Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ağustos '10

 
Kategori
Siyaset
 

Yüksek Askeri Şüra kararlarında etkili olan "AKP" hükümetidir…

Yüksek Askeri Şüra kararlarında etkili olan "AKP" hükümetidir…
 

11. Cumhurbaşkanı Adayı ve Siyaset Bilimci; Öner Samanlı’dan önemli açıklamalar… (Haber Merkezi)


BAŞBAKANIN HEDEFİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN, 1. DEVLET BAŞKANLIĞI’DIR

Hasan Iğsız’ın Kara Kuvvetleri Komutanı olarak yer aldığı YAŞ listesi Başbakan’dan veto yedi.

Kara Kuvvetleri’ne atanamayan Ergenekon şüphelisi Hasan Iğsız emekliye ayırıldı.

Başbakan, Balyoz sanığı 11 generali de terfi listesinden çıkardı.

Orgeneral Özel, Jandarma Genel Komutanı olurken, yeni terfi eden iki orgeneral de 1. ve 2. ordu komutanı oldular.

DİRAYETLİ HÜKÜMET Mİ, DİRENEN HÜKÜMET Mİ, TOPLUMU ASKERE KARŞI GÜVENSİZLİĞE İTEKLEYEREK SOĞUTMAYI HEDEFLEYEN BİR HÜKÜMET Mİ..?

Yoksa bunların tümünün hedeflendiği, yanı sıra da, askerin kışla dışında olmasının kesinlikle önüne geçilmesini hedeflemekte olan, laik ve demokratik, Atatürk İlke ve Devrimlerinin, daima savunucusu ve bekçisi olan, halkın bu uğurda daima inancı ile bütünleşen Silahlı Kuvvetleri, aynen Emniyette olduğu gibi, siyasi iradenin kontrolüne almak isteyen bir hükümet mi..?

Bunların hepsinin isteminde bulunan kesinlikle bir AKP hükümetidir..!

YILLARCA EZİLEN AMA İÇTEN İSYANKAR SABRIN SOMUT GELİŞMELERİDİR BUNLAR…

Ataların meşhur bir sözü vardır. “Sabrın Sonu Selamettir”

Evveliyatı “Selamet” ile siyasetlenen, AKP’nin sabrı da bunun bir somut göstergesidir.

Geçmiş yılların “YAŞ” toplantılarında önce sessiz sedasız kalarak Yaş Kararlarını imzalayan, dini erekli siyasetçiler, Turgut Özal döneminden sonra, bu kez onaylamalara kerhen katılmadan da sıyrılarak, muhalefet şerhi düşerek imzaladıkları süreçleri tamamen sabırlarının hakimiyetinde, yumuşak güçle günümüze taşımışlardır.

Şimdi durum nedir. AKP’ hükümetinin, eski bir milletvekili iken 11. Cumhurbaşkanı olarak, Çankaya’ya yerleşen kimdir..?

Abdullah Gül’dür.

Abdullah Gül, bugünkü AKP hükümetinin geçmiş süreçlerinde, parti içerisindeki söz sahibi ağır toplardan birisidir.

Çankaya Köşkünü, ağabey Recep Tayyip Erdoğan’a, 12. Cumhurbaşkanlığı için tam donanımla hazırlamak üzere görevi başında bulunan ehil bir siyasetçidir.

Esasen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için 12 Cumhurbaşkanlığı hedef bulunmamaktadır, çünkü o durum zaten çantadakidir...

HEDEF TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN, 1. DEVLET BAŞKANLIĞI’DIR

Esasen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için 12 Cumhurbaşkanlığı hedef bulunmamaktadır, diyoruz.

AKP’nin aklından fikrinden ve de zikrinden geçeni alenileştiriyoruz.

Bu durumu birçoğumuz bilmekle birlikte, bilmiyor gibiyiz.

Ergenekon ile yıpratıldığı görüşlerinin hakim olduğu TSK’de günümüz sürecinde yaşananlardan siyaset karlı çıkmıştır.

TSK’ bugünkü yaşananların altyapısı, geçmiş siyasi dinsel aktörlerin bugünleri hazırladığı “Sabır Projeleri” içerisinde yer almaktadır.

Bu yer alma sürecinin ilk adımı ise, “Profesyonel Askerlik” olgusudur.

Yıllar öncelerinde, mevcudiyeti sonlandırılmış, eskinin “Uzatmalı Çavuş” luk, askeri konumu, günümüze, profesyonel askerliğin adımı olarak yeni isimlendirmesiyle girmiştir.

Nedir o isimlendirme..?

“Uzman Erbaş” “Uzman Çavuş” luklar….

TSK’ içerisinden tüm bilgi ve belgelerin bugünün teknolojik çizgisinde basının ve dış mihrakların eline nasıl geçtiği hala çözümlenmiş değildir.

Çözümlenemez, çünkü fark edilmesi gereken yerlerde bakışlar başka mecralara istikametlendirilmiştir.

Bu aynen bir patriot savaş füzesinin, bir uçağa kilitlenmesi ve onu imha etmesi gibidir.

Buradaki imha süreci dakikalar iken, işte bu profesyonel çizgideki en alt rütbede tezahür eden TSK’deki askeri silsilasyon sonrasında, üst rütbelerin bilgi ve belge akışları gerektiğinde de doğru hedeflerinden saptırılmak suretiyle siyasete ulaştırılmıştır ve hala da devam etmektedir.

Profesyonel Ordu başlangıcı olan bu uzman askerliklere ihtiyaca ise, hala önlenemeyen, PKK anarşisi zemin hazırlamaktadır.

Kamuoyunun bu yazıyı okuduktan sonra, çevrelerinde bulunan “Uzman Erbaş” aileleri ve ebeveynlerini gözlemlemelerini önermekteyim.

Nedir bu öneri;

Bu kişilerin kesin ve kesin, yüzde 90 üzerindeki gurubunun eşleri, anneleri, aile bireylerindeki akraba ve yakınlarının kadınlarının “Örtülü değil” başları, siyaset aracı “TÜRBAN” ile kapalıdır.

SABRIN SONU SELAMET OLABİLECEĞİ GİBİ ZAMAN ZAMAN DA FELAKET DEĞİL MİDİR…?

Deprem hissedilince, korku ve paniklerle insanlar binaları terk ederler.

Kimileri sabırlıdır evine girmez. Kimileri de sabırlıdır depremi pek önemsemez ve yaşam sürecine evine girerek devam eder.

Artçı sarsıntılar ile yaralanan bina ansızın çökerse ölüm kaçınılmazdır. Yani sabrın sonu felaket olmuştur.

Artçı sarsıntılar sonrasında ayakta duran bina çökmediğinde ise sabrın sonu selamete erişmiştir.

Siyaset ve askerlik arasındaki ilişki aynen bu şekilde devam etmektedir.

KIŞLADA VE SİYASETTEKİ DEPREMLER VE/VEYAHUT ARTÇI SARSINTILAR…

PKK’nın anaç aktörü ve stratejisti olduğu, kesinlikle ABD tarafından desteklenen “Türkiye’yi Parçalama” taktiklerinin etkisiyle ordu bünyesinde savaş aktörlerine daima gereksinim vardır.

Türk Silahlı Kuvvetleri eskiden daha mı mantıklı düşünmekteydi de, “Uzatmalı Çavuş” luk unvanlı askerliğe son verdi..?

Türk Silahlı Kuvvetleri eski uygulamayı kaldırmaktan pişmanlık duyarak, şimdilerde daha mı mantıklı düşünmektedir ki, “Uzman Çavuş” luk unvanlı askerliği gerisin geri getirdi.

Hayır, esas itibarıyla yıllardır, dinsel aktörlü siyasetçilerin isteği, laik ordunun küçültülmesi, yetkilerinin daraltılması, siyasi erke bağlanması, siyasi otoritenin aynen Emniyet teşkilatında olduğu gibi, TSK üzerinde de yetki ve tasarrufunun kendilerince kullanılması hedeflenmektedir.

Subay yetişebilmek için süreçler çok uzundur.

TSK’de Subay olabilmek; Askeri okullara girişlerde bir avuç toprak olan genç bir seçilmiş başarılı ve sağlıklı bir Türk evladının, ilerleyen uzun yıllar sonrasında, tabirimi mazur görünüz ki, Türk Askeri olarak yoğrulan bir çamurdan (Hamurdan), dirayetli ve Atatürk Milliyetçisi bir ruhla donanarak, omzuna takılan yıldızıyla teğmen rütbesinde “Şanlı Türk Subayı”lığına adım atmış olmanın anıtlaşan serüvenidir.

Teğmenlikten, Kurmaylığa, Kurmaylıktan Genel Kurmay Komutanlığına kadar geçen ilerleyen süreçler ise, eğitimin, deneyimin, ahlakın, ilim ve bilimin beraberinde sosyalleşmenin tam anlamıyla donanımın (tekamül) apoletlerde çoğalan yıldızlarla onurlandırılması, gerçekleşmesidir.

Büyük çığ felaketleri, dağlardan aşağı devasa kar yığınlarını küçük bir merminin çıkartacağı ses ile yaşanabiliyor ise,

Bir pirinç çuvalının içerisindeki, küçücük bir güve yüzlerce olabiliyor ise,

Bir kazan sütü, bir damla limon kesik yapabiliyor ise,

Her şeyde ve her yerde olabilen, olabilecek, çürük ihanet sembolleri de, mutlaka bulundukları alt yapılardan üst yapılara doğru ihanet ile sadakat arasında rollerini tercihleriyle şekillendirebileceklerdir.

TÜRKİYE GÜNDEMİNDE YÜKSEK ASKERİ ŞURA

Askeri kanadın 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız’ı Kara Kuvvetleri Komutanı olması ve Balyoz sanıklarının terfisi konusundaki ısrarı nedeniyle kilitlenen Yüksek Askeri Şura toplantısının sonucunu AKP Hükümetinin belirleyeceği kesinlikle görülen ve yaşanandır.

Bu durum, gelişen sabrın selameti ile varılan hedeftir.

Başbakan Erdoğan’ın katılmadığı 4. gün toplantıları sonunda oluşturulan atama listesinden Org. Iğsız’ın ataması ile Balyoz sanıklarının terfilerinin üzerini çizmesiyle aşılması, kararların Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onanması da, “Sabrın Sonu Selamet” in günümüz sürecindeki hedefine varmasıdır.

ORGENERAL İLKER BAŞBUĞ’DA, BÜYÜKANIT GİBİ ÖDÜLLENDİRİLECEKTİR.

Bu başlığın içeriğini çok yakında “Türk Milleti” göreceğiz.

Zırhlı makam aracı, devlet nişanı, belki de bir askeri elçilik, neler neler…

Org. Başbuğ ise; Aman kazasız, belasız, darbesiz, 30 Ağustos 2010 gelsin de emekliliğimizi yaşayalım, Büyükanıt paşam ile tavla oynayalım arzusu ile istemine başarıyla ulaşmış olmuştur.

Hükümetle ve siyasi erkle dost ahbap olarak çok yakında resepsiyonda “Bizi de çağırırsa gider görürüz” bir araya gelinecektir.

Orada kadehler kaldırılırken, belki de yine ülkenin bir yerlerinden “Şüheda” haberleri gelecek ama alışkınlığımız içerisindeki güncelliğiyle şühedalar aile ocaklarında sönmeyen ateş, cansız bedenler toprak altında mevta olacaktır.

ASKER HERKESİN TERFİSİNDE DİRENDİ HABERLERİNE RAĞMEN

YAŞ toplantısında sivil üyeler ile asker üyeler arasındaki krizin temel nedeninin askeri kanadın hakkında soruşturma olup olmamasına bakılmaksızın teamüller gereği olan isimlerin atanması ve terfi alması isteği olduğu öğreniliyor.

Kriz aşılamayınca ilk 3 gün toplantıların tamamına katılan Başbakan Erdoğan 4. gün toplantılarına katılmıyor.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ başkanlığında yapılan 4. gün toplantısında atama ve terfi listesi hazırlanarak Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül tarafından Başbakanlık Konutu’nda Erdoğan’a sunuluyor..

BAŞBAKAN, HASAN IĞSIZ’IN İSMİNİ SİLİYOR..

Başbakan Erdoğan önüne gelen listede Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ’un talebiyle Kara Kuvvetleri Komutanı olarak atanması istenen Ergenekon şüphelisi 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız’ın ve terfi listesine giren Balyoz şüphelisi 11 generalin üzerini çiziyor..

Org. Hasan Iğsız 30 Ağustos’ta emekli oluyor. YAŞ listesindeki Balyoz sanığı 11 generalin terfileri de Başbakan Erdoğan’ın vetosuna takılarak, Balyoz sanığı 42 Albayın terfi alması önleniyor.

20 faili meçhulün azmettiricisi iddiasıyla 9 kez ağırlaştırılmış müebbet istemiyle yargılanan Albay Cemal Temizöz ile Ergenekon tutuklu sanığı Albay Dursun Çiçek terfi listesine girmiyorlar.

Temizöz, görev süresini doldurduğundan emekli olurken, Çiçek’in de emekli edildiği belirtiliyor.

Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Hasan Aksay, Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Eşref Uğur Yiğit ve Genelkurmay 2.Başkanı Aslan Güner yerlerini koruyor.

2010 yılının YAŞ sürecinde, “Sabrın sonu selamettir” denildiği süreç gerçekleşiyor ve AKP’ bilinçli sabrının ödülünü istediği şekilde siyasetinde alıyor.

Bir zamanlar o salonlarda yapılan ordudan ihraçlarda önceki süreçlerde sessiz kalan, sonraların da muhalefeten şerh koyan AKP, 2010 YAŞ toplantısında, siyasi erkteki varlığını aleni şekliyle hissettiriyor ve bu dönem ordudan ihraçlar olmuyor.

Listeye Erdoğan’ son şeklini veriyor. Liste Bakan Gönül ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ tarafından Köşk’e sunuluyor.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de YAŞ listesini akşam saatlerinde onaylıyor…

Sonucunda, Ahmet’in yada Mehmet’in Genel Kurmay veya Ordu Komutanlıklarına gelmesi yada gelmemesi, TSK. Atatürk İlke ve Devrimlerinin korunmasına hiçbir şekilde gölge düşürmeyecektir.

Onlar, isimleri ne olursa olsun, TSK’nin ve hepimizin Medar-ı İftiharı Türk Subayları’dır.

Gidenlere güle güle, gelenler hoş geldiniz…

İŞTE AKP HÜKÜMETİNİN İSTEDİĞİ ŞEKLİYLE GERÇEKLEŞEN YAŞ LİSTESİ

Yüksek Askeri Şura kararı ile 30 Ağustos 2010 tarihinden geçerli olmak üzere bir üst rütbeye yükselen general ve amiraller ile general ve amiralliğe yükselen albaylar:

KARA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI

Orgeneralliğe Yükselen Korgeneraller:

Yalçın Ataman, Servet Yörük

Korgeneralliğe Yükselen Tümgeneraller:

Abdullah Recep, Kamil Başoğlu, Hüseyin Kenan Hüsnüoğlu, Orhan Akbaş

Tümgeneralliğe Yükselen Tuğgeneraller:

İbrahim Yılmaz, Şenol Alparslan, Yılmaz Uyar, Uğur Tarçın, Tayfun Özden, Mehmet Faruk Şengün, İsmail Metin Temel, Şeref Öngay, Sadık Çelikörs, Metin Gürak, Salih Ulusoy, Hıfzı Çubuklu

Tuğgeneralliğe Yükselen Albaylar:

Muharrem Metin Özbek, Muzaffer Sönmez, Mehmet Akyürek, Mustafa Uzun, Ömer Şevki Gençtürk, Hüseyin Hamdi Ergün, Mehmet Özoğlu, Atilla Şirin, Memduh Hakbilen, Yavuz Selim Kahveci, Halil İbrahim Ergin, Sinan Yayla, Mustafa Aysan, Hakan Atınç, Kahraman Güneş, Rafet Sevinç Şaşmaz, Metin Akaya, Abdullah Baysar, Mehmet Haluk Yıldızdan, Veli Tarakcı, Levent Köse, Kemal Korkmaz, Erkan Atalay, Rıza Çağatay Erdoğan

DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI

Koramiralliğe Yükselen Tümamiraller:

Deniz Cora

Tümamiralliğe Yükselen Tuğamiraller:

Erdem Caner Bener, Ahmet Sinan Ertuğrul

Tuğamiralliğe Yükselen Albaylar:

Ömer Faruk Harmancık, Sinan Azmi Tosun, Şafak Yürekli, Fahri Can Yıldırım, Hasan Doğan, Ali Sadi Ünsal, Mehmet Şevki Şekerefeli

HAVA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI

Korgeneralliğe Yükselen Tümgeneraller:

Turgut Atman, Nejat Bilgin

Tümgeneralliğe Yükselen Tuğgeneraller:

Hasan Hüseyin Demirarslan, Nihat Kökmen, Bülent Kocababuç, Ali Demiral, Ayhan Gümüş

Tuğgeneralliğe Yükselen Albaylar:

İdris Aksoy, Hakan Taşkesen, Mehmet Eldem, Mehmet Uğur Balkış, Kubilay Baloğlu, Mehmet Cahit Bakır, İsmail Yalçın, Göksel Kahya

JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI

Tümgeneralliğe Yükselen Tuğgeneraller:

Yusuf Kaya, Ata Kalkan

Tuğgeneralliğe Yükselen Albaylar:

Ali Çardakcı, Salih Karataş, Güray Alpar, Namık Boran

GÜLHANE ASKERİ TIP AKADEMİSİ

Tuğgeneralliğe Yükselen Albaylar:

Fikret Arpacı, Yusuf Peker, Ufuk Demirkılıç, Can Polat Eyigün

Tuğamiralliğe Yükselen Albay:

Bekir Sıtkı Cebeci

ASKERİ YARGI

Tuğgeneralliğe Yükselen Albaylar:

Hasan Dengiz, Abdullah Arslan

YAZI KAYNAKÇALARI:

http://www.tsk.tr/10_ARSIV/10_1_Basin_Yayin_Faaliyetleri/10_1_Basin_Aciklamalari/2010/BA_01.html

http://www.stargazete.com/politika/igsiz-i-basbakan-veto-etti-haber-283517.htm

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/15513361.asp?top=1

ÖNER SAMANLI

 
Toplam blog
: 295
: 3087
Kayıt tarihi
: 22.08.08
 
 

Prof.Dr. Öner Samanlı, yıllarını eğitim ve öğretim faaliyetlerine adamış, birçok bilimsel makalen..