Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ağustos '06

 
Kategori
Sivil Toplum
 

Yöremizin bir kadın kahramanı; Fatma ÇAVUŞ

Samsun'un 19 Mayıs İlçesine bağlı Dağköy köyüne fırsat buldukça gider köy kahvesinin asma altı bahçesinde köylülerle birlikte çay içer, onlardan Milli Mücadele yıllarında Dağköy de geçen olayları dinler not alırdım. Yıl 1997. Yine bir gün Dağköy’deyim. Dağköy deyip de geçmeyin. Tarihi 700 yıllık bir geçmişe dayanıyor. Örneğin Milli Mücadele yıllarında o çevrede derli toplu tek Türk Köyü burasıymış. Rum çetelere karşı çetin mücadeleler vermişler.

9 yıl önce 1997 yılında , o yıllarda yaşananları bizzat ağzından dinlediğim fakat bugün aramızda olmayan Osman İŞAL, İbrahim BİÇER, Hasan ULUSOY, Musa ALTINSOY ve daha başkaları. Yunanlıların Ülkemize saldırmasıyla, Milli Mücadele yıllarına kadar birbirleriyle komşuluk yaptıkları Rumların, nasıl vahşileşerek köylere saldırıp çoluk çocuk demeden katliama giriştiklerini anlatırlarken hala o günleri yaşıyor gibiydiler.

Köyün erkekleri vatan savunmasına gidince köyde kadın-çocuk ve yaşlılardan başka kimse kalmadığını, Rum çetelere karşı özellikle kadınların savunmaya geçtiklerini hem anlatıyor hem de Allah bir daha o günleri bize göstermesin diye dua ediyorlardı. O zaman biz çocuktuk diyorlar. Evlerimizde erzak kalmadığı için annelerimiz mısır somaklarını el değirmenleriyle öğütüp ekmek yapıyor, bize yediriyorlardı. Kadınların gıdasızlıktan çocuklarını emziremez hale geldiklerini hatırlıyoruz. Gece gündüz korku içerisindeydik…

İşte o günlerde köyümüzde bugün adı Fatma Çavuş olarak anılan kahraman bir kadın vardı. Onu sanki Allah bize o günler için göndermişti. 14 kadar eli silah tutan kadına taktik veriyor, birlikte hareket etmeyi öğretiyordu. Elinde silahı ev ev dolaşır, diğer kadınlara akşam olunca nerede siper alacaklarını söylerdi. Çatışmada kimin nerede olduğunu bilirdi. Adeta kendini bu işe adamıştı. Köyde bulunan herkes ona danışmadan bir işe kalkışmazdı. Varlığı herkes için cesaret kaynağı idi. Cesur ve korkusuzdu. Beklide bu yüzden herkes ona Fatma Çavuş diyordu. Köyün komutası onun elindeydi. Eğer Rumlar Dağköy’ de başarı sağlasalardı diğer Türk köylerinde daha kolay mezalim yaparlardı. Dağköy onlar için geçemedikleri bir kaleydi.

Anlatılanlara göre 30-35 yaşlarında olan Fatma ÇAVUŞ’ un kocası seferberliğe gitmiş, bir daha da geri dönmemişti. O da ölüm tarihi olan 1963’e kadar Dağköy’ de yaşamış ve hiç evlenmemişti. O yılları bizzat yaşayanlar Fatma ÇAVUŞ ölünceye kadar belinde silah taşıdığını ve Milli Bayramlarda at üstünde geçit merasimine katıldığını söylüyorlar. Ankara’ya da davet edilmiş fakat o günün şartlarına göre gidememişti. O, köy kahvesine gelince herkesi bir ciddiyet alır, ona karşı son derece saygı gösterirdik. Bu vefatına kadar böyle sürdü diyorlar.

Yine bir gün Dağköy’ de o günleri yaşayanlarla konuşurken Fatma ÇAVUŞ’ un kabrini ziyarete karar verdik. Dağköy kabristanlığında bulunan kabrini ziyaret ettik. Mezarı oldukça eskimişti. İçimden bu mezar böyle kalmamalı diyordum. O gün köy muhtarı Hasan ÇEVİK de dahil olmak üzere bu konuda hiçbirine bir şey söylemedim. 1998 yılının Martında Kanal S televizyonunda canlı olarak hazırlayıp sunduğum “Yel değirmeni” programının konusu Dağköy, konukları da Dağköylülerdi. İşte orada bu düşüncemi açtım. Dedim ki, arkadaşlar 19 Mayıs 1998 gününe kadar yöremizin kahraman kadını Fatma ÇAVUŞ’ un kabrini yaptırmayı teklif ediyorum. Tabi hepsi de kabul ettiler. Belirtilen tarihte kabir yeni haliyle tamamlanmıştı.

Ancak bugün bunun yeterli olmadığını görüyorum. Kabrin kaideli bir şekilde yeniden yaptırılıp Fatma ÇAVUŞ’ un bölgemizde daha iyi anlatılıp tanınmasının sağlanması gerekmektedir. Yıllardır dilden dile anlatılanlarla her geçen gün daha bir efsaneleşen bu kadın kahramanımızı gelecek nesillere taşıyacak herhangi bir eserin olmayışı hepimizi üzmektedir. Aslında ben onun daha fazlasını hak ettiğine inanıyorum.

Kastamonu’da bulunduğum günlerde defalarca ziyaret ettiğim, o yörenin kadın kahramanı Şerife Bacı’nın şehir meydanında yaptırılmış, ardında cephane yüklü kağnısı ve sırtında silahı ile görüntüsü beni çok etkilemişti. Fatma Çavuş için de 19 Mayıs İlçesine böyle bir kaidenin bir an evvel yapılması gerektiğini düşünüyorum.

19 Mayıs İlçe Kaymakamlığı’nın 1997 Aralık ayında yayınladığı 19 Mayıs İsimli bir bültende Milli Mücadele yıllarında Dağköy isimli bir araştırma-röportaj-yayınladım. O günleri yaşayıp bana olayları anlatanların bugün hiçbiri hayatta değil. O gazeteyi ulaştırabildiğim adreslere yazıp gönderdim. Üniversitelere, kütüphanelere, ilgili kuruluşlara. Amacım yeni çalışmalara kapı açmaktı. Yeterli derecede cevap alamamak bir duyarsızlık mıydı bilemiyorum fakat bildiğim bir şey vardı o da gerekenin yapılmadığıydı. Bu gazetenin neşrini gerçekleştiren zamanın ilçe kaymakamı şimdi Kırşehir Vali Yardımcısı Sn. Ayhan ÖZKAN’ ı burada yad etmeden geçemeyeceğim.

Şimdiki 19 Mayıs Kaymakamı Sn. Yusuf GÜLER’ in de Dağköy’ le ilgili anlamlı projelerinin olduğunu biliyorum. Eğer bu projeler hayata kazandırılırsa yörenin hareketliliğine de zemin kazandıracak önemli adımlar atılmış olacaktır.

Bir defa şunu söyleyeyim, Fatma ÇAVUŞ bu yörenin tarihe mal olmuş kadın kahramanıdır. Bu konuda geç kalınmış olsa bile, kalınan yerden devam edip geçen zamanın telafisine çalışılmalıdır. O yalnız Dağköy’ lülerin değil, bölgenin dahası bu milletin bir kadın kahramanıdır. Zaferlerle dolu olan Ağustos ayı içerisindeyiz. Fatma ÇAVUŞ ile ilgili bilgi ve belgelerin toplanarak en kısa zamanda kamuoyuna kazandırılıp, paylaşılması dileğiyle….

 
Toplam blog
: 574
: 922
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Samsun Yazarlar Derneği (Kurucu) Başkanı. 12 kitabı neşredildi. Türk Güreşinin Sembol ismi Yaşar ..