Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '07

 
Kategori
Türk Mutfağı
 

Yöresel mutfaklar: İzmir mutfağı

Yöresel mutfaklar: İzmir mutfağı
 

İzmir, Türkiye’ nin en gözde, Ege bölgesinin en büyük şehri. Bu şehirle ilgili olarak çok şey yazılıp çizildi, bizler de durman yazıyoruz. Bitmez İzmir hikayeleri, efsaneleri, bilgileri, görgüleri, görenekleri. Ve doyulmaz enfes yemekleri. İzmir mutfağı denince akla sağlıklı, insanı fazla yormayan, hafif yemeklerden oluşan bir mutfak gelir. Özellikle zeytinyağı İzmir mutfağı’ nın baş tacıdır. Sabah kahvaltılarının vazgeçilmezidir zeytinyağı aynı zamanda. Zeytinler, hafif yeşillik salatalar zeytinyağsız yenmez kahvaltılarda. Zeytinyağının yanında çeşit çeşit yabani otları ve dünyanın yedi harikasından biri sayılan üzüm bağlarını unutmak doğru olmaz. Ve olmazsa olmaz bir besin kaynağı : Balık… Balık İzmir’ in vazgeçilmezidir. Her türlü balık yenir burada.

Şehrimin mutfağı, Ege mutfağının tipik özelliklerini taşır. Ege bölgesinin en büyük şehri olmasından ötürü, bölgedeki bir çok yörenin yemek kültürü özelliklerini taşır. İzmir mutfağına özelliğini veren yabani ot yemekleri, kıyı Ege yöresinde yoğunlaşır. Ot kavurması, Sarmaşık ve Kuşkonmaz Kavurması, Isırgan otu salatası, Eksi kulak diğer ot yemeklerinin yanında göze çarpanlardan. Bir de ısırgan otundan yapılan Okma’nın ve ısırgan otlu tepsi böreğinin yeri bir başkadır. İzmir ve yöresinin yemekleri de çeşit açısından son derece zengindir. Başlıcalarını şöyle sıralayabiliriz.

Tarhana Çorbası: Yaz mevsiminin sonuna doğru un, yoğurt, bol domates, kırmızı biber, İzmir’e özgü yabani otlar önce kazanlarda pişirilir, daha sonra ekşimeye bırakılır, kurutulur, el ile ovularak, un haline getirilen tarhanalar, iyice kurutulup, kışa saklanır. Soğuk kış günlerinde pişirilip, kızarmış ekmekle sıcak sıcak servis yapılır.Tarhana çok lezzetli, besin değeri yüksek yöresel bir çorbadır. Bizim evin vazgeçilmezlerindendir. Hamur tarhananın çorbası da bir başka zevklidir.

Keşkek: Özellikle düğün ve bayram yemeği olarak bilinir. Taş dibeklerde döğülerek kabuğu çıkarılmış yumuşak buğdayın, koyun etiyle büyük kazanlarda ve bol odun ateşinde iyice pişirilmesiyle oluşan keşkek, düğünlerde misafirlere ikram edilir.Kalaylı bakır sahanlarda ikram edilen keşkeğin üstüne salçalı ve kırmızı biberli tereyağı dökmekte adettir.

Zerde: Keşkek gibi özel günlerin yemeğidir. Tatlı olarak sofraya en son getirilir. Nişasta, pirinç ve şekerden yapılıp, üzerine tarçın ilave edilir.

İzmir Köftesi: Et iyice dövüldükten sonra soğan suyu, tuz, karabiber ve diğer baharatlar, ekmek içi ve yumurta ile yoğrulur. Köfte şekil verilerek, yağda kızartılır. Üzerine domates konularak pişirilir. Sıcak servis yapılır.

Papaz Yahnisi: Dana eti doğranarak toprak bir tencereye konur. İçine soğan, sekiz-on tane bütün sarımsak, tuz, biber, kimyon ve sirke ilave edilir. Hiç su konulmadan tencerenin kapağı buhar çıkmayacak şekilde sıkıca kapatılarak, pişirilir.

Mücveri: Kıyma ve soğan yoğrulur.Haşlanmış pirinç ile karıştırılıp, ovulur. Macun haline gelince yumurta, maydanoz ve tuz ilave edilir. Üstü örtülüp bir süre dinlendirildikten sonra, yağda kızartılır.

Sura: Özellikle Kurban Bayramından sonra yapılan bir yemektir. Kurban etinin kaburga kemiklerinin bulunduğu bölüm kesilerek, büyük et parçası çıkarılır. Kaburga kemikleriyle et kısmının arası tuz ve baharatla ovulduktan sonra, iç pilavla doldurulur. Doldurulan kısmın etrafı pişerken pirinçler dağılıp dökülmesin diye yorgan iğnesiyle dikilir. Kuzu tenceresi denilen büyük bakır tencerede pişirilir. Daha sonra bir tepsiye alınarak, üzeri salçalı tereyağı ile yağlandıktan sonra, fırına sürülür. Pembeleşinceye kadar kızartılır. Sıcak olarak servis yapılır. Anadolu’nun çeşitli yörelerinde benzerleri vardır. Mesela Malatya yöresinde buna “kaburga” yemeği denir. Bizzat denedim enfes bir yemek. Yanında yayık ayran çok güzel gider.

Pirinçli Domates Dolması: Domates rendelenir, tereyağında biraz pişirilir. Birkaç domatese bir çorba kaşığı tereyağı yeterlidir. Et suyunu koyup, kaynattıktan sonra, içine biraz tuz atıp, pirinç salınır. Fındık büyüklüğündeki köfteler, tepsiye serpilen una bulanır, daha sonra kaynayan pirinç suyunun içine salınır ve pişirilir.

Kol Böreği: Alt üst böreği hamuru ile olur. İstenildiği kadar beze tutulur. Açılır ikiye katlanır, peynirli veya kıymalı iç konur. İzmir’de genellikle ıspanaklı yapılır. Ispanak kavrulursa ağır olur. Temiz yıkanıp, doğranan ıspanaklara ince doğranan bir soğan, tuz, karabiber karıştırılıp, böreğin içine katılır, rulo şeklinde sarılır. Sonra tepsiye sıralanıp, kesilir. Üzerine bol zeytinyağı sürülüp, fırına verilir. Pişince üzerine tepsi kapatılır.

Radikal Salatası: Yabani bir ot olan radika, İzmir ve çevresinde şifalı bir yiyecek olarak kabul edilmektedir. Pek çok çeşitleri olan bu ot cinsinin, temizce yıkanmış, bol su ile haşlanmış, üzerine bol limon ve zeytinyağı ilave edilmiş salatası servis yapılır.

Zeytinyağlı Taze Fasulye: İnce doğranmış bir adet kuru soğan yarım su bardağı kadar zeytinyağında biraz öldürülür, üzerine ayıklanmış doğranmış taze fasulyeler ilave edilir, biraz kavrulur, üzerine bolca rendelenmiş domates, tuz, biraz şeker ilave edilir. Daha sonra yeteri kadar sıcak su ilave edilip, kısık ateşte pişirilir. Tencerede soğutulup, servis yapılır.

Tel kadayıf: Türkiye’nin hemen her yöresinde çok lezzetli yapılan besin değeri çok yüksek olan tel kadayıf İzmir’de de çok sevilen tatlıların başında gelir. Eritilmiş margarin ve tereyağı karışımı tel kadayıflara iyice yedirilir. Yağlanmış tepsiye serilir, üzerine bolca dövülmüş ceviz dökülür, tekrar yağlanmış kadayıf serpilip, bastırılır. Orta hararetli fırında pembe renkli pişirilir.Biraz ılıyınca üzerine soğuk şurup dökülür.Arzu edilirse, üzerine bir parça kaymak koyup, servis yapılır.

Kaymaklı Dondurma: Yazları çok sıcak olan İzmir’de güneş körfezde batarken, dondurma yemek bir alışkanlıktır. İzmir’ in kaymaklı dondurması nefis lezzetiyle hem serinlik hem de sıcak nedeniyle gün boyunca vücudun harcadığı enerjiyi geri verir. Süt, şeker, ve salep bir tencerede pişirilip, kavrularak, soğutulur. Buzdolabının buzluğunda ve ara sıra karıştırarak, iyice donması sağlanır, fıstıklarla süslenerek, servis yapılır. Hatta kemalpaşa tatlısı üstüne biraz kaymaklı dondurma ne güzel gider.

Bunları evlerinde yapamayanları İzmir’e davet ediyoruz. Her şey kendi yerinde değil mi ? Ne demişler "taş yerinde ağırdır."

Afiyet Olsun!

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..