- Kategori
- Ben Bildiriyorum
Yumurtanın kulpu yok!
Biraz önce buzdolabına baktım, bir tane yumurta kalmış! Bu demektir ki bugün marketten yumurta almamız gerekecek!
Ben gittim diyelim!
“Bir koli yumurta sar Metin!”
“Var mı izin kâğıdın?”
“ Ne izni?”
“Karakoldan izin kâğıdı alman lazım Ahmet! Öyle her isteyene veremiyoruz artık!”
Lanet olası yumurtayı da çok severim!
Üsküdar buluşmasında da iki yumurtayla kahvaltımı geçiştirmiştim!
Bir sabah sahanda yumurta istemiştim hanımdan. Selami de kalkmak üzere! Bol tereyağlı yumurtam hazır vaziyette masaya kuruldum. Selami kalkana kadar sahanda yumurtayı bitirdim. Bitirdim ama midem de bulanmaya başladı!
“Hanım bu yumurtalar bayattı galiba! Midem bulanmaya başladı benim!”
“Hepsini bitirdin mi yoksa?”
“Eveet!”
“Dört yumurta kırmıştım!”
“Ne diyorsun!”
İki yumurtaya alışkındım!
“Tabi! Selami de yer diye! Anlamadın mı dört tane olduğunu?”
Ilgaz Dağında da Milleti yumurtadan bezdirmiştim.
Altı kişiyiz orada! Kayak tesisinin iç dekorasyonunu yapıyoruz. Gittiğimde pazarlık yaptım.
“Arkadaşlar, beni sabah kaldırmayın! Öğleye doğru kalkarım yemeğinizi yaparım. Yemeğimizi yer işe başlarım!”
“Tamam Ahmet!”
Çıta çakıyorum köşelere! İşim rahat!
Uyanamıyorum öğleye doğru ki kalkıp da yemek yapayım! Geliyor arkadaşlar!
“Hani kalkmamışsın! Yemek de yok! Ne yiyeceğiz şimdi?”
“Çay yaparız, ikişerden on iki de yumurta kızartırız tamam! Ne yapacaksınız yemeği!”
Bıktı arkadaşlar!
“Tamam Ahmet, yemeği de biz yapacağız! Yalnız bulaşıklar senin!”
Gece üçe dörde kadar ev maketiyle uğraşırdım!
“Işığı söndür artık uyuyamıyoruz!”
“Çekin kafanıza yorganı kardeşim!”
Devamlı odun atıyordum sobaya! Sıcak sıcak yatıyorlardı!
De ki maket bitti mi?
Bir ayda bir maketi bitirememiştim!