Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Nisan '12

 
Kategori
Şiir
 

Yüreğim avuçlarında

Yüreğim avuçlarında
 

Sevdiğim, bir tanem, canım artık yeter ne dersin?

Gel kendine ve bana bir iyilik yap son kez olsun...

Sana kul köle olan duygularm artık yoruldu isyanlarda...

Sahibi sensin gel canım, gel biricik aşkım...

Özgür bırak azad et artık, duygularımızı...

Et ki, giderken huzur bulayım bu özgürlük yolunda....

Gidiyorum belki de tüm sonu noktalamaya....

Gidiyorum yeni bir başlangıca yol almaya...

Gidiyorum tarifi olmayan bir burukluk var içimde...

Belki de bu kısa ayrılık sana da iyi gelir düşünmek için...

Belki de yaşanan ayrılıkların arkasından olan sessizliklerimizden çok daha başka bu sessizlik...

Ya birleştirecek önümeze virgül koyarak,

Ya nokta koyacak önümüze...

Huzur bulayım ki sevgi yolunda gönül rahatlığıyla ilerleyebileyim...

Seninle paylaşamadıklarım için pişmanlık duymayayım...

PAYLAŞTIKLARIMI GÖNÜL HİZMETİMİN BEDELİ OLARAK KAR YAPABİLDİĞİM...

Geleceğim için yatırım sanayım...

Hep bir umudum oldu benim...

Kapı deliğinden sızan ışık kadar...

Kapılar kapalıydı belki, hiç bir zaman aralanmayacak...

Kapanan kapı benim...

Nerden bilebilirdim, sızan ışıkların senin yüreğini yansıtan yansımaların...

Kapı benim kapı deliği benim...

Sızanlar benim...

 

Nietzsche'nin sevgilisi Lou Salomeye gönderdiği bir mektubundan alınmış dizeler geldi aklıma... Denizleri seviyorsan, dalgalarıda seveceksin. Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin. Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin. Korkarak yaşıyorsan, yanlızca hayatı seyredeceksin.

Sevdam koca bir denizdi, her yüreğime girdiğinde dalgalanan... Bu dalgalanmalarla sevdim ben seni... Kimse öğretmedi bana sevmeyi... Ben sevmeyi sende öğrendim.... Öğrendiklerimle sevdim ben seni... Uçmayı seviyordum birlikteyken uçabilirdim de.... Yürekten düşmeyi öğretseydin... Düşerken sevmemeyi...

Derken;

Çok sular geçti sevdamızın üzerinden...

Şimdi soruyorum gitmeden....

Yüreğin hazır mı sadece

Yüreğin hazır mı?

Yüreğimin yaralarına sarmaya...

Yoksa geçici bir yardım mı?

Vicdanını rahatlatmaya...

Işığın görüpte el veriyim mi sana...

Yoksa yaşadıklarım bir serap mı hala...

Kolay değil onca enkazın altından basamak yapıp,

Yukarıya çıkabilmek...

Uzanan elin gerçek mi?

Yoksa hayal mi?

Farkedebilmek...

Korkuyorum...

Ne kadar daha dayanabilir....

Bu yürek...

Çıkıyorsam yavaş yavaş gün ışığına...

Alışkın değil gözlerim ve yüreğim...

Fazla aydınlığa...

Kelimelerin dün gibi hala aklımda...

Korkuyorum...

Elini uzattığın karanlığımda...

Tekrar kaybolmaya...

Şimdi bir adım attı yüreğim...

Her şeyi sildim bir tarafa...

En dik duruşumla karşındayım...

En az benim kadar hazır mısın?

Yüreğimde yeni bir SEVGİ temeli atmaya...

Yüreğinde yüreğimdeyse...

Hazırsa sıcacık bir çadır gibi sarmaya...

Yüreğimin temeli bekliyor...

Yüreğinde atmaya...

Kimi öylesine sever...

Kimi ölesiye sever...

Yıkılcağını anlasada...

Şimdi yüreğimi avuçlarına bırakmak istiyorum...

Sadece yüreğimi...

Tutabilecek misin...

Avuçlayabilecek misin

Koryabilecek misin..

Kırmayabilecek misin

 

 
Toplam blog
: 227
: 543
Kayıt tarihi
: 16.01.08
 
 

Fazla söyleyecek bir şey yok herkes gibiyim. Artık... Bazı acılar faydalıdır. Önce üzer, sonra he..