Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ağustos '07

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Yüksek tansiyon, amanın dağlara taşlara

Yüksek tansiyon, amanın dağlara taşlara
 

Ne sinsi rahatsızlıktır o, ne fenadır o, ne zaman ortaya çıkacağı hiç belli olmaz, pusuda bekler, senin aklına bile gelmez bana bir şey olmaz dersin ama çokk yanılırsın. Genç yaşlı dinlemez değişik sebeplerle ansızın ortaya çıkabilir bizim ailede, nerede ise hepimizde var, miras bazen şaka yollu takılırım herkes çoluğuna çocuğuna mal bırakır bizimkiler bize "yüksek tansiyon" bıraktı diye.

Nedir bu yüksek tansiyon; kan basıncının aşırı yükselmesine denirmiş. Normal olarak kan, damarların içinden, hücrelere ulaşmak için bir basınç altında akması gerekli imiş. İşte bu basınca kan basıncı denir. Yani her insanın normal bir kan basıncı vardır. Bunun aşırı yükselmesine hipertansiyon adı verilir

Babaannemde duymuştum ilk bunu, onun yaptığı tuzsuz ekmek yemekti, bir gün benim ve oğlumun da aynı rahatsızlığı oğlumun ise daha genç yaşta bunu yaşayacağını söyleseler güler geçerdim.

Kan basıncının damar sistemiyle yakından ilişkisi var imiş. Kan damarları kalpten çıkıp, tüm organlara ve hücrelere yayılırlar. Elastik bir tüpe benzeyen kan damarları bir ağacın dalları veya karayolları haritasındaki yollar gibi, giderek incelerek, tüm vücuda dağılmakta imişler. Bu damarlar organlara vücut için gerekli oksijen ve besin maddeleri ile kan hücrelerini taşırlar. İşte bu damarların büzülmesi veya genişlemesi ile kan basıncı yükselir veya düşer.

Genelde sebebi pek bilinemiyormuş, benim tansiyonumun sebebinide bulamamıştı doktorlar, gizemli kadınım vesselam.

Kan basıncının yükseldiği anı kimsenin yaşamasını istemem Son noktaya geldiğimi sanmıştım. (dağlara taşlara...Tık tık tık, tahtaya vurdum aman)

Bu ilk uyarı imiş, ne demek yani "ee artık kendine dikkat etmelisin gencim güzelim diye dolaşma" demek.

Şu sarı çekirdekli üzümlerin kurusundan alın bana diye bize sipariş vermişti babam, aylardan Ramazan, bayrama az kalmış çıktık çarşıya çocuklara giyim kuşam ne gerekse aldık...

Babamın siparişini de almayı unutmadık, alışveriş sonrası koşa koşa geldik eve, tansiyon hastası olmasına rağmen yine de tutacağım diye inat etmişti.

Topun patlamasına biraz kala onun yemek tepsisi hazırdı, kuru fasulye pilav, hurması zeytini çorbası ve bir bardak suyunu hazır ettik koşturdu çocuklar dedesine...

Keyifle ve mutlulukla açtı orucunu, aldığımız üzüm razaki üzüm olmasa da yasak savacak cinstendi, tadına baktı hoşuna gitti...

Bir ara seslendi kızım gelin bir hele, başımı tutamıyorum, elim kolum uyuştu diye, hemen atladım;

-Abartıyorsun baba dinleme kendini..

Gözleri irileşti arkaya doğru uzandı. O kadar şaşkındı ki; konuşamıyordu bana ne oldu dercesine yüzünde o ifade ile hastane ye kaldırdık, ötesi beyin kanaması, felç ve sonrasında vefatı...

Bizim ailede yok, bende çıkmazzz demeyin lütfen bir kontrol ettirin, aslında yazacak çok şey var ama, hüzün bulutu bırakmıyor ki, yine döneceğim...

sevgi ile kalın


 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..