Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Şubat '08

 
Kategori
Mizah
 

Yurdumdan erkek manzaraları

Yurdumdan erkek manzaraları
 


Bir erkek olarak, erkeklerin kötü taraflarını yazmak kolay değildir.

Erkek erkeğe çok söylediğimiz bir söz vardır. "Şanslı olsak, anamızdan kız doğardık" deriz. Kız doğmak bir şans mıdır? Tartışılır, ama erkeklerin de hayatlarında bazı dezavantajları vardır. Bir bayan, pekala kendine kendine yeterken erkek çoğu zaman yetemez.

Yalnız yaşayan bir erkeğin evinde, oturduğu odada, kullandığı banyoda, lavaboda, dökülen tüyleri, kılları saçları her zaman olur. Kadınında saçı dökülür elbette, ama daha azdır. Tabiki istisnalar kaideyi bozmaz.

Yalnız yaşayan bir erkek, gece güzel bir rüya görse, sabah pijamalarını, makineye atmak zorunda kalır. Evde küçük bir çocuk varsa, "Ne oldu?"diye sorsa, "Şeytan aldatmış" derler. Sanki şeytanın işi gücü yoktur da, erkekleri aldatmaktadırlar.

Dolmuş şoförü, tabi ki erkektir, düşünmeden arabadan tükürebilir. Bu tükürük İstanbul gibi bir metropolde, gider başka bir arabanın üzerine yapışır. Diğer arabanın sürücüsü, bu haraketi pek beğenmese de, "yuuh" der başka bir şey diyemez. Bir bayan, arabasının camından dışarıya asla tükürmez. Tabi ki istisnalar kaideyi bozmaz.

Bazı erkekler uzağa tükürme, yüksek sesle geğirme gibi hareketlerden yapmaktan zevk alırlar. Hatta bunun için birbirleriyle, lise öğrencilerinin yarış yaptıklarını görebilrisiniz. Bunların nedenini anlamak kolay değildir.

Erkeklerin kol saatleri, aynı zamanda hesap makinesi, takometre, barometre, termometre ve radyodur. İlerde navigasyon cihazları küçülünce, erkek kol saatlerinde bu aletin de olması muhtemeldir.

Bir erkek, bir bayanın arabasının yolda patlayan lastiğini değiştirmek zorundadır. Değiştirmezse, centilmen sayılmaz. Erkek, bayanın arabasının lastiğini değiştirirken, bayan "sanki erkek bunu yapmak zorundaymış gibi umarsızca bakar.

Bayanlarla ilişkileri bazı erkekler için sorun olur. Bazıları kötü düşüncelerden bir şey yapamaz. Çoğu erkek ilişkiyi ölüm kalım savaşı gibi görürdü. Bunun her şeyin sonu olmadığını bilmez. "Ya ereksiyon olmazsa, ya kısa sürerse" düşünceleri erkekleri yer bitirir. Bunun için gezmedikleri doktor, yazmadıkları Haydar Dümen, kullanmadıkları viagra benzeri ilaç kalmaz. Amaç başarılı olmaktır. Kalp hastalığı olan, 70 ine merdiven dayamış, kalp hastalığı olan bir yaşlı bey babaya, "kalp hastalığı nedeniyle o tür ilaçları kullanırsa, ölebileceğini" söyledim. "Ölürsem, öleyim" dedi. Şaşırdım. Bazıları kafaya takmaz. İlişki kısa sürer, bu sefer de o erkek karısının, ya da karşı cinsin dırdırından kurtulamaz.

Erkekler, arabaları büyüdükçe, zenginleştiklerini, karizmalarının arttığını zannederler.

Şehir içi ya da şehirler arası yolda, kırmızı ışıkta yanımızdaki arabanın, bir erkeğin arabasından önce çıkması, hele yandaki arabanın sürücüsü bayansa, büyük sorun olur. Erkek kendini, o yandaki arabayı geçmek zorunda hisseder. Çünkü onurunun kırıldığını zanneder. Kazaların çoğu da bundan dolayı olur.

Erkeklerin çoğu kendilerini doğuştan tamirci sanırlar, evde bozulan bir aleti, onarmaya çalışıp çoğu zaman da bir daha kullanılmayacak hale getirirler. Hemen tamirci çağırmak da, erkekler için, onur kırıcı bir davranış olabilir.

Erkeklerin pijamalarında, gece yatarken çok lazım olacakmış gibi üst tarafında üç tane ( bir yaka, iki yan cep), iki alt tarafında toplam beş adet cep mutlaka olur. Bu ceplere kağıt, kalem mutlaka konulur.

Yurdum erkekleri yaz zamanları sahilde, piknik yerlerinde, kışında evlerinin balkonlarında pijamaları ile mangal yakmayı severler.

Üç beş erkek bir kafede, masada oturuyorsa, birinin cep telefonu çaldığı zaman, türk erkeği genelde eliyle ağzını kapatarak, sessiz konuşur, ya da kalkar gider uzak bir yerden konuşur. Çünkü bir bayana hesap vermek zorunda kalıyor olabilir, başkalarının konuşmasını duymasını istemez.

Şehirlerarası araba kullanıyorsunuz. Yol iki şeritli, bir tır yada kamyonun peşine takıldınız. Bir türlü sollayamıyorsunuz. Çünkü trafik yoğun, yokuş yukarı çıkıyorsunuz, zaten muhtemelen o yerde sollama yasağı da vardır. Sonra bir bakarsınız, öndeki kamyoncunun eli camdan çıkmış size "Geç geç" işareti yapmaktadır. Bilin ki o bir türk erkeğidir. Size yardımcı olmaya çalışmaktadır.

Devamlı gaza basmaktansa, kamyonun gaz pedalına tuğla koyarak, yola giden bir kamyon şöförü görürseniz, bilin ki o da bir türk erkeğidir.

Ya da başına büyük bir kaza gelsede, blog resminde görüldüğü gibi, arabasını suya kaptırsa da türk erkeği, soğuk kanlılıkla sigarasını içebilir.

Bunların bazıları beğenmesek de, toplumumuzda gördüğüm erkekler manzaraları bunlardır.

Bir ara da bayan manzaralarından da bahsederim. Bayanlar çok gülmesinler. Ona göre.

 
Toplam blog
: 718
: 2690
Kayıt tarihi
: 13.07.06
 
 

Tıp alanında doktor olarak çalışmaktayım, beyin cerrahi uzmanıyım..