdalar.

Tabii şu noktayı iyice vurgulamak lazım. Bu tür sistemler sadece iki nokta arasındaki en optimum güzergahı belirlemekle kalmaz tüm yerleşim alanı hakkında da size bilgiler verir. Bu bilgiler tatil alanları, lokantalar, sinemalar, kamu kuruluşları, tarihi alanlar vb.. aklınıza gelebilecek pekçok bilgiyi de içermektedir.

Sistemin çalışması esası basitçe cihazla uydu arasındaki haberleşme esasına dayanır; bu haberleşme GPS sistemi diye tanımlanır. Şu an dünya yörüngesindeki uyduların bazıları bu tür amaçlar için kullanılmaktadır. Gelinen son noktada şu an uydulardan alınan pozisyonlama bilgisiyle (GPS=Global Positioning System) 30 metre hassasiyetle istediğiniz konuma ulaşmanız mümkündür. Kocaman bir ülkede 30 metre, oldukça iyi sayılabilecek bir değer. Bunun üzerine cihazı size bağlayan üreticinin oluşturduğu en güncel haritayı yerleştirdğiniz an sisteminiz tamam demektir. Sokaklara, caddelere kadar detaya inmiş sistemlerle hem bulunduğunuz konum hakkında net bilgi hem de varacağınız nokta hakkında kesin veriler elde etmiş olursunuz.

Dünya bu konuda oldukça yol aldı. Ancak biz de yerimiz de saymıyoruz elbet. Bu konuda bu ana kadar en fazla çalışan firmaların başında Navtürk geliyor. Türkiye' de malum durum biraz yurdışından farklı. Herşeyin sürekli değiştiği "değişmeyen tek şeyin değişim olduğu" bu ülkede böyle sistemleri sürekli güncel tutmak açıkcası yürek işi. Ancak firmanın bu iş için 150 kişilik bir ekip oluşturması oldukça kararlı olduklarının bir göstergesi. Navtürk hakkında daha fazla bilgiyi:

http://www.navturk.com.tr/

adresinden elde edebilirsiniz. Ne diyelim kısmetse yakın zaman için de:

"Tam bilmiyorum ama ... " diye başlayan garip yol tariflerinden kurtulmuş olabilir ve gideceğimiz yere çok kolay bir şekilde varabilir olabiliriz. Dikkat ettiyseniz bu tür sistemler artık lüks olmaktan çıkıp pek çok aracın üzerinde standart olarak sunulmaya başlandı.

Hoşcaklaın..!