Yufkalı tavuk fırında / kurucaşile / hacıahmet köyü

Bir köy düşünün; İki dağ arasında akan bir derenin yamacında sıralı evler,bir tarafı günlük güneşlikken bir tarafı gölgeli yeşillikler.

Nazlı nazlı akan derenin yanıbaşında bir ev,bahçesinde tuğladan küçük bir fırın, beşgen şeklinde özenerek ağaçtan yapılmış,köşe yastıkları dayalı bir çardak,ve orada akşam sefalarında yenen ,fırında yufkalı tavuğu pişiren eşimin abisi, benimde abim olan kır saçlı ,hoş sohbetli bir adam. Necati muhtar.(eskiden muhtardı, şimdi değil)

Şimdi bu köyde, fırında pişmiş bu tavuğu, onun misafiri olarak o çardakta yemek istemezmisiniz? O halde buyrun!

-yenge, yenge söyle bana bunu nasıl hazırladın?
-bak elti iyi dinle! (sesinde şehirli olmamın eksikliğini yüzüme vuran bir halle)
-bir bütün tavuğu yıka,(hazır alınmışı tabii, tüylüsünü değil;))))
-beş, altı kuru yufkayı( açılıp sac üstünde pişirilmiş yufka)elle ufalayarak hazırla,
-bir tavada bir yemek kaşığı tereyağını ve az sıvı yağı eriterek kızdır,
-bir tatlı kaşığı acı kırmızı pul biberi ilave et,az tuz kat,
-bir su bardağı kadar dövülmüş cevizi ilave et,
-ufalanmış yufkayı ileve et, yarım çay bardağı kadar suyu azar azar üstüne dök, iyice karıştır.(yufkalar harca karışmış olacak)
-sonra bu harcı, tavuğun içine iyice doldurarak sıkıştır, iğne iplik yardımıyla tavuğun karnını bir güzel dik .
-önceden ısıtılmış fırında pişirmek üzere(malum bahçede fırınımız yok, evimizdeki elektirikli fırında pişecek bu tavuk)
-tavuğun üstünü kırmızı toz biber ve sıvı yağla ovalayıp bir tepsiye yerleştir ve hiç su koymadan fırında bir saate yakın pişir.(arada bakın isterseniz, tavuk yanmasın)
-abin bahçedeki fırında böyle pişirmeyecek tabii, git bak şimdi bunu bir demir çubuğa takıp odun közünde pişirecek. Yanında közde biber, domateste pişmiş olacak. Bu tarifle hazırlanan tavuk ,suda haşlanarakta pişirilebiliyor.

-Abi,abi söyle bana şimdi ben kime ellerine sağlık diyeyim?
Ben bu tarifi evime gelince aynen denedim ve aynı lezzeti yakalamasam da güzel oldu. Özel misafirlerinize süpriz yemek olarak yapabilirsiniz.

Şimdi; Ola ki yolunuz Bartın/ Kurucaşile/ hacıahmet köyü/ne düşerse ,giderken tavuğunuzu ve nevalenizi(!) alıp gidin! Benden de selam söyleyin! Tavuğu pişirip orada afiyetle yiyin.(tesis falan değil ha,öyle algılamayın)

Hatta kameranızı da alıp gidin, köyümü tanıtırsınız belki bir yerlerde.(valla abimin haberi yok bu yazdığımdan, sizi nasıl karşılar orasını bilemem ama misafiri çok sever onu biliyorum. tanımayanıda yoktur.)

Abimin kulakları çınlasın!