Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '07

     
    Kategori
    Siyaset
     

    Yorulmak yok yola devam

    Yorulmak yok yola devam
     

    22 Temmuz Genel Seçimleri sona erdi. Bir hafta öncesine kadar bayraklarla dolu sokaklar, parti müzikleriyle ortalığı çınlatarak dolaşan arabalar artık yok. Bayraklar katlanarak bir dahaki seçimde yeniden kullanılmak üzere kaldırıldı. Üzerlerine hoparlörler yerleştirilmiş minibüsler asli işlerini yapmak üzere tekrar eski haline döndürüldü. Görünürde her şey eskisi gibi, ama aslında hiç de öyle olmayacağı 22 Temmuz akşamı ortaya çıktı.

    İktidar partisi neredeyse iki kişiden birinin oyunu alarak seçimi kazanırken, sonuçları diğer partilere deyim yerindeyse şok yaşattı. Siyasi tarihin köklü sağ partisi Demokrat Parti 2002 seçimlerine oranla oylarını yarı yarıya düşürerek barajı geçemedi ve meclis dışında kaldı. Solda ise Cumhuriyet Halk Partisinin oyları diğer sol partilerin de desteklerine rağmen ancak %1, 5 artarak Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal’a göre başarı kaydetmiştir. Sayın Baykal, seçimlerden iki gün sonra ortaya çıkarak CHP’nin yükselen bir çizgide oylarını sürekli arttırdığından bahsetti. Milyonların iktidar partisine karşı birleştiği, DSP ve SHP’nin, Hür Parti’nin, hatta siyaset duayeni sağın en önemli ismi Demirel’in bile desteğini alarak girilen bu seçimdeki sonuçlar CHP için başarı olduğunu söylemek mümkün değildir. Gerçi yaptığım ufak bir hesapla her seçimde %1, 5 oy artışı olsa, 2077 seçimlerinde falan CHP tek başına iktidar oluyor, genel başkanın hakkını teslim edelim şimdi ama bu yazıyı okuyan kimsenin de kolay kolay bir CHP iktidarı göremeyeceği de gerçektir. Tabi sağlığınıza dikkat ederek, spor yaparak ( Rodos’a kadar olmasa da bol bol yüzerek ) uzun yaşamaya gayret göstermelisiniz.

    Seçimlerden sonra sanki ortalık süt liman olmuş gibi, muhalefet partileri artık muhalefet yapmayı bırakmış, kendi dertlerine düşmüş, nerde hata yaptıklarını sorguluyorlar. DP parti Genel Başkanı Mehmet Ağar 22 Temmuz gecesi istifa ettiğini açıklarken, seçimlerden sonra bir müddet ortalarda görünmeyen Deniz Baykal ise istifa etmeye gerek duymadı, hatta parti tabanının istifa etmesini istemediğini söyledi. Yurdun dört bir yanından ve partinin son kalelerinden olan ilimizin teşkilatlarından basına yansıyan istifa çağrılarını görmezden gelen Sayın Baykal’ın pek istifa etmeye niyeti yok anlaşılan. Görülen o ki seçimlerden önce meydanları dolduran milyonlar bu sefer de CHP Genel Merkezi önünde toplanacak ve Baykal’ın bırakması için mitingler düzenleyecek. Bu arada seçim sonuçları belli olur olmaz CHP binasının karşısına asılan kocaman resmiyle ve ertesi gün kameralar karşısında gülen pozlar vererek toplantı yapan, adeta kurtarıcı rolü üstlenen Sarıgül ve ekibi de bu fırsatla kendilerine durumdan vazife çıkarttılar.

    İktidar partisi, yaşam kalitesi artmamış, asgari ücreti hala yoksulluk sınırının altında olan, işsizliği artmış, borcu artmış seçmeni; bedava kitap, kömür dağıtarak, bitmemiş toplu konutların anahtarlarını teslim ederek oylarını arttırdı. Gerçi yiğidi öldürüp hakkını teslim etmek gerekir, son bir yıldır sürekli erken seçim isteyen muhalefet partilerinin seçime hiç de hazır olmadıkları, hem YSK ya teslim edilen listeler sırasında hem de mitinglerde belli oldu. İktidar partisi YSK’ ya en erken listeleri teslim eden ve en çok mitingi yaparak seçime muhalefetten daha hazır olduğunu kanıtladı.

    Başbakanlık, Meclis Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı’ nı ellerinde bulunduracak olan iktidarın, seçim sonuçlarının ardından, “Halkın Muhtırası” diye değerlendirerek, ordu ile halkı karşı karşıya getirmesi dikkatleri çekti.

    Herkes kendi derdine düştüğü için, sanki 4, 5 yıldan beri süre gelen yanlışlar bir anda düzelmiş gibi ortalık sessizliğe büründü. Hala Cumhurbaşkanlığı için Sayın Gül’ün aday olması kuvvetli bir ihtimal, hala Güneydoğudan şehitler gelmekte, hala cari açık artmakta, hala en önemli kuruluşlarımız ve bankaların büyük çoğunluğu yabancıların elinde, hala topraklarımız satılıyor… Seçimlerden hemen sonra AKP Milletvekili Prof. Dr. Zafer Üskül’ ün, “Atatürk Milliyetçiliği” ve “Atatürk İlke ve İnkılapları” gibi kavramların anayasa da yer almasının gereksiz olduğunu söylemesi ve bunun da ulusal basında sanki çok doğal bir şeymiş gibi tartışılması için zemin hazırlanması, önümüzdeki günlerde Atatürkçüleri ne denli zor günlerin beklediğinin habercisidir.

    Çok değil bundan bir sene önce de Gazi Üniversitesi Profesörlerinden Atilla Yayla, İzmir’ de düzenlenen bir konferansta “Kemalizm ilerlemeden çok gerilemeye tekabül eder” demişti. Bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da Atatürk’ü ve Atatürkçüleri eleştirmeye kalkan zatlar olacaktır. Bunlara verilecek en güzel cevap gene Atatürk’ün kendi ağzından bizlere ışık olan “Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar…” sözleridir. Yorulmamak üzere yolan çıkan bizler bir an bile durmadan yolumuza devam etmeli, bizleri başka yollara sürüklemeye çalışanların da er geç hak ettikleri cevapları alacaklarından bir an bile şüphe etmemeliyiz.

    29.07.2007

     
    Toplam blog
    : 1
    : 629
    Kayıt tarihi
    : 07.08.07
     
     

    Paylaştıkça çoğalır bilgi, yayılır nesilden nesile. Kimi zaman insanoğlu bir mağar duvarında görür, ..