Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ocak '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Yorulmak mı henüz erken

Yorulmak mı henüz erken
 

http://images.google.com.tr/imgres?imgurl=http://img125.imageshack.us/img125/6314/wolf7unitedstatesw


Derinlerde yaşamak zordur ‘aşk’ı.


Büyük uğraşlar gerektirir. Hayatınızın her alanına yaymanız gerekir aşk’ı, sevgilinizi ayrıntılara da dahil etmekle ulaşılabilir ancak. Daha ihtiraslı olur sonrası, yıpratıcıdır. Göze alıyorsanız uçlarda yaşamayı bir şekilde dayanacak, üstesinden geleceksinizdir derinlerde dolaşmanın ve uçlarda-zirvede gezinmenin trajik karşıtlığının.


Hayat zorlaşacaktır ilişkinizi yaydığınızda hayatınızın en ücra bilinmez köşelerine. İhtiraslar, acılar, bitmek bilmez kavgalar, inanılmaz mutluluklar, ummadık hüzünler, beklenmedik kaçışlar, ortada kalmalar… artacaktır ve umarsız bekleyişler yakanızı bırakmayacaktır. İnanmadığınız bekleyişlerdir bunlar…


Ayrıntılarda fırtınalar koparma devridir, devir. Kabuslar, birer mizah öyküsü olacaktır birlikteyken… Zamansız ve duraksız ağlama nöbetleri alacaktır büyük aşkınızın değerli zamanlarını. Zordur sindirmek sevgiyi, yorulduğunuz; kendinizi güçsüz hissettiğiniz anlar olacaktır. Fakat korkulacak bir şey yoktur böyle anlarda; o kadar derinlerine kök salmışsınızdır ki sevdiğinizin, sırtlayacaktır bir süre sizi. Sırtlamak zorundadır. İstese de istemese de yapacaktır; ilerlemek istiyordur derinlerde bir yerlerde. Asla vazgeçmeyecektir; duraklamasına izin vermeyecektir içinde ki tutku. Ve ilerlemek için ‘yorulan’ ı yanına almak zorundadır.


Yorulan, bir an için durmuştur; vazgeçmiştir yeni hazlar, kâbuslar… üretmekten. Bir an bile duraksamak inancını kaybetmesi için yeterlidir. Soluklanmak inancını kaybetmesi için yeterlidir. Dinlenmiş, soluklanmıştır çünkü ve dönüp geriye bakma fırsatı bulmuştur bir kez.


İmkansızdır artık onun için ‘aşk’ın büyülü kulvarlarında yürümek. Soluklanmıştır çünkü bir an olsun. Berikinin haberi yoktur bundan; fakat o durmuştur kısa da olsa bir an için. Dönüp geriye bakma fırsatı bulmuştur, durup düşünmüş, ulaşmak istediği yerden ürpermiştir bir kez. İnancını kaybetmiştir ilişkiye karşı. Durmuş, düşünmüş; yaptıkları da anlamsız gelmiştir kendisine. Ne yani bir erkeği gazeteden, yazıdan kıskanmak, roman kahramanıyla bir tutmak kendini, onun bile seyretmediği tiyatro figüründen kıskanmak… saçmalıktı işte hepsi.


Erken hazırlandı her şeye. Makyajını yaptı özenle. Hazırdı artık, kararlıydı. Kendine güveni tamdı. Konuşacaktı sevdiğiyle her şeyi. Bu şekilde devam etmeleri mümkün değildi uçlarda yaşamak ona göre değildi. Anlatacaktı bütün bunları ve sonunda ‘yoruldum’ diyecekti sevdiğinin gözlerinin içine bakarak.


Yoruldum !


Her şey hazırdı. Evden çıktı, etrafına bakındı. İzmir de hüzünlüydü sanki sıkılan ruhu gibi. Onunda başında bir garip duman dolanır dururdu son birkaç gündür. Daha da canı sıkıldı bu kömür pisliğiyle kaplı şehrin semalarını görünce. Fakat kararlıydı, ne varsa canını sıkan anlatacaktı korkusuzca sevdiğine. Hayır bu sefer kanmayacaktı; onun boş laflarına. Hayır asla…


Sislerin ardından ağır usul ilerleyen minübüslerden birine atladı hemen, koyuldu sevdiğinin ardına.

Kasmayacaktı artık ne kendini ne de sevdiğini, sindire sindire yaşayacaktı ilişkisini. Yorulmuştu bir kez.

Konuşmak istedi sevdiği…


'Hayır' dedi; bu kez ben konuşacağım. Engel olamazsın bana! Ve konuştu uzun uzun. Dinledi beriki.

‘Yoruldun mu’ diye sordu sadece.


Evet, yoruldum.


Tamam kötü günler yaşıyorsun, farkındayım. Ve hep yanında alacağım, biliyorsun sensiz yaşayamam. Ama şunu bir oku; bak bakalım olmuş mu son karaladığım kurmaca.


Okudu çarçabuk. Tam bitiriyordu ki; fark etti 'beyaz tenli yüzü maviye kayan kadın' haa' Yeniden başlıyordu karmaşa, mücadele, şavaş… yeni cepheler açılıyordu sadece. Kaçınılmazdı bu; kendini kandırıyor olmalıydı çünkü devam ediyordu içinde nefrette aşkta.

Fakat kendini alamadı küçük kurmaca da ki kadını kıskanmaktan. Duraksadı bir an ve ‘devam ediyor’ dedi kendi kendine. Zaten bitemezdi, taşınmalıydı binlerce cepheye fakat bitmemeliydi. Yorulmak için çok erkendi ve basit olmamıştı aşıklar için hayat. O zaman savaşmalıydı sonuna kadar. Yorulmak; acizlikti, geri kalmaktı ve geri kalmamak adına söz verdi kendine.

Murat AYDEMİR

 
Toplam blog
: 127
: 902
Kayıt tarihi
: 06.12.07
 
 

Gazeteciliğe az çok bulaşmış, memleket meselelerini ve dünya gündemini takip eden, okuyan yazan b..