Yürüyelim arkadaşlar: Galatasaray: 1-0 Manchester

Bazı karşılaşmalar bazı takımlar için dönüm noktası olur. Kazandığınız anda çağ atlarsınız aksi sonuçta da tam tersi söz konusu olur.

Dünkü maç da tamamen böyleydi işte. Önce Burak Yılmaz eleştirildi Türkiye'de gol atar sadece, Avrupa'da o kadar kolay değil dendi. Ardından Hamit, Amrabat ve Melo yerin dibine sokuldu (ki halen gerçek formlarını sergileyemiyorlar) ne futbolculukları kaldı ne adamlıkları...Fatih Terim'in oyun felsefesi eleştirildi, yönetim içinde ayrılık var dendi..Daha uzar gider bu liste...

Ki eleştirilerin bir kısmında doğruluk payı da vardı ancak fazla ve hakedilmeyen baskı sonunda dünkü galibiyeti getirdi. Ligde son 7 maçta 2 galibiyet alan, 2009 dan beri sahasında bir Avrupa maçı kazanamayan takım, tarihinde ilk kez devirdi kırmızı şeytanları..Yine Fatih Terim'le ilk kez gruptan çıkmaya da bu kadar yakın Galatasaray...

Manchester United'ın dünkü kadrosu Galatasaray'ın kalite ve tecrübe olarak altındaydı. Ancak bu kazanılan 3 puanı ve başarıyı küçültmez. Dün oynayan oyuncuların bir kısmı zaten sürekli rotasyonda kullanıllan isimler. Ülkemizde 3 büyüklerin her birinde forma giyebilecek isimler. Sadece hepsi aynı anda sahaya çıkınca zayıf kaldılar. Yine (ülkemizde hep kağıt üzerinden konuşuluyor ya hani) değer olarak da 150 milyon euroyu bulan bir takım..Her şey bir yana rakip Manchester United ve başlarında Ferguson var..O yüzden Galatasaray'ın galibiyetini küçümsemeden önce bir tebrik etmek gerekir.

2 maçta puan alamayınca acaba sonuncu mu olur ? sıfır mı çeker ? sohbetleri edilirken, son maçlara 2. sırada girmek büyük başarı. Büyük ihtimalle de gruptan çıkacaktır Galatasaray. 3 maç sonunda son sırada yer alan takımın gruptan çıktığının başka bir örneği var mıdır, bilmiyorum.

İlk Cluj maçından sonra tek eksik gol dediğim için epey tepki almıştım. Ardından 2. maç geldi, kazandık ve bu kez de şike dedikoduları gündeme getirildi, dün yeni bir galibiyet ve şimdi de rakip yedek takımla çıktı deniyor..Kısaca her zaman bahane vardır, Fatih hoca haklı: Biz kazanalım da kim ne derse desin...

Uzun lafın kısası teşekkürler Galatasaray, tüm oyuncular ellerinden geleni yaptı, hiç birini ayırmayacağım. Riera özel bir alkışı hakediyor yine de. Melo ve Amrabat da son şanslarından birini iyi kullandılar. 20 maçtır en azından bir gol atmayı başaran Manu'dan gol yememek de önemliydi..

TARAFTAR

Zaferde onların da çok büyük emeği var şüphesiz. Hava alanındaki karşılamada çıkan olaylar yakışmamıştı (bu biraz da İngiliz polisinin deplasman maçındaki tavrıyla ilgiliydi) Dün sadece takımlarını desteklediler. Genç oyuncuları baskı altına almayı başardılar.

Burak Yılmaz

Gol atıyor Türkiye'de atar deniyor. Avrupa'da atıyor, bu kez de gol sevincine dil uzatılıyor ama o hep devam ediyor gol atmaya...Artık medyanın biraz kendine çeki düzen vermesi gerek..Shaktar'ın Luız Adrıano ile attığı golü Burak atsaydı ? Düşünebiliyor musunuz neler olacağını...

Ancak Burak'ın da bir eksiği var. Kendisini çok sık bırakıyor yere. Hem pozisyon kayboluyor hem de antipatik duruyor..Bu huyundan da vazgeçerse bir bahanesi kalmaz kimsenin..

BİR SİTEM DE DOĞUŞ GURUBUNA

Herkes Galatasaray taraftarından övgüyle bahsederken dün biz televizyon başında o tribün şovundan mahrum kaldık. UEFA maçlarından önce 1 saat öncesinden yayın yapan NTVSPOR-STAR TV dün çok yoğundu, zaman ayıramadılar anlaşılan..

Galatasaray'ın şampiyonluk kutlamaları verilmez...Galatasaray maçını basketbol spikeri anlatır..ve son olarak dünkü olay..Örnekler çoğaltılabilir de...Sadece tarafsızlık istiyoruz, başka bir şey değil...

 SON BİR ŞEY

Bu galibiyetin ardından yazmak istemezdim ama değinmeden de geçemem..Yıldırım Demirören önce şike süreciyle TFF'ye başkan oldu ve şimdi de adalet bekleyen onca insanı gözardı ederek şikenin ş si bile konuşulmasın artık sadece futbol konuşulsun diyor...Peki bir adaletsizlik ortadan kaldırılmadan nasıl başarıcaz bunu ?