Yükselen fiyatlar!..

Devlet İstatistik Kurumuna göre: Geçen Mayıs ayından bu Mayıs ayına kadar, TÜFE gıdada %15.69 oranında artıyor.

İstanbul Ticaret Odasına göre geçen Mayıs ayından bu Mayıs ayına kadar bazı gıda maddelerindeki artışlar ise: Bulgur%87, Pirinç %53, Ekmek%50, Makarna %43, Buğday unu %33, Tereyağı %20, Sıvıyağ %85, Mercimek %51, Kurufasulye %42, Nohut %33, Salça %23.

Türkiyede TÜFE yıllık bazda %10.74, gıdada %15.69

AB de Yıllık %3.6 gıda %7.1

Türkiyede Gıda harcamaları %28.6

AB de gıda harcamaları %14.8

Ekonomik veriler son zaanlarda o kadar iyi(!) ki iktidar, katılabilirse(!) önümüzdeki yerel seçimlerden de büyük bir başarı (!) ile çıkabilir!..

Türkiye'de memur, işçi ve emeklilere, verilen zamlar, hükümetin 4 ay önce (yeni yıldan) hazırladığı bütçe hedeflerine göre veriliyor ve Bütçe Kanununda gösteriliyor. Yıllık olarak baz alınan hedefe göre, yılın ilk altı ayı ve ikinci altı ayı olmak üzere Ocak ayı ve Temmuz ayında zam yapılıyor. Neye göre? Tabi hedef enflasyona göre!..

2008 yılı Bütçü Kanununda hedef enflasyon ne olarak baz alındı? Enflasyon %4 olacak denildi (Sanki bu zamana kadar hedef alınan enflasyon rakamları tutturulmuş gibi) ve ona göre, çalışanına, emeklisine Ocak'ta %2 zam yapıldı.

Sonra ne mi oldu?

Ne olacak, yılın ilk 5 ayında enflasyon %6.38 (nerden, nasıl buluyorlarsa) yıllık hedefin %65 daha fazlası, bizler ne kadar zam almıştık %2 herkese güle güle harcamak nasip olsun!..

Merkez Bankası Başkanı Durmuş YILMAZ, Diyarbakır ilinde düzenlenen "Para Politakaları" konulu seminerde; Enrji ve Gıda maddelerindeki fiyat artışlarının kalıcı hale geldiğini, bu sebeple yıllık %4 olan enflasyon hedefini %9.63 çektiklerini (yıllık baz alınan hedefin %128 daha yukarısına) ancak dünyadaki gelişmeler yüzünden bu hedefi de tutturamıyacaklarını, belki yıl sonunda tutturabileceklerini belirtmiş!

Yılmaz ayrıca; Yüksek faiz ve düşük kur politikasının olmadığını, Türk parasındaki değerlenmenin, amaç olmadığını, ekonomik bir sonuç olduğunuda belirterek, 2006 itibarı ile enflasyon rakamlarındaki iyileşmede 33 ülkeyi geride bırakarak, 59 sıraya gerilediklerini de beyan etmiş.

Şimdi bir iktidar kendisine bir Bütçe Kanunu yapıyor, belli hedefler koyuyor. Yıl; on iki ay, konulan hedefe siz ilk üç ayda erişiyorsunuz, ne kadar büyük bir başarı(!) değil mi? Sonrada çıkıp, ekonominin iyi olduğundan, herşeyin yolunda gittiğinden, iktidarın tüm kanadı ile başarılı olduğundan dem vuruyorsunuz. Ancak; halk bunu bu kez yemedi. Kralın çıkplak olduğunu gördü!..

Bu ekonomik veriler ortada iken, Ekonomiden sorumlu, Başbakan Yardımcısı Nazım EKREN, Devlet Bakanı Mehmet ŞİMŞEK, Hazine müsteşarı, Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN, Merkez Bankası Başkanı Durmuş YILMAZ, ancak Türkiye gibi bir ülkede, koltuklarını koruyabilirdi. Dünyanın hiç bir yerinde bu ekonomik veriler ile bu makamda oturanlar koltuklarını koruyamaz!..

Bu zamana kadar sözde başarı olarak halka yutturulan, ekonomik verilerin de IMF politikalarının ve IMF'nin sıkı denetimleri neticesinde geldiğini, IMF'nin her istediğinin yerine getirilmesi yüzünden, yandaş ve korkak medyanın sağlıklı verileri halka duyurmamasından, açıklanan verilerin başarı gibi algılandığı kanaatindeyim.

Şimdi bir de Akp'nin kapatılmasına karar verilirse, Bütçe Kanununu uygulamadan tamamen saparlar ve normal ekonomik verilerin bile gereğini yerine getirmezlerse, o zaman çalışan ve emeklilerin halinin nice olacağını şimdiden merak ediyorum!..