Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mart '12

 
Kategori
Güncel
 

Yurtta sulh cihanda sulh

Atatürk, hayatının büyük bölümünde savaşlar içinde bulunduğundan, bizzat yaşadığından, gördüğünden savaşın ne kadar korkunç bir şey olduğunu çok iyi öğrenmiş ve  " Yurtta sulh cihanda sulh " diyerek  milletini uyarmak istemiştir.

Benim bu tür durumlarda çok sevdiğim bir atasözü de " Amaç üzüm yemek mi bağcıyı mı dövmek olmalı? " tabii ki üzüm yemek olmalı.

Alevilerin büyük kısmı TC ile sorunlarını çözmüş iken ortaya çıkıp, insanları tahrik eden, kışkırtan sözler söylemek hiç de uygun değil.

Lütfen eleştirileri dikkate alınız., lütfen iyi düşününüz, lütfen uzmanlardan bilgi ve yardım alınız. Bu uzmanlar mutlaka olaylara objektif bakabilecek kişiler olmalıdır. Dünya ya sadece bir yönden bakan insanlar asla olmamalıdır.

Lütfen dini ve mezhepsel inançların arkasından  koca bir milleti savaşa yol açabilecek ilişkilere sürüklemeyiniz. Özellikle  israil ve Suriye konularında yapılanlar, din ve mezhep hususunda  çok önemli hatalar yapıldığını düşündürmektedir. 

Benim düşündüğüm şekilde düşünüldüğünü farzederek dindar gençlik düşüncelerine asla karşı olmadığımı da beyan etmek isterim.

Dindar gençlik derken, Hz. Peygamberin öğretileri dikkate alınarak oluşturulan, ondan sonra islama sokulmaya çalışılan yobazlık kelimesi ile belirtebileceğimiz her türlü olumsuzluğu tamamen dışlayan öğretilerle  oluşturulmaya çalışılan gençliği kastetmekteyim. Özellikle Emevi ve Abbasi dönemlerinde dinimize sokulan saçma sapan öğretiler derhal dinimizden ayıklanmalıdır. Unutulmamalıdır ki bunlar Hz. Muhammedin öz torununu katletmişlerdir.

Amacın üzüm yemek değil bağcı dövmek olduğu konusunda beni kuşkulandıran çok önemli bir konu da Dersim olayını gündeme getirerek hemen hemen kapanmış bir yaranın kabuklarının  kaldırılmasıdır. lütfen siz üzüm yemeye çalışınız.

Atatürk e itimat ediniz. O ve arkadaşları, bir ayaklanmaya karşı o dönemin koşullarında  bir harekat planlamışsa size düşen ancak saygı duymaktır. 70 küsur sene sonra ortalığı karıştırabilecek konuşmalar yapılması hiç uygun değildir.

Birileri çıkıp, Hz Muhammed binlerce suçsuz çocuk ve kadını öldürttü derse asla inanmam. Bu konuda hiç araştırma dahi yapmam. Çünkü eğer araştırır, sorup, soruşturursam peygamberime güvenmiyorum demektir. Çünkü bu durum peygamberimin tüm öğretilerine karşı bir durumdur.

Aynı durum Atatürk için de geçerlidir. Bu suçlamalar, Atatürk ün tüm öğretilerine karşıdır. Atatürk, bütün Dünyanın kabul ettiği gibi milletine çok büyük sevgi duyan ve çok zeki bir liderdir. Böyle söylendiği gibi  gereksiz bir katliam hem de çocuk ve kadınlara yönelik, asla söz konusu olamaz, ben liderime inanırım, güvenirim.

Kaldı ki, Atatürk ve arkadaşlarından şikayetçi olanlar sadece aşırı yobaz aleviler değil, yobaz diyebileceğimiz sünnilerde Atatürk ve arkadaşlarından şiddetle yakınmaktadırlar.

Bu da şunu göstermektedir ki Atatürk, tüm mezheplere eşit uzaklıkta olmuştur. kendi sünni olmasına rağmen asla alevileri ezerek, sünnilere haklar verilmesini sağlamamış, etnik ve dini hiçbir ayırım gözetmeden tüm Anadolu insanına "milletim" demiş, "Ne mutlu türküm diyene " diyerek de tüm Anadolu insanına , etnik, dini, mezhepsel kimliği ne olursa olsun TC nin asli unsuru olma şansını büyük bir cömertlikle vermiştir.

Suriye, Irak, İran v.s. gibi ülkeler, bunu asla başaramadıkları için de ne çağdaş, ne laik, ne modern, ne de huzurlu bir ülke olamamışlardır.

 
Toplam blog
: 94
: 313
Kayıt tarihi
: 23.06.09
 
 

1958 Nisan İstanbul doğumluyum. Ama tatiller dışında İstanbul'da uzun süreli yaşamadım. 1975 yılı..