Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Şubat '11

 
Kategori
Güncel
 

Yozlaşmayı savunanlar

Son zamanlarda uçurumu derinleştiren yeni bir tartışma daha peydahlandı. 

Konya dan bir ilahiyat profösörü, Kuranla uyuştuğu söylenebilecek, kadın-erkek ilişkilerini bir miktar düzenlemesi beklenen bir söylevde bulundu. 

Bu neydi? Sonuç olarak, toplumda, kadınlarımızın giysilerini, daha özenli ve edepli giymelerini sağlaması beklenen bir söylev. 

Ben bu söylevle, kadın cinayetleri arasında, asla bir ilişki kuramıyorum. 

Bir defa, bu söylevi, cinayetlerle yanyana getiren zihniyet, her insanın cinayet işleyebileceğini kabul etmiş oluyorlar. 

Ancak şunu herkes bilmeli ki, cinayet işleyen kişiler, zaten hastalıklı bir psikolojik duruma sahiptirler ve normal insan değildirler. 

Bazı kadın dernekleri öyle saldırdılar ki, zannediyorum bundan sonra hiçbir ilahiyat profösörü, toplumda gençlerimizdeki anormal yozlaşmanın bir göstergesi olan giysilerle ilgili, Kur an daki bilgileri yansıtan, hiçbir demeci asla veremiyecektir. 

Okullardaki din eğitimine de karşı olan bu oldukça kalabalık grup, kendileri de asla Kur anı açıp okumayacaklarına göre toplumumuz bu şansı da kaçırdı. Artık toplum bu konuda maalesef Kur andan yararlanamıyacak. Umarım yanılıyorumdur. 

kadınların bu görüşte olmalarını destekleyen bazı erkek proflar ve gazetecilerin de neden bu konuyu destekledikleri ortada, çünkü bunların bir kısmı kadınların bu düşüncelerinden yararlanmaktadırlar, Diyanet İşleri başkanının da içinde olduğu bir diğer grup ise siyasi nedenlerle yanı oy kaygısı ile, belki de yanlış yaptığını bile bile bu tarafta yer almışlardır. 

Yani sağduyulu, bilgili, doğru bir kişilik yapısına sahip olup, toplumdaki yozlaşmayı, gençlerimizin gidişatını görüp, cesaretle Kur an daki bilgiler konusunda toplumu bilgilendirmeye ve uyarmaya çalışan insanlardan da maalesef yoksun kaldık. 

Bunu sağlayanlar da maalesef birtakım dernekler adına TV lere çıkan birtakım uçuk kadınlar. 

Geçen gece bir tanesi aynen şunu söyledi. İsterse çıplak olarak, herhangi bir istediği erkeğe gidebilecekmiş, ama sonra vazgeçerse tekrar geri dönebilecekmiş. Böyle abuk sabuk konuşmalar. 

Ben kadının bir mal gibi toplumda görülmesine, eti için veya kuma olarak v.s. alınıp satılmasına bu kadar öfkeyle bir karşı çıkış 50 senedir görmedim. Hala toplumumuzda bütün dehşeti ile kumalık devam ederken, kader kurbanı kadınlarımız zorla, genelevlerde, randevu evlerinde para karşılığı magandalara, sapıklara v.s. satılırken, Kur an la aşağı yukarı örtüşen bir beyan konusunda bu kadar şiddetli bir karşı çıkış inanın beni ürküttü ve şaşırttı. 

Bunu ne uğruna yaptıkları konusunda kafamda soru işareti belirdi. 

Birtakım zevklerinden asla vazgeçmeyeceklerini, bunu Kur ana karşı çıkma pahasına da olsa yapacaklarını, hiçkimsenin onların bu yarı çıplak gezmelerine karşı çıkamayacağını, toplum içinde tamamen istedikleri gibi (dinimizi bir yana bırakın, sosyolojik, psikolojik, kültürel v.s. hiçbirşeyi kabul etmeden) davranacaklarını beyan ettiler. 

Ama lütfen onlardan rica ediyorum, cefakar, vefakar yeri gelince kahraman Anadolu Türk kadını adına konuşmasınlar. 

Onlar özendikleri ve benzemek istedikleri Avrupalı, ABD li kadınlar adına konuştuklarını çok iyi bilsinler. 

Onlar asla Anadolu kadını değiller ve olamayacaklar . 

Çünkü Anadolu kadının sorunu, asla bu değil. Yani açık saçık gezmeyi savunurken, Kur anın bir kelamına karşı çıkmak asla Anadolu kadınının işi değil. 

Çünkü onların gerçek, çok büyük sorunları var. Güneydoğuda kumalık almış başını gidiyor, hiçbir bilinçli mücadele yok, kızları, çocukları ya okuyamıyor, ya da asgari ücretle, bu zevklerini savunan kadınların erkekleri tarafında asgari ücretle esir gibi çalıştırılıyor, maalesef bir kısmı da değişik yöntemlerle tuzağa düşürülüp, genelevlerde, randevuevlerinde çalıştırılıyor. 

İnanın bu genelevlerinde v.s. çalıştırılan, kader kurbanı kadınlarımızın çok büyük kısmı bu gariban anadolu kadınlarımızdır. 

Kadın Derneklerimizden, ben şiddetle ve güçleri yetiyorsa yoğun bir şekilde bu iki konuda mücadele bekliyorum. Beni bir yana bırakın tüm kadınlarımız bunu bekliyor. Bu konular mutlaka gündeme getirilmelidir. 

Bu mücadelede inanın bizlerin ve kadınların en büyük destekçisi Kur an olacaktır. 

 
Toplam blog
: 94
: 313
Kayıt tarihi
: 23.06.09
 
 

1958 Nisan İstanbul doğumluyum. Ama tatiller dışında İstanbul'da uzun süreli yaşamadım. 1975 yılı..