Yusuf durumu kurtardı, Emre zor!

Eğer ilerde futbolcu olacağını sezdiğiniz bir oğlunuz varsa, siz siz olun, üşenmeyin,

Gidin Fener, Cimbom, Beşiktaş formalarıyla birer resmini çektirin. İlerde bu takımlardan birinde oynama, ya da birinde oynarken, diğerine transfer olma ihtimaline karşılık, saklayın dursun.

Uğruna birbirimizi yiyip, bir türlü içindeki kısır döngüden kurtulamadığımız, bu nedenle de Avrupa’da arpa boyu yol alamadığımız futbolumuzun son trendidir bu.

Amatörce profesyonellik…...

Eskiden damarımı kessen falanca renk akar derlerdi. Şimdi küçükken ben zaten bu takımı tutuyordum diyorlar ama inandıramıyorlar . Fotoğraflı olması gerekiyor. Belge şart.

Bakın Galatasaray formasıyla Hagi’nin yetiştirmesi olarak tanınan, o formayla UEFA kupası kaldıran bir Emre Belözoğlu’nun milyon euroları aldıktan ‘’ben zaten Fener’liydim’’ sözüne inanan var mı?. Yok..Çünkü küçükken bu formayla çekilen bir fotoğrafı yok!.

Rüştü de öyle. Fenerbahçe formasını en çok giyen ve Fenerbahçe’nin en çok milli olan kalecisi olarak eldivenleri Fenerbahçe müzesindeki yerinde duruyor ama Allah’tan o ben zaten Beşiktaş’lıyım gibi bir laf etmedi de ona resmin var mı diye sorulmadı.

4 büyüklerde forma giyen Sergen de Fenerbahçe’ye geldiğinde, ''ben küçükken Fenerbahçe’liyim'' demişti de, onun ki de inanılacak gibi değildi. İyi sallamıştı. Beşiktaş’ta futbola 10 yaşında minik takımda başladığı biliniyordu.

Ama Yusuf Şimşek’in var. O yüzden, 3 sene Fenerbahçe’de oynamasa da, bulunmuş olsa da , Fenerbahçe’den sonra oynamadığı takım kalmasa da küçükken Beşiktaş’lı olduğunu kanıtladığı için, ne işe yarayacaksa, artık gerçek bir Beşiktaş’lı sayılabilir.

Yusuf’un Beşiktaş’lılığını kanıtlaması her ne kadar 34 senesini alsa da, geç olmuştur, güç olmamıştır!. Resimde maşallah iyi saklanmıştır. Bozulmamıştır maazallah….

Bu gibi amatör profesyonelliğe Avrupa’da rastlamak mümkün değildir.

Yusuf'u, Fenerbahçe'nin bedelsiz olarak kiraya verdiği Gaziantep bile 4 sene önce ondan umudu kesip, sözleşmesini tek taraflı feshetmişti. Onun, verdiği mücadelerle yeniden zirveye oynayan bir büyük takıma gelişini alkışlayan yok. ''Küçükken Beşiktaş'lıydım ama Denizlide oynarken Fenerbahçe'nin bizim maçta şampiyonluğu kaybetmesine ağladım '' sözleri de bir zamanlar ekmediğini yediği dükkana vefadır sadece. Fenerbahçe'li olduğu anlamını da taşımaz. Yusuf o maçın en iyilerinden biriydi çünkü.

Profesyonelliğinin gereğini yerine getiren, sayılı futbolculuk yıllarının sonlarına doğru, yarınını garanti altına almak isteyen, bunu değerlendirmeyi başarabilen profesyonel futbolculara bu gibi amatörce sorular sorarak veya onları buna mecbur etmeye devam ederek, bunlara kafa yorarak, bir şey elde edemeyeceğimizi artık anlamamız lazımdır.

Profesyonel futbolcunun takım tutamayacağını, sadece bu işten ekmek parasını kazandığı için, o an içinde bulunduğunu formanın ve aldığı paranın hakkını vermek için o kulüpte olduğunu, sözleşmesi sonunda her türlü şartı değerlendireceği ve bunun da onun tabii hakkı olduğu unutulmamalıdır. Buna alışmalıyız.

Günümüz futbolu artık bunu gerektiriyor.

Fotoğraf çok fazla bir şey ifade etmiyor.