Yüzde 20 bahşişi ile birlikte...

Prof. Dr. M. Gazi Yaşargil’i bilirsiniz. Tüm Bilim Dünyası’nın kabul ettiği, Dünyanın bir numaralı Beyin Cerrahı. Makaleleri bir çok dile çevrilmiş, tıpta devrimler yaratmış, bir çok ödül almış yurtdışındaki yüz aklarımızdan... Tam bir otorite.

Sayın Yaşargil’in bir söyleşisini okumuştum. Milliyet’te idi herhalde:

Şair Can Yücel’le birlikte okuyorlar, Ankara Atatürk Lisesinde…

Can Yücel’in babası Milli Eğitim Bakanı’dır… Hasan Ali Yücel...

Bu iki candan arkadaş, Hasan Ali Yücel’e giderler. Yüksek tahsillerini Avrupa’da yapmak istediklerini, Milli Eğitim Bakanı olarak kendilerine yardımcı olmasını isterler..

Hasan Ali Yücel;

Oğlu olduğu için Can Yücel’e yardımcı olamayacağını, bunun toplum vicdanında yanlış yorumlanacağını, hoş karşılanmayacağını ve ahlaki olmayacağını belirterek Gazi Yaşargil’i gönderebileceğini belirtir.

Kendi oğluna değil Gazi Yaşargil’e yardımcı olur yurtdışında tahsil yapması için..

Okuldan arkadaşları para toplarlar kendi aralarında ve Bakan’ında yardımcı olmasıyla yurtdışına gider Gazi Yaşargil.

Sonuç…

İşte Prof. Dr. M. Gazi Yaşargil çıkar ortaya.. Can Yücel’inde nasıl öldüğü malumunuzdur..

Nereden, nereye ?..

Bir yanda Devlet olanaklarından (çok yüce bir amacı olduğu halde) yararlanmayı ahlaksızlık sayan ve tenezzül etmeyen dürüst, namuslu, ülke çıkarlarını her zaman kendi çıkarlarından önde tutan bir Bakan ve günümüzdekiler…

Cumhurbaşkanı ABD’de biliyorsunuz, yanında eşi, bakanlar ve bakan eşleri ile birlikte…

Bayan Hayrunnisa Gül, Devlet Bakanı Mr Şimşek’in eşi Mrs Annalisa Şimşek, Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın eşi Zeynep Şimşek ve Büyükelçi’nin eşi Gülgün Şensoy bir restorana gidiyorlar ve gelen 500 dolarlık hesabın % 20 bahşişi ile birlikte Büyükelçiliğe fatura edilmesini söylüyorlar..

Burada yorum yok.. Yorumu toplum vicdanına bırakıyorum..

Başbakan oğlunu evlendirir, servetindeki artışın, oğluna gelen düğün takılarından borç alınarak sağlandığını açıklar,

Cumhurbaşkanı kızının düğününde gelen takıların yarısını Şehit Ailelerine bağışlayacağını açıklar..

Fakat bağışladığını görmeyiz..

Maliye Bakanının çocuklarının kurduğu şirketin önlenemez yükselişi ortada..

Yine Cumhurbaşkanının mahdumunun Ticaret hevesi biliniyor..

Başbakan’ın çocuklarının yurtdışında okumasına yardımcı olan işadamlarının aldığı ihaleler ve devletle ilişkileri biliniyor.

Söyleyebilir misiniz ?..

Devlet katında oturulmasaydı; Düğünlerde bu takılar, şirketlerdeki yükselişler, gemi almalar, ticarete atılmalar bu kadar kolay olurmuydu ?...

Burada da yorum yok.. Yorum yine toplum vicdanına havale…

Cumhuriyet dönemindeki en büyük kalkınma hamlesinin Atatürk jenerasyonu döneminde olduğu ne kadar da belli değilmi ?..

O dönemden sonra neden durakladığımız ve son 20 – 30 yılda neden gerilediğimiz, neden Prof. Dr. M. Gazi Yaşargil gibi hocalar ve Hasan Ali Yücel gibi Bakanlar yetiştiremediğimiz çok daha iyi anlaşılıyor şimdi..

Saygılar…

Yararlandığım kaynak: Milliyet gazetesi..