Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mart '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yönetici Profili, Hz. Ömer(r.a) mi yoksa Firavun mu ?

Yönetici Profili, Hz. Ömer(r.a) mi yoksa Firavun mu ?
 

Olması gerektiğine inandığım yönetici profilini çizmek istiyorum. Ben anayasanın değişmez ilk üç maddesinde belirtildiği üzere laik, hukukun üstünlüğü olan sosyal bir devlet yapısını savunduğum kadar, iç dünyamda inançlarımla yaşayan bir kişiyim. Bu nedenle yönetici profilini bu yönüyle çizdiğimde daha doğruya ulaştığıma inanıyorum. Bir gün Hz. Ömer (r.a) dolaşırken yaşlı bir kadının taş kaynattığını görür. İlgisi çeker ve sorar “ ne yapıyorsun der”. Kadının cevabı manidardır. “Yetimler günlerdir aç onları avutmak için taşı kaynatıyorum der.” Konuşmadevameder. Konuşmanın sonuna doğru Hz. Ömer “durumunu halifeye söyledin mi” diye sorar. Kadın “söylemedim” der. Hz. Ömer “ sen söylemezsen halife nerden bilsin” der. 

 

Kadının cevabı çok keskindir. “ Benim ve bu yetimlerin aç olduklarını bilmeyecekse neden halife oldu” der. İslami anlayışta cennetle müjdelenmiş nadir kişilerden olan Hz. Ömer başı önde orayı gözleri dolu olarak terk eder ve sonra gereğini yapar. Yöneticilerin doldurdukları koltukları Hz. Ömer’in miras bıraktığı koltuklar olarak görürüm ve böylede görülmelidir. Ağır bir yük ve çok büyük bir sorumluluktur. Bu zihniyetten uzaklaşılırsa koltuk adeta firavunun koltuğuna eş gelir. Anladığım ve inandığım yönetici profilini çizdikten sonra yavaş yavaş değerlendirmelere geçelim. 

İnançlarla değerlendirmek bence doğruyu görmede yardımcı olacaktır. Yönetici olanlar asla şunu unutmamalıdır. Oturduğu koltuk Hz.Ömer (r.a.) miras bıraktığıdır. Kişitaşırken bir an bunu ve mahşer anında vereceği hesabı düşünmelidir. Bugün koltuğun gücünü kullanabilir ya mahşerde ne olacaktır. Ülkemde en üst yönetimden basit bir koltuğa oturan da oturduğu koltuğun sorumluluğunu taşırlar. O koltukta harcadığı para veya mali değeri olan herhangi bir materyal onun değildir. Saçı bitmemiş yetimin hakkıdır. Kısacası mazlumun ahıdır. 

İşte bunun hesabı verilmesi güç belki de imkansız olandır. Seçilmiş veya atanmış tüm yöneticiler bu sorumluluğun altındadır. Yanan fazla bir ampul, israf edilen bir kağıt bile sorumlu oldukları en basit materyaldir. Lakin günümüzde ki yöneticiler adeta bu mahşer gününün hesabı yokmuş gibi çoğunlukla davranmaktadır. Ama unutulmamalıdır ki o mahşer günü inansalar da, inanmasalar da gelecektir. Benim koltuğa oturanlara aslında tüm insanlığa ben dahil söylemek istiyorum. Her hangi bir hareketi veya eylemi yaparken düşünsünler, bir kolunu yanan kor ateşine, diğerini de kaynar suya soksunlar bakalım yarım saat dayanabilecek miyiz. Dayanamıyor sak mahşer anını hiç unutmasınlar, çünkü o an kaynar sudanda , kor ateşinden de zor olacaktır. 

www.selcukefendi.com/yonetici-profili-hz-omerr-a-mi-yoksa-firavun-mu.html adresindeki yazım. 

 
Toplam blog
: 81
: 1191
Kayıt tarihi
: 13.02.11
 
 

Ben kimim? Ben 55 yaşında hekimlik sanatını icra eden bir kişiyim. Adım Selçuk Şensöz. Bugün için..