Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '13

 
Kategori
Deneme
 

Yüreğimden tren geçti

Değerli Yazar ve Şair İsmet Bora Binatlı'nın Yüreğimden Tren Geçti isimli kitabım hakkındaki o güzel yazısını sizlerle paylaşmak istedim köşemden....

 

Eli kalem tutup da İstanbul için ber şeyler karalamamış kimse yok gibidir adeta. Nasıl olmasın ki. Yıllarca Osmanlı’ya payitaht olmuş, bütün ihtişamiyle, varlığını temaşa edenler onda kendilerinden bir eser bırakmak için camiler, kervansaraylar, hanlar, hamamlar yapmış, ülkenin kalbi de beyni de orada atar olmuştur hep.

İstanbul başlı başına bir eserdir. Onun için yazılanlar da yazılmak istenilenlerde ne biter ne de hız keser. Şimdi nereden çıktı İstanbul diye düşünürken, Sibel Unur Özdemir’in Belki İstanbul’dayım adlı hikaye kitabını çok yeni bir tarihte okumuş olduğumu hatırladım. Birbirinden güzel hikayelerin yer aldığı kitapla ilgili görüşlerimi de yazarına şifahen söyledim ama birkaç satır yazmak kısmet olmadı bu güne kadar.

Daha bu konudaki görevimi yerine getirmemiş olmanın hüznü varken üzerimde değerli yazarımız bir dosya halinde ikinci kitabının çalışmalarını tutuşturdu elime. Önce ismine çarpıldım kitabın.*yüreğimden Tren Geçti*.İnsanın sevecen bir yüreği olunca neler gelir geçer de tren geçmesi çok çarpıcı geldi bana ve geciktirmeksizin okudum dosyayı. Hem ihmal ettiğim görevi yerine getirmiş olacaktım hem de hikayelerini büyük bir beğeni ile okuduğum sevgili yazarımızın öykü dünyasına dalıp mutlu duygular yaşayacaktım. Bir taşla iki kuş vurmak kabilinden bir güzellikti benim için.

Sibel Unur Özdemir, daha önce ortak kitaplarda yayınlanan (Onca Emek ve Birkaç Cümle - Can Vermeseydiniz Bana - İnecek var Son durakta - Misafirimsin Yalnızlık - Çığlık gibi öykülerinin dışında kitap olarak derlediği ikinci öykü kitabıyla çıkıyor okuyucusunun karşısına. Onun hikayelerinde herkes kendisinden bir şey bulur, kendi yaşantısı olarak algılayabilir . Günlük yaşantımızda sıkça görüp duyduğumuz birçok olay dikkatimizi çekmez ama onları böyle bir hikaye içinde önümüze koyduklarında birden dikkat kesiliriz.

Gerek *Belki İstanbul’dayım* gerekse *Yüreğimden Tren Geçti* bir solukta okunacak, haz duyulacak, üzerinde düşünülecek kurgular manzumesi. Sibel hanımın kalemindeki akıcılık, belagat, dilindeki sadelik ve anlatımındaki sıcaklık hemencecik sarıp sarmalıyor insanı.

Bu ikinci kitabına sekiz hikaye sığdırmış Sibel hanım. Şu hikaye bundan daha güzel demeye dilim varmıyor. Hikayecilik dalında gelecekte kendisine güzel bir yer edineceğinden asla kuşku duymuyorum.

Yüreğimden Tren Geçti "Vah Başımıza Gelenler - Güle Gülle Fethiye - Kurşun Kalem - Adaya Gittik, Faytona Bindik -Bir Tavada İki Yumurtayız Şimdi - Adım Adım Kurtuluş -Yediler Sokağında iki Çocuk başlıklarını taşıyor bu hikayeler.

Umuyor ve sanıyorum ki açılacak herhangi bir yarışmaya girmesi halinde dereceye girecek vüsatta hikayelerdir bunlar.

Ben, "İçimdeki Çocuk", "Ne olur Hep Çocuk Kal" diye şiirler yazıp çocukluk özlemlerime gönderme yapmıştım bir zamanlar. Sibel Hanım'ın beni çokça etkileyen “İzin Verin içinizdeki çocuğun dışarı çıkmasına” sözünü okuduğumda, niye zahmet ediyorum uzun uzun yazmaya diye hayıflandım desem yeridir.

Okuduklarımdan süzülüp bana kalanları anlatsam, benim de bir kitap yazmam gerekebilir. En iyisi, güçlü bir kalemi, hamımefendi bir kişiliği, özümsenmiş bir kültür alt yapısını görmek isteyenlerin bu hikayelerin tamamını kendilerinin okuyup nasiplenmesi olur diye düşünüyorum.

Yolun açık, kalemin keskin, şansın yüksek olsun değerli yazarım. Başarılarının devamını birbirini izleyecek kitaplarında görmeyi bekliyorum.

 Yazar ve şair İSMET BORA BİNATLI

*Bu yazı birharf.net e-dergisi veSize Dergisinde yayınlanmıştır.

 
Toplam blog
: 755
: 776
Kayıt tarihi
: 13.06.07
 
 

Ankara'da doğdum. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimimi Ankara'da tamamladım. AÜİF iş idaresi b..