- Kategori
- Futbol
- Okunma Sayısı
- 3364
Yumruk Show'un mucidi Deli Güngör

1980 li yılların başıydı. Fenerbahçe ‘de oyanayan ‘’deli ‘’lakaplı futbolculardan biriydi o.
Bir tanesi ‘’Fenerbahçe bütün delileri aldı beni unuttu’’ deyip de sanradan Fenerbahçe’ye alınan Bahtiyar Yorulmaz’dı. O santrafordu. Üstünü başını parçalardı maçta. Bir maçta rakip futbolcuya kafa atıp, dişlerini döktüğü, bir başka maçta kendi takımından bir arkadaışını dövdüğü yazar sicilinde.
Diğeri Nezihi Tosuncuk’tu. Beşiktaş’tan gelmişti Fenerbahçe’ye ve keşke bütün deliler onun gibi olsa dedirtecek bir özveriyle müthiş bir futbol oynamıştı özveriyle. . 103 golle rekor Fenerbahçe devrindeki stoperdi..
Diğeri ve en renklisi de tabii ki Güngör Tekin’di.
Yakın zamanda futbolu bırakan Beşiktaş’lı İbrahim Üzülmez’e de ''deli '' der Çarşı. O ‘’benim nerem deli’’ der dururdu. Gerçekte Fenerbahçe’nin yukarıdaki delilikleri yanında İbrahim Üzülmez pek de deli sayılmazdı. Siz deli görmemişiniz diye onları anlatsa herkes kendisine hak veriri deli, meli demekten vazgeçerdi
Bugün bir gazetenin spor sayfasında tam sayfa röpörtajını gördüm Güngör Tekin’in ve tabi onu ve futbol oynadığı dönemleri, onun showlarını hatırladım.
Üsküdar’lıydı. Üsküdarspor’da oynadığını biliyorum çünkü o zamanlar etrafı açık olan Selimiye sahasında bir Yeldeğirmeni-Üsküdarspor hazırlık maçında kendisine rakip olarak oynamış maçı 3-2 kazanırken galibiyet golünü de kışla tarafındaki kaleye ben atmıştım.
O zamanlar da tanınırdı Üsküdar’da ve amatör ligde.
Sonra Galatasaray’da yumruk show yaparak tribünleri coşturan futbolcunun o Güngör olduğunu öğrendim.
Kötü futbolcu muydu?. Hayır. İyi miydi?. O da hayır. ama o zamanlar her eve lazım cinsten biriydi. Tam tribünlerin aradığı adam. Zeki de. Futbol açığını böyle kapatabiliyordu. Bütün tribünler ister maçtan önce, ister maçtan sonra ama mutlaka Güngör’den o showu beklerdi.
Eh Ali Şen’de böyle futbolculara bayılır. Güngör , bugün hala ''Fenerbahçe ailemin takımıydı'' dediğine göre, gönül verdiği takımın renklerine kavuşmuştu Aynı yumruk show bu sefer Ali Sami Yen’den Kadıköy’e taşındı.
Ben onun takasla alındığını hatırlıyorum. Raşit Çetiner Galatasaray’a verilmiş, karşılığında rahmetli Erdoğan Arıca ile Güngör Tekin alınmıştı. Güngör Galatasaray tarafından bir Amerikan takımına kiralık verildiğini, Ali Şen’in bir telefonu ile Fenerbahçe’ye geldiğini söylüyor.
Fenerbahçe’de 2 sezon kaldı. Sanırım ondan sonra da futbolu bıraktı. Başka işlere başladı. Ticarete daldı. Video salgını başladığı zaman Güngör’ün video- kaset işinin öncülerinden olduğunu duymuştum. Sonra birden kayboldu. Sesi sedası çıkmaz oldu.
İngiltere’de hapis yatmış. 10 yıl. Hani insana nereden nereye dedirtecek bir sürü olay geçmiş başından. O neredeyse boşu boşuna hapis yattığını söylüyor ama bir yandan da itiraf ediyor ‘’Kosova’da Arnavut gerillalara silah sağlamak için yasa dışı yollara başvurdum’’ diyor. Tabii ki uyuşturucu.
‘’Bütün bunları da ben de arnavutum Avrupa’daki katliamı içime sindiremezdim’’ diyor ama gerçekten de öyleyse bunun akıllı bir yorumu yok. Kosova kurtuldu ama sen kurtulabildin mi diye sormak gerek!.
Gazetenin sol kşesinde Fenerbahçe forması ile yine yumruk havada bir resmi var 1981 den. Sağ tarafta da şimdiki resmi. Yaşlanmış. Şakaklar beyazlaşmış. Görünüşte orta yaşlı efendi bir adam. Kader rüzgarları ona delilik cesaretini fazlasıyla ödetmişe benzer.
‘’Benim oynadığım devirde futbol bugünkü kadar cazip değildi’’ diyor ama biz o devirde de stadları dolduruyor, sabah bilet alabilmek için stat önlerinde sabahlıyorduk!. Şimdi para büyük, ilgi o zamankinden fazla değil.
Yiğit lakabıyla anılır. ‘’Deli Güngör’’ futbolu ile değil ama showlarıyla bizim neslin kolay unutmadığı bir futbolcuydu.
‘’Tribün sowu ben başlattım’’ derken de haklı ‘’ şimdi tribünleri coşturacak adam kalmadı’’ derken de.
‘’Yaptıklarımdan pişman değilim’’ diyor hayatının en güzel 10 yılını üstelik yurdundan, yuvasından, yakınlarında ayrı, özgürlüğü kısıtlanmış bir şekilde yaşamanın , insan hayatındaki tahribatını ve psikolojisini tahmin edebilmek için ‘’o nasılsa deliydi’’ demek , her şeye rağmen haksızlık.
Hatalarının bedelini ödemiş olduğu kesin.
80’li yılların başında sıra dışı futbolcuğu ile tribünlerin ilgi odağı olan ve her iki büyük kulübümde de sevilen Güngör Tekin’i gördüm sevindim. Bizim diğer deliler acaba ne alemde diye de düşünmeden edemedim.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
