Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Nisan '11

 
Kategori
Siyaset
 

YSK BDP'lileri neden veto etti?

YSK BDP'lileri neden veto etti?
 

Yüksek Seçim Kurulu, aralarında Hatip Dicle, Leyla Zana, Sabahat Tuncel, Ertuğrul Kürkçü, Harun Özelen, Abdullah Kızılay, İsa Gürbüz, Çiçek Otlu, Salih Yıldız, Şerafettin Elçi ve Nezir Sincan ve Gülten Kışanak'ın da bulunduğu 12 bağımsız milletvekili adayının adaylıklarını veto etti.  

İyi de niye?  

YSK, bu bağımsız adayların milletvekili seçilme yeterliliğini etkileyecek eski mahkûmiyetleri bulunduğu gerekçesiyle adaylıklarını iptal etmiş.  

Bu kararın açıklanmasının nedeni, YSK, bağımsız milletvekili adayları ile siyasi partilerin milletvekili geçici aday listeleri üzerindeki incelemelerini yeni tamamlamış.  

Bağımsız milletvekili adaylarının adli sicil kayıtlarını inceleyen YSK, 12 bağımsız milletvekilinin sabıka kayıtları bulunduğunu tespit etmiş. Sabıka kaydı bulunmayan 41 ÖDP’nin milletvekili adaylarını da veto etmiş. Onun gerekçesi, evraklarının arasında askerlikle ilgili belgenin olmamasıymış.  

Halen İstanbul Milletvekili olan Sebahat Tuncel'in "geçen seçimde milletvekili seçildiği tarihten hemen sonra adli sicili kayda girmiş, bu nedenle bir önceki seçim döneminde yapılan incelemede sabıkasız olarak görülmüş!"  

Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak'ın ise adli sicil kaydında kızlık soyadıyla arandığında milletvekili seçilmesini engelleyecek sabıka kaydı çıkması nedeniyle milletvekili adaylığının iptal edilmiş. İyide bir önceki seçimde niye kızlık soyadını sorgulamadınız?  

Bu 12 bağımsız milletvekili adayının 7 tanesi BDP’nin gösterdiği adaylar. Bunlar bağımsız(!) olduklarından, bir daha yerine aday gösterme gibi bir olasılık yok! Bu 7 adayın en az 4 tanesi seçilebilecek konumda. Bunların yerine kim seçilir dersiniz?  

Ben seçilmeyeceğime göre, bu iktidar partisinin işine yarayacaktır diye düşünüyorum. Belki Mersin adayı Ertuğrul Kürkçü’nün bölgesindeki oylar CHP’ye yönelebilir.  

Şimdi YSK epey ağır eleştirilecek. Ardından da iktidar partisinin yargı organlarına nasıl sahip çıktığı(!)na tanıklık edeceğiz.  

Bu seçimlerde, sapla samanın birbirine karıştığı, ancak bir merkezin çok dikkatli çalışıp, ilgili yerleri zamanında uyardığı açıkça görülüyor. Uyarılan yerlerin Yüksek Yargı veya başka bir kurum olmasının da fazla önemi yok. Önemli olan iktidar partisinin üçüncü kez tek başına iktidara gelmesi!  

Şöyle bir soru soralım. Bir partiden aday gösterilen adayın, yerel mahkemenin verdiği kararla mahkûm olduğu, ancak temyiz başvurusu nedeniyle, halen sabıkasız olduğu biliniyor. Yarın bu aday vekil seçilip meclise girdiğinde, Yargıtay, o mahkûmiyeti onarsa ve bu vekilin sabıka kaydı ortaya çıkarsa, o zaman ne olacak?  

Bu vekilin vekilliği düşecek mi? Cezası dönem sonuna mı ertelenecek? Veya meclisten bu tür vekiller için yeni bir af mı çıkartılacak? Biliyorsunuz bu dönem böylesi olaylarla epey karşılaştık.  

Neyse; böylesine ‘İleri Demokrasi’ uygulanan bir ülkede, olur böyle vakalar, fazla üzerine giderseniz, Türk Polisi sizi yakalar!



 

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..