Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '09

 
Kategori
Deneme
 

Youtube Açılımı, Facebook saçılımı… Açılımın hazin öyküsü…

Youtube Açılımı, Facebook saçılımı… Açılımın hazin öyküsü…
 

YouTube açılımı mı olurmuş? Demeyin. Muhterem ülkemin açılım mevsimini yaşadığı şu demde “açılımlar içinde bir açılım bulduk; şu yahşi vatanımda nasıl da unutulduk!” nidaları ile o cepheden o cepheye koşturmak ve içindeki açılım sevdasını vatanın dört bir sathına yaymak isteyen nice vatandaşımız yok mudur?

Kanla sulanan topraklarda yatan kimliği belirsiz atalarının kemikleri sızım sızım sızlar iken; bir karış toprak uğruna her şeyinden ve de canından bile vazgeçmiş şehidimin kanı bile kurumamış iken; nice evladını bu uğurda gözünü bile kırpmadan cephelere salmış anaların gözyaşları dahi henüz pınarlarında kurumamışken “başlarım ulen açılımına” diye kestirip atacak kadar da vurdumduymaz ve kör cahil değildir çok şükür vatan evladı…

Ancak ve ancak kendi soyunun, ırkının, vatanın ve milletin bekası için her şeyinden feragat edebilecek insanlarımız gerekirse bağrına taş basacak ve daha iyiye, daha güzele, daha mükemmele ulaşabilmek maksadı ile var gücü ile çabalayacak; sabredecek; hazmedecektir. Lakin ahmakların; densizlerin; mendeburların da bunu istismar etmesine mahal vermeyecek, bu hususta her daim tetikte bekleyecektir nitekim…

İşte bu ahval ve şerait içerisinde en hassas ve en cimcimeli ve en bıçak sırtı mevzularda kaleme alınan lezzeti bir yana içeriği bakımından da mükemmel ötesi makalelerin ne hikmetse itibar görmediğinden olsa gerek; yazar bozuntusu bu minvalde olmasa dahi, hiç olmazsa iki çift laf ile zihinlere soru önergelerini sunabilmek gayesi güderek bu başlık altında bu yazıyı kaleme almayı planlamıştır, nihayetinde planı uygulamaya da sokabilmenin en derin sevinci ve heyecanı içerisindedir.

Bu sebepledir ki “başlık kalk gidelim diyor, makale b.k yeme otur diyor” şeklinde tazyif ve tahkir edici yorumlardan imtina etmenizi istirham edeceğim. Hattızatında bu makalede ne “YouTube hazretleri”ni ne de “Facebook ekselansları”nı konu edinmeyi düşündüm. Aklımda kurguladığım şey tam da bu değildi belki ama meramımı az da olsa anlatabildiğimi ümit ve niyaz ediyorum. Çünkü bu tip mevzularda bir kelime hatası bile yanlış anlamaya mahal verebilir, fikri tastamam zıt bir karaktere büründürerek muhatabını yanıltabilir.

Bu nedenledir ki yeniden özetlemek gerekirse; açılım gerekiyorsa açılım, saçılım gerekiyorsa saçılım yapılabilmesi ekseninde bu tip konularda memleketimin ve insanımın hassasiyetleri de göz önünde tutularak; en optimum yararlanımı oluşturacak derecede en ince ayrıntısına kadar hesap edilmiş eylemlerin yürürlüğe sokularak “ne şiş yansın ne kebap” duyarlılığında çözümler üretilmesinin şart olduğunu düşünüyorum (naçizane, haddim olmayarak). Böyle olduğu takdirde ne sağ ne sol, ne üst ne de alt diye ayırmaksızın, memleket ve vatan yararına olan her şeyin halk nezdinde makbul sayılacağını düşünüyorum.

YouTube ve Facebook açılımını da bir daha ki yazıda anlatırız artık :)))

Murat HACIOĞLU

 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..