Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mayıs '09

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Yunus katleden insan olabilir mi?

Yunus katleden insan olabilir mi?
 

o kanların içinde boğulmanız dileğimle!!!


Günümüzde yunusların balık olduğunu düşünenlerin sayısı hiç de az değil. Çünkü yunusların yapıları, sucul yaşama uyum sağlayarak vücudun balık şeklini almasına neden olmuş ve yunuslar diğer memelilerden oldukça uzaklaşmışlar. Yunuslar MÖ 400 yıllarında ilk kez Aristoteles tarafından balık olarak tanımlanmışlar ve bu yanılgı onların kedi, koyun ya da inek gibi bir memeli olduğu anlaşılıncaya kadar sürmüş.

Yunuslar tıpkı balinalar, foklar, morslar, denizaslanları gibi birer deniz memelisi. Zaten balinalarla da yakın akrabalar ve bu yakın akrabalarıyla birlikte memelilerin Cetacea (Balinalar + Yunuslar) takımında yer alıyorlar. Bu takıma ait olan ve gerçek yunuslar olarak bilinen Delphinidae familyasına ait birçok yunus türü var. Ama hemen tüm denizlerde yaşayan ve Türkiye denizlerinde de en yaygın olan tür, Delphinus delphis. Bu türe “Tırtak” adı da veriliyor.

Yunuslar insana en yakın hayvan gruplarından biri. Oyun oynamayı çok sevdikleri için ağızları ve yüzgeçleriyle numaralar yapmayı, grup halinde yüzerken aynı anda su dışına sıçramayı, gemilerin çevresinde dönüp onlara eşlik ederek yüzmeyi çok seviyorlar. İnsanlara olan yakınlıkları nedeniyle özel olarak yapılmış büyük havuzlarda rahatlıkla beslenebiliyorlar. Bu havuzlara “delfinaryum” adı veriliyor. Delfinaryumlarda, vücutları tamamen su dışında kalacak şekilde sudan dışarı sıçrayıp tekrar dalmak, bazen tüm vücutlarıyla su dışına çıkıp takla ve parende atmak ve akrobatik hareketler yapmak en sevdikleri oyunlar. Yine özellikle havuzlarda suyun yüzeyinde, yalnızca kuyrukları suyun içinde kalacak şekilde dik durup geri geri yüzmeyi de çok seviyorlar. Yunuslar dünyanın en zeki hayvanlarından biri. Zekâlarının akıllı bir köpeğinkine eşit olduğu düşünülüyor. Bu nedenle çok çabuk öğreniyorlar. Hem bu zekâları hem de insanlara karşı olan dostça davranışları nedeniyle eski Yunan’dan bu yana efsane ve öykülere konu olmuşlar. Örneğin yunusların deniz kazalarında insanları kurtardığına ilişkin bir inanış var. Ama bugüne kadar bir deniz kazasında yunuslar tarafından kurtarıldığını ileri süren hiç kimse çıkmamış. Yunusların suyun yüzünde duran bir cismi burunlarıyla itme ve eğer yakındaysa kıyıya atma gibi bir dürtüleri var. Belki bu inanışın ortaya çıkmasında bu özelliklerinin rolü de olabilir. Bu inanış doğru olsun ya da olmasın, yunusların insanların en iyi dostlarından biri olduğu kesin. Diğer bir yanlış inanış, yunusların tıpkı insanlar gibi anne, baba ve çocuklardan oluşan bir aile kurdukları yolunda. Oysa yukarıda da söylendiği gibi büyük gruplar oluşturuyorlar.

Bunun yanında Rusya ve bazı Avrupa ülkelerinde sinir sistemi rahatsızlığı bulunan çocukların tedavisinde yunuslardan yararlanılıyor. Bilimsel bir kanıtı olmamakla birlikte, delfinaryumlarda yunuslarla bir araya gelip oynayan bu çocuklarda iyileşmeler görülebiliyor.

Islığa benzer, çok güçlü sesler çıkartıyorlar ve sesleri teknelerin çevresinde dolaşırlarken suyun dışındakiler tarafından duyulabiliyor. Bu sesler bazen şarkı söyler gibi melodik oluyor. Önceleri bu seslerin çok karmaşık olduğu ve yunusların, kendi aralarında neredeyse insanlar gibi bir iletişim sistemi kurdukları sanılmış. Ama yapılan incelemeler bunların oldukça basit sesler olduğunu ortaya koymuş. Özellikle yaralandıkları ve yavrularını kaybettikleri zaman bu sesler daha da güçlü oluyor.

Çiftleşme dönemleri genellikle ilkbahar ve sonbahar ayları. Eş yunuslar yüzerken yanyana geliyorlar ve kuyruklarını birbirlerine yaklaştırarak çiftleşiyorlar. Gebelikleri 10-12 ay kadar sürüyor ve genellikle 1 ya da 2 yavru doğuruyorlar. Doğum sırasında önce yavrunun kuyruğu dışarı çıkıyor. Doğan yavrular hemen yüzmeye başlıyor ve annelerini izliyorlar. 19 ay kadar süt emen yavru yunus 15–16 ay sonra da erginleşiyor. Memeler karında, eşey açıklığı bölgesinde yer alıyor. Sütleri yağ, protein ve vitamin bakımından oldukça zengin olduğu için yavrular çok hızlı gelişiyorlar. Yaşam süreleri 30 yıl kadar.

Yunuslar özellikle Japonya, Güney Amerika ve Azorlar’da balıkçıların hedefi. Bunun yanı sıra Pasifik, Akdeniz, Batı Afrika ve Yeni Zelanda denizlerinde ağlara takılarak yanlışlıkla avlanabiliyorlar. Türkiye denizlerinde de çok bulunan bu türe ait hayvanların sayısı, özellikle Karadeniz’de bir dönem çok fazla avlanma nedeniyle azalmış. 1971 yılında Türkiye’de 88.000 kadar yunusun öldürüldüğü kayıtlı. Çünkü yunuslar; Karadeniz’deki hamsileri yiyor. Bu nedenle Tarım ve Köy işleri Bakanlığımız o dönemde öldürülüp de getirilen yunuslar için balıkçılara belli bir miktar para bile ödüyordu. Seneler önce Japonya’nın Taiji sahillerinde yaptığı yunus katliamının videoları internete kadar düşmüştü. Japon balıkçılar; önlerinden geçen yunus sürülerini sığ sulara çekiyor. Tuzağa düşürülen yunuslar, ilk olarak güçten düşüne kadar zıpkınlarla delik deşik ediliyor, ardından daha can vermeden kamyonlara yükleniyor ya da araçların arkasına bağlanıp sürükleniyor. Daha sonra avların toplandığı yere getirilen yunuslar, can çekişirken rast gele bıçak darbeleriyle doğranıyor ve içlerindeki kan boşalana kadar acı içinde can çekişerek ölüyorlar.

Şimdi soruyorum sana Japonya! Bu nasıl insanlık, senin yaptığını hayvan hayvana yapmıyor. Bu kadar sevimli, bu kadar güleç yüzlü bir hayvanı doğrarken hiç mi için acımıyor? Ama bu iğrençliği yapan tek ülke Japonya değil ki! Danimarka ve sevgili ülkem Türkiye de var bu katliamın içinde. Fakat büyük rekor Japonya’da! Orkinoslar, yunuslar ve daha katlettiği bir sürü canlı ile Japonya gerçekten insanda merak uyandırıyor. Acaba onlar da insanlar mı, acaba aynı kromozom sayısına mı sahibiz, yoksa onlar insanın henüz evrimleşmemiş hali mi? Eğer insan türüne giriyorlarsa ben insan! Olmak istemiyorum arkadaşlar.

Bir insanın ölmeden önce yapması gereken 10 şeyden biri; yunuslarla yüzmek. O duygu, o sevinç hiçbir yerde yok. Onların dünyasına dâhil oluyorsunuz ve sizi hemen içlerine alıyorlar. Herkese tavsiye ederim arkadaşlarım. Ölmeden önce bir kere yunuslarla yüzün; sonra onların katledildiklerini ve nasıl öldürüldüklerini düşünün. Görüntüleri izlediğimde; günlerce gözümden gitmedi; hıçkıra hıçkıra ağladım. SENİ LANETLİYORUM JAPONYA; DÜNYAYI KATLETMEYİ BIRAK ARTIK!!!

 
Toplam blog
: 38
: 1616
Kayıt tarihi
: 16.12.08
 
 

Deniz tutkunu, anne, evlat, sanat düşkünü, doğaya aşık, var olmanın anlamının peşinde bir insanoğ..