Yüreğime kış geldi çok üşüyorum

Yüreğime rüzgâr esti,

Önce üşüttü sonra titretti. Örtünmeye çalıştım, yorgan misali toprak ananın üzerine serili olan sararan yapraklara, sarmalamadılar beni, ısıtmadılar, uçuşup gittiler esen rüzgârlarla birlikte. Daha çok üşüdüğümü hissettim, ellerim buz kesmiş, dudaklarım morarmıştı. Korktum, ürktüm sığınacak kuytu bir köşe aradım o an. Yapayalnız, çırılçıplak kalmıştım sanki.

Bu denli korkuma, bu denli çıplaklığıma rağmen, inatmışçasına daha kuvvetle savura savura esti rüzgar üstüme üstüme. Varmış bu denli hırçın esişinde bir hikmet, bunu dinginlik dönemlerimde fark edebildim anca. Beni kuraklıktan, çoraklıktan kurtarmak içinmiş bu telaşı, hırçınlığı. Savura savura seni getirmiş bana bu kasırgalar, serpiştirmiş tohumlarını yüreğime fırtınalarda boralarda. Yeşertmekmiş seni buralarda.

Yüreğime yağmur yağdı,

Yağdı yağmurlar, kimi zaman usul usul, okşarcasına, kimi zaman sicim gibi sevdirircesine, rüzgârlarla gelen tohumların üzerine, tutunsunlar, şımarsınlar kök salsın, yer edinsinler diye. Karşılık verdi, suskun kalmadı, gösterdi sevgisini kökünü budağını salarak uzanacağı, dokunacağı son noktaya kadar. Yağmur yağdıkça o şımardı, o şımardıkça yağmur yağdı.

Yüreğime bahar geldi,

Yüreğime bahar geldi sevgim yeşerdi. Önce fidan oldu, sonra dal budak verdi. Korudum kolladım, sakındım onu her olumsuz olaydan. Kırmasınlar dallarımızı, incitmesinler diye. Sonra yaprak verdi çiçek açtı, köpük köpük bembeyaz sardı tüm yüreğimizi. Doldu taştı her yanımız, biz sevdikçe o coştu, o coştukça biz sevdik. Beyaz saflığı, temizliği, masumluğu anlatır ya, o yüzden bizimde çiçeklerimizin köpük köpük bembeyaz oluşu.

Rüzgârlar, yağmurları, yağmurlar, baharları, baharlar sevdaları kovaladı durdu sayısız mevsimler boyu peşi sıra, dur durak bilmeden sayısızca. Hiç kış olmamıştı, gelmemişti, uğramamıştı.

Ve yüreğime kış geldi,

Kış geldi ve yüreğime karlar yağdı. Çok üşüyor, donuyor şimdi. Sarıp sarmalıyorum ısıtamıyorum. Ellerim buz kesmiş, nefesimle ısıtmaya çalışıyorum nefesim sıcak değil, avuçlarıma alıp ısıtmaya çalışıyorum olmuyor, yüreğim ellerimden daha buz. Tüm dallar kırılmış, tüm çiçekler sararıp solmuş. Şimdi yine beyaz bir örtünün altında fakat bu sefer saklanmak için, kaçmak için, acıyan, üşüyen, kırılan dallarını saklamak için. Ve yüreğime kar yağdı çok üşüyorum.