Yumurtalı protesto

Öğrencilerin polisler tarafından coplanmasını üzerlerine biber gazı sıkılmasını seyrederken içim sızladı. Bu dayaklar vücutlarında kalıcı izler bırakabilir. Hatta ölümlere bile sebebiyet verebilir. Polis kontrolünü kaybediyor. İnanılmaz bir öfke birikimi içinde patlıyor. Ama nedense hep öğrencilere, hükümeti protesto edenlere karşı. Öğrencilerin yumurtalı eylemleri diğer ülkelerde de yapılan bir eylem. Liderlere yumurta atılıyor. Bir şekilde protesto biçimi.

Hükümete ve partilere düşen görev ise onların isteklerini anlamaya çalışmak. Başbakan’ın rektörlerle görüşmesi sırasında öğrenciler taleplerini şu notla iletmişler. Üniversitelerin gün gibi ortada olan sorunlarının konuşulmasını istiyoruz. Size güvenmiyoruz ve güvenmediğimiz için bu mektubu kaleme alıyoruz denilerek, devamında, üniversitelerin masaya yatırılacağı bir toplantıda asıl tartışılması gerekenler olarak, ulaşımın, barınmanın paralı olması ve harçlar nedeniyle öğrencilerin sürüklendiği darboğazın görüşülmesine, paralı eğitime son verilmesine, üniversitelerdeki baskı ortamının, soruşturmaların ve öğrenciler hakkındaki cezai işlemlerin kaldırılmasına ve cemaatler eliyle üniversitelilerin ve akademinin ayaklar altına alınmasının karşısında durulmasını istemişler.

Siyasal bilgilerdeki toplantı aslında öğrenciler için oldukça önemli bir toplantıydı. Karşı görüşlü iki Anayasa profesörü yeniden yapılması planlanan anayasa ile ilgili, muhtemelen anayasa değişiklikleriyle ilgili görüşlerini anlatacaktı. Ama anlatamadılar. Protesto edildiler. Süheyl Batum öğrencilere faşistsiniz demedi. Sizler diğer öğrencilerin bu toplantıyı dinleme isteklerini engelliyorsunuz beni konuşturmuyorsunuz bu da bir şekilde faşizan bir uygulamadır dedi. Çünkü konuşmacılar Siyasaldaki bir öğrenci topluluğunun isteği üzerine bu toplantıya gelmişlerdi. Öğrenciler dikkatleri üzerlerine çekmek istediler. Bu da onların hakkı.

Peki medya bu konuda neler yapıyor. Bu öğrencileri dikkate alıyor mu? En azından isteklerini kamuoyuna aktarmaları lazım. Öğrencilerin temsilcilerine söz hakkı verilmeli basın bunu desteklemeli. Gazetelerin Cumartesi, Pazar eklerinde sosyetedeki ikoncanların yaşamlarını anlatmak yerine gençlerin isteklerine yer verilmeli.

Türkiye bir yangın yeri üniversiteler de bundan payını alıyor. Ben de bir anneyim. Eğer benim evladım bu eylemlere katılsaydı büyük bir ihtimalle onu engellerdim. Çünkü mücadele iyi mevkilere gelip okulları başarılarla bitirip tüm engellere rağmen kilit noktalara gelmeye çalışmakla, düzeni yönlendirmeye çalışmakla mümkün olduğunu biliyorum.

Bu çocuklar çok zeki kendilerini çok güzel ifade ediyorlar. Konuşmalarını bir kanalda dinledim. Yumurta atmak yaratıcı bir eylem değil demek biraz anlamsız protesto nasıl olabilir ne tür bir yaratıcılık olabilir ? Komik eğlendirici protestolar mı yapmak gerek ?

Gençleri dinlemeliyiz bize söylemek istedikleri şeyler var. Medya ya çok görev düşüyor.