Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ekim '12

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Yöntem(!) kullanma özürlü müyüm, neyim?...

Yöntem(!) kullanma özürlü müyüm, neyim?...
 

Beynimde hiç durmadan dönen “hadi, yak bi sigara !”  sesine direnişimin bugün 19.uncu günü.  On dokuz gündür sigara içmiyorum, ne var ki beynimdeki bu halat çekme oyunu artık bir ızdıraba dönüşmüş vaziyette..

 

Beynimin bir yanında; “Hadi yak bir sigara ve rahatla !”,  diğer yanında;  “O tek bir sigarayı yakarsan eğer, tuzağa tekrar düşersin, sakın yakma !!”  sesleri çığlıkları birbirine karışıyor. Gözlerimde şöyle bir görüntü canlanıyor; beynimin içinde, bir yandan halata asılırken diğer yandan adımlarını kuvvetle yere basan iki taraf var. Yere basan ayaklar açık ve bedenler öne doğru eğik, bastığı yerden kuvvet almak istercesine. Her iki taraf da,  halatı birer tur eline dolamış,  ellerin derileri soyulmuş çekiştirmekten. Çekişmenin hızlandığı kriz anlarında, aradaki o ince çizginin “hadi yak bir sigara!” diyen tarafına adım atmak nerdeyse an meselesi…

 

Beynimdeki bu çekişme, katıldığım Allen Carr Seminerinin ardından başladı.  Internette  bir arama motoruna “Allen Carr” yazın, karşınıza web sitesi adresinin yanı sıra onlarca görsel, basın televizyon röportajları, tanıtım videoları, katılımcı geri bildirimleri, ekşi sözlük tanımı,  vesaire vesaire linkler geldiğini göreceksiniz. Web sitesine girdiğinizde, Allen Carr organizasyonu ile tanışıyorsunuz. Allen Car’ın,  1983 yılında 33sene boyunca günde ortalama 5 pakete yakın içtiği ve daha öncesinde defalarca kurtulmayı denediği sigaradan kendi yöntemiyle kurtulmuş olduğunu, o günden bu yana Allen Carr organizasyonunun, 55’in üzerinde ülkede, 11 milyona yakın insanı sigaradan kurtardığını öğreniyorsunuz. Allen Carr's EasyWay – Sigarayı Bırakmanın Kolay Yolu yöntemi, alanında dünyanın en başarılı yöntemi olarak kabul ediliyormuş. Allen Carr tanıtımında söylenenler bunlar. Rakamlar etkiliyor insanı en başta. Derken, “Nasıl bir yöntem bu acaba?” sorusu zihninize kancalanıyor. Tanıtım videolarını  izliyorsunuz, çeşitli medya kanallarındaki röportajları, konuşmaları, sohbetleri izliyorsunuz, adı “Easyway” yani “Kolay yol” olan bu sigarayı bıraktıran yöntemin ne olduğuna, nasıl uygulandığına dair bir netlik yakalamak merakıyla. Flu ve gizemli bir cazibe ile karşı karşıyasınız. Sigarayı kolay yoldan bırakma fikri o kadar cazip ki.. bu fikri satın almamanız mümkün değil.

 

Ben de öyle yaptım,  Allen Carr seminerine randevu aldım ve kaydımı yaptırdım. Acısız, sıkıntısız, yoksunluk duymadan, elinden oyuncağı alınmış çocuk mahzunluğuna düşmeden, özlem çekmeden, boşluk hissetmeden, adeta bir düğmeye basıp da önümde açılan kapıdan sigaraya hiç başlamadan önceki ãna geçer gibi sigarayı bırakmış olacağıma dair bir beklenti eşiği yaratan bu -adeta mucizevi-  yöntemi,  öğrenmek ve uygulamak için sabırsızlanıyordum. Meraklıydım. Heyecanlıydım. İstekliydim. Kararlıydım. Ödediğim paraya değecekti.. Madem ki böylesine bir iş başarıyorlardı, bu emeğin, bu konow-how’ın, bu yöntemin bedeli helal olsundu.

 

İşte sözün tam da burasında duruyorum ve bizzat yaşadığım bu süreçte,  bakış açısı ve zihin duruşu değişikliği yaratmaya dair anlatılanların, sigarayı bıraktıran bir yöntem(!) olduğu, hele hele kolay bir yol olduğu iddiasını tümüyle reddediyorum zira bir yöntemden söz ediyorsak eğer, öncelikle, NASIL sorusuna vereceği somut bir cevap olmalı !. Misal: tuvalet kağıdını  ele alalım,  NASIL  düzgün ve eşit parçalar halinde kopartabiliriz? Bu soruya somut bir cevap verebiliyoruz: “tuvalet kağıdının üzerine belirli standart aralıklarla koyulmuş perforelerden yırtmak suretiyle düzgün ve eşit parçalar halinde kopartılır” diyebiliyoruz, öyleyse bir yöntemden söz ediyoruz demektir. Evet, tuvalet kağıdına perfore koyarak oradan yırtılabilir hale getirmek ve tam da oradan yırtmak bir yöntemdir!.  Peki Sigarayı Bırakmanın Kolay Yolu söyleminde yöntem ne? Beynimizin içindeki  “yak bir sigara – hayır o tek bir sigarayı yakma!”  med-cezirlerine NASIL set çekeceğiz veya –daha da iyisi- hiç olmamasını NASIL sağlayacağız?  Buradaki NASIL sorularının çözümsel somut ve net yanıtları ne? Yani yöntem ne?

Sigarayı bırakma sürecinde beynimizdeki  mekanizmaların çalışma biçimini öğrenmek, NE olduğunu NE olmadığını biliyor olmak, bunu NASIL yöneteceğimiz sorusuna cevap değil ! Şunu şöyle yaparsan, şöyle olur, bunu şöyle düşünmek aslında şu demek değildir gibi öğretiler, -hele ki Allen Carr seminerinde olduğu gibi sunuş biçimiyle (tablolar, görseller,vb), sesin tonu rengiyle, beden diliyle destekleniyorsa- zihinsel farkındalık yaratma konusunda mükemmel başarılı olabiliyor!  Ancak iş uygulamaya geldiğinde,  yani sigarayı bırakırken paradigmayı değiştirme sürecinde, beynin içinde yaşanan düşünce-duygu çatışmalarını NASIL çözeceğimize dair bir yol, bir yöntem önermiyor.

 

Kişisel ve kurumsal gelişim eğitimleri veren ve yetkinlik analizleri yapan bir eğitimci olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki; bu tür bakış açısı ve zihin duruşu değiştirme seminerlerinde amaç; görünenlere farklı bir pencereden baktığınızda, bambaşka bir görüntü ile karşılaşabileceğinizi ve bu görüntünün farklı düşünce ve duygular üreteceğini örneklerle ortaya koymak ve bu yolla sizi, paradigma değişikliğine ikna etmektir.
Örneğin; “yaktığım her bir sigara beni rahatlatıyor” söylemi, bir zihin duruşunu ve durulan o noktadan bakıldığındaki duygu durumunu gösteriyor. Bu zihinsel bakış, sigara içenin / içmek isteyenin duruşu bakışı düşüncesi ve duygusu. Bu duygu durumundaki kişi, sigara ile pozitif bir bağ içerisinde demektir. Sigarayı bırakmak istemez, ondan kopmak istemez.  Diğer yandan;  “yaktığım her bir sigara beni rahatlatmıyor, bilakis az sonra yine duyacağım rahatsızlık huzursuzluk duygusuna zemin hazırlıyor çünkü,  ardından bir tane daha yakmaya beni mecbur bırakacak olan rahatsızlık duygusunu yaratan nikotin bağımlılığımı,  başlatan ve sürdüren sigara, işte bu sigaranın ta kendisi !!!,”  söylemi, bir başka zihin duruşunu ve o pozisyondan bakıldığındaki  duygu durumunu gösteriyor. Bu duygu durumundaki kişi sigara ile negatif bir bağ içerisinde demektir. Sigarayı bırakmaya terk etmeye yakındır.

Öyleyse, sigara gerçeğine işte bu biçimde bakın!  Bakış açınızı her durumda sigara ile aranızda negatif bir ilişki kuracak şekilde yeniden yeniden yeniden düzenleyin! Zihninizde başka başka pozisyonlarda durup oradan bakın sigaraya ve sigarasız yaşamın pozitif duygularla eşleştiği görüntüler yaratın beyninizde. Böylece mutlu bir sigara içmeyen olacaksınız.  İşte Allen Carr’s Easyway dedikleri tam da bu! …

  

Güzel, tamam ! zihin duruşumu değiştirmeyi sağlarsam, paradigma değiştirmeyi başarırsam, yeniden şekillenen düşüncelerimle duygularım değişecek ve sigaraya dair arzu istek vs ortadan kalkacak, o tek bir sigarayı yakmayarak nikotin bağımlılığı döngüsünü de kırmış oluyorum. Eh hal böyle olunca da,  hem nikotin bağımlılığı hem de psikolojik bağımlılıktan sıyrılıp, kolay yoldan sigaradan kurtulmuş olacağım. İşin teorisi bu.Teoride NE yapılması gerektiğini anladım. Bunu yapmaya ikna da oldum, istekliyim de.  Ama işte sorun tam da burada başlıyor. Ne yapılması gerektiğini biliyor olmak, teoriyi anlamış olmak; istekli olmak, ön yargısız olmak, pozitif olmak; uygulama esnasında iç çatışmaların ortaya çıkmasını engellemediği gibi,  nasıl  baş edileceğine dair bir yol,  bir yöntem de  sunmuyor.  Zihin duruşu değişikliği  boyacı küpü değil ki, daldır çıkart boyansın!. Sigarayı bıraktığım andan itibaren beynimin içinde başlayan iç-içme çekişmesi,  paradigma değişikliğinin henüz oluşmadığının işareti zaten.  Peki bu durumda  Allen Carr yöntemine soruyorum: o halatın öbür ucundaki “yak bi sigara !” diyen sesi nasıl yok edeceğim,  nasıl duymamayı başaracağım, beynimin içindeki bu savaşı nasıl tamamen ortadan kaldıracağım?  


Yapılması gerekeni söylemek, teoriyi ortaya koymak, bir yöntem değildir! Allen Carr semineri içinde; “NASIL” sorularınıza, çözüme yönelik bir cevap bulamıyorsunuz.. İşte bu yüzden ben diyorum ki; ortada  farklı bir yöntem yok!. Kendi kendimizle baş başayız. İrade savaşının tam ortasındayız..

 

Yakılan her bir sigaranın ardından en geç bir saat sonra ortaya çıkacak olan nikotin çekilmesi esnasında duyacağım o rahatsızlık huzursuzluk boşluk hissini yaratan, yakılan o bir önceki sigaranın ta kendisi !!  Bunu bi-li-yo-rum !!!  Beynim bunu biliyor. Beynim bunu bildiği halde hãlã yak bi sigara diyor,  sigaralı hayatımın sabahına öğlenine akşamına özlem duyuyor.. beynim acı çekiyor…

Neyim ben, salak mıyım?  Mazoşist miyim?  

Yöntem(!) kullanma özürlü müyüm neyim?..

 

 

Yeşim (Esemen) Narter

İstanbul, 29 Ekim 2012

 

 

Not:  Peki sen şimdi hala sigara içmiyorsun, 19 gündür içmiyorsun, neden içmiyorsun? Allen Carr’s Easyway in başarısı değil mi bu? diye soranlar olursa aranızda, hemen yanıtlıyorum ki Hayır!  Bu seminer’in iddiası şuydu ki, “Biz irade yöntemi dışında başka bir yöntemden söz ediyoruz. Sigarayı bizim yöntemimizle bırakanlar, irade yöntemi ile bırakanlardan farklı hissediyor olacaklar, hiçbir zaman ah şimdi bir tane içebilseydim özlemini duymayacaklar”. Oysa ben sigaraya halen özlem duyuyorum, onların söylemleri benim gerçeğimi yansıtmıyor. Zaten benim bu yaşadıklarım hissedişlerim duygu – düşünce gel gitlerim, onların, adına yöntem dedikleri o söylemde hiç yer almıyor bile. Demek ki benim sigara içmemeye direniyor olmam, Allen Carr yöntemi ile bağdaştırılamaz. Bunun açıklaması olsa olsa; teslimiyetçiliği reddeden direnişçi ruhumun vazgeçmeyişidir. 

 

 

 
Toplam blog
: 45
: 2228
Kayıt tarihi
: 30.06.06
 
 

"Artık makine ile değil, insanla iletişim kurma" kararımın ardından IT sektöründeki kariyerimi nokta..