Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '10

 
Kategori
Eğitim
 

Yurtdışında lise bitiren gençlere Türkiye’de üniversiteye geçiş…

Yurtdışında lise bitiren gençlere Türkiye’de üniversiteye geçiş…
 

Önce açıklamayı dokunmadan aynen veriyorum.

YÖK ”Liseyi Kıbrıs dışındaki bir yabancı ülkede okuyan Türk ve KKTC’li öğrencilerin, Türkiye’de istediği üniversitenin istediği bölümüne sınavsız girebileceği” haberi üzerine açıklama yapıldı.

Yükseköğretim Kurulu’ndan (YÖK) yapılan açıklamada, TC uyruklu olup yurt dışında eğitim gören adayların üniversitelere sınavsız kabul edilmesine dair bir düzenleme bulunmadığı ifade edilerek:

”Bu adaylar, yurt dışından yükseköğrenim görmeye gelecek diğer adaylar gibi üniversitelerin ‘belirlenen kontenjanlarına’ başvuru yapacak ve yine üniversitelerin belirlediği ‘başvuru şartları’ dikkate alınarak üniversiteler tarafından değerlendirilecektir” denildi.

YÖK Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinden yapılan yazılı açıklamada, bugün bir gazetede, ”Sınavsız Üniversite” başlığıyla yayımlanan haberde, ”Liseyi Kıbrıs dışındaki bir yabancı ülkede okuyan Türk ve KKTC’li öğrencilerin, Türkiye’de istediği üniversitenin istediği bölümüne sınavsız girebileceğinin ifade edildiği belirtildi.

Açıklamada, 2010–ÖSYS’den itibaren Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarında iki aşamadan oluşan bir sınav sistemi uygulanmaya başlayacağı hatırlatılarak, söz konusu sınav sisteminin ikinci aşaması olan ”Lisansa Yerleştirme Sınavları”nın 5 ayrı alanda yapılacağı ve ortaöğretimde eğitim verilmekte olan 9., 10., 11. ve 12. sınıflarda işlenen konuları içeren sorulardan oluşacağı kaydedildi.

Türkiye’deki eğitim sisteminde işlenen konularla, yurt dışındaki eğitim sisteminde işlenen dersler ve içeriklerin örtüşmediğine işaret edilen açıklamada, şunlar ifade edildi:

”Bu çerçevede, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sisteminde yapılan değişiklik nedeniyle ortaöğretimini Türkiye’de tamamlamayan öğrencilerin, almadıkları bir eğitim sistemine ilişkin sorulardan oluşan sınavlarda düşük başarı elde etmeleri kuvvetle muhtemel olduğundan, bu öğrencilerin de mağduriyetlerini engellemek için ortaöğretim eğitiminin tamamını yurt dışında (KKTC hariç) tamamlayan TC uyruklu öğrencilere de imkan tanımak üzere, konuyla ilgili dünyadaki başarılı ve çağdaş uygulamaların incelenmesiyle konsept değişikliğine gidilmiştir.

”Yabancı Uyruklu Öğrenci Kabulü” uygulamasına son verilerek ”Yurt Dışından Öğrenci Kabulü” uygulamasına başlanması ile söz konusu uygulamanın esaslarına, 6 Ocak 2010 tarihli Değerlendirme Kurulu kararı da dikkate alınarak, 21 Ocak 2010 tarihli Yükseköğretim Genel Kurul toplantısında karar verilmiştir.

”Yurtdışından Öğrenci Kabulüne İlişkin Esaslar” incelendiğinde TC uyruklu olup yurt dışında eğitim gören tüm adayların sınavsız üniversitelere kabul edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır.

Bu adaylar, yurt dışından yükseköğrenim görmeye gelecek diğer adaylar gibi üniversitelerin ‘belirlenen kontenjanlarına’ başvuru yapacak ve yine üniversitelerin belirlediği ‘başvuru şartları’ dikkate alınarak üniversiteler tarafından değerlendirilecektir.

Başvuru şartlarını sağlamayan adaylar ile başvuru şartını sağlasa bile başvuran adaylar içinde kontenjan dahilinde sıralamaya giremeyen adayların başvurduğu üniversiteye kaydının yapılması mümkün değildir.

Yurt dışından öğrenci kabulüne ilişkin esasların son şekline 18 Şubat 2010 tarihinden bu yana Yükseköğretim Kurulu internet adresinden ulaşılabilmektedir.”

Açıklama budur!

Bir kere şartların ne olduğu belli değildir.

Üniversite kontenjanı kaçtır, neye göre azalacak, neye artacak hiç belli değildir…

Yurtdışında liseyi kimler okuyor, önce ona bakalım mı?

Genelde işi, evi yurtdışında olanların çocukları okuyor…

Kısıtlı sayıda da olsa yurtdışına geçici görevle giden memurların çocukları okuyor…

Yukarıda belirttiğim şartlara sahip aileler zaten üniversiteyi Türkiye’de okutmuyor… Yurtdışında ve prestijli üniversitelerde öğrenim görüyor sonra Türkiye’de özellikle yabancı ortaklı şirkete CEO olarak geliyor…

Ha bir de yurtdışında bolca Fetullah Hocamızın liseleri vardır…

Peki, uygulama önceden nasıldır?

Özellikle ailesinin görevi nedeniyle liseyi yurtdışında bitiren gençler ÖSYM’ye müracaat ediyordu. Toplu bir sınav yapılıyordu. Aldıkları puanlar ve tercihleri paralelinde üniversitelere yerleştiriliyordu.

Yeni YÖK genelgesiyle sınav kalkmış…

Ne gelmiş?

Üniversite kontenjanı gelmiş…

Offf bu var ya, torpilin kırıla gideceği düzen gelmiş demektir…

Kimlere kıyak yapılacak, kimlere hangi bölümler açılacak, siz görün bakalım, neler yaşanacak neler…

Ortaokulu bitiren bir çocuğu sahip aile olduğunuzu örneklersek…

Afrika’da, Amerika’da, Asya’da, bir ülkeye bilmem kimin lisesine giderim…

Liseyi 3 ya da 4 yılda bitiririm… Ver elini ANKARA Üniversitesi Siyasal, hukuk gibi bölümlere langadak kayıt yaptırırım…

Ya da paramız var, o zaman Londra’ya, Roma’ya giderim, bir ünlü koleje kayıt yaptırım. 4-5 yılda mezun olurum. Gel Türkiye’ye bir üniversiteye giriveririm…

Bence bu uygulama yurtdışındaki Fetullah Hocamızın liselerini cazip kılıyor…

Esasen işin kökünde haksızlık yatıyor.

Türkiye içinde okuyan ve liseyi bitiren gençlerimize üniversiteye giriş için 1 değil tam 2 sınav yapılıyor, buna karşın Türkiye dışında okuyan ve liseyi bitiren gençlerimize sınavsız ama kontenjanla üniversiteye giriş sağlanıyor…

Burdur lisesinden mezun olan Türk gencine sınav var, Roma’da okuyan Türk gencine sınav yok, kontenjan var…

O zaman eşitlik için Türkiye’de okuyan tüm gençlere de sınavı kaldırın, kontenjan getirin… Üniversite istediğini alsın, istemediğini almasın…

Benim görüşüm böyledir.

Yine konumuzla ilgili olmayan gülmeceye sıra geldi…

İstanbul'da bir Kiliseye, bir papaz atanmış papaz gelir gelmez ilk işi eski çanı değiştirmek olmuş.

Çan çalmak için geldiğinde bakmış bir de ne görsün!

Karganın biri çana pislemiş, neyse temizlemiş hemen ve ertesi günü çan çalmaya tekrar geldiğinde aynı manzarayla karşılaşmasın mı?


Papaz kargayı yakalamaya karar vermiş fakat ne yaptıysa bir türlü yakalayamamış.

Demiş ki bir de vatandaşa sorayım, nasıl yakalayabilirim bu melun kargayı...

Bilen birilerine olayı anlatmış ve demiş ki ben bu kargayı nasıl yakalarım?

Vatandaş kolay demiş bir parça peynir, peynirin yanına da bir kadeh rakı koy yakalarsın....

Papaz, nasıl olur! Olur mu hiç öyle şey?

Öyle demiş. Vatandaş... İzah etmiş...

Karga peyniri yiyecek, sonuç da susayacak, rakıyı su diye içecek ve sarhoş olacak....

Papazın aklına yatmış vatandaşın anlattığını harfiyen yapmış.

Papaz çan çalmak için geldiğinde bakmış ne görsün!

Karga yerde yatıyor. Kargayı kuyruğundan tutmuş ve demiş:


Ulan, demiş sana Hıristiyan desem kilisenin çanına pislemezsin, Müslüman desem rakı içmezsin...

Söyle len söyle, sen nesin?

Karga kekeleyerek:

Beyaz… papapartiliiiyiiim::)))

Saygı ve sevgilerimle…

Ömer Özdamar/Burdur-Bucak/16 Şubat 2010

 
Toplam blog
: 689
: 2433
Kayıt tarihi
: 17.01.07
 
 

 2007 yılından beri Milliyet Blog'da yazarım. 2009 yılında 'Normal Ötesi Aşk' ve 'Normal Ötesi Aş..