Yüzde 80 "Hayır" çıkarsa

Bu tahmin bize ait değil… AKP ve hükümetin 2 numarasına ait… “Bu referandumda yüzde 80 ‘hayır’ da çıksa bizim gitmeye niyetimiz yok” diyor Arınç!
Tuhaf!
Bu açıklamadan daha tuhaf bir öngörüyü, Arınç’ın bu sözlerinden 1 gün önce Bahçeli dile getirmişti: “AKP ‘Hayır’ çıkacağını anlarsa referandumdan vazgeçebilir!”
Artık başlamış bir oylama sürecinden nasıl vazgeçilebilir? Elbette böyle bir şey mümkün olmadığından Bahçeli’nin öngörüsü bize saçma gibi gelmişti.
Bahçeli’den 1 gün sonra Arınç “yüzde 80 ‘hayır' da çıksa gitmeyiz” deyince Bahçeli’nin sözleri yerine oturuyor…
Elbette her halükarda referandum yapılacak. Vazgeçmek mümkün değil fakat iddialardan “yan çizmek”, referandumun önemini “küçültmek” mümkün!
Bir bakıma vazgeçmek!
O nasıl oluyor?
Önce Sayın Başbakan “bu referandum bir güven oylaması değil” der. Yani oylar ne çıkarsa çıksın iktidarı değiştiremez demeye getirir. Halkoylaması partilerden bağımsız gözükünce, beklenen sonuç çıkmazsa bir “mağlubiyet”ten de söz edilemez.
Ardından 2 numara daha kuvvetli bir açıklama yapar: “Yüzde 80 ‘hayır’ da çıksa bizim gitmeye niyetimiz yok.”
Hımmm…
Demek yüzde 80 “hayır” çıkma ihtimali var.
Teşekkürler Sayın Arınç! "Hayrı"cılara kuvvet verdiniz!
* * *
Arınç, neden gitmeyeceklerini de söylüyor: “Bizi halkın iradesi getirdi!”
Peki, Sayın arınç, 12 Eylül günü sandıklara gidecek olanlar halk değil mi? Sandıktan çıkacak sonuç halkın iradesi olmayacak mı?
Bir de ne zaman çekip gideceklerini bildiriyor, Arınç; “Biz yüzde 47 ile geldik. Halkımız bizi yüzde 7’ye indirirse ’Eyvallah’ der çeker gideriz.”
Peki, oyunuz yüzde 8’e inerse ne olur? Gitmeyecek misiniz?
* * *
Son olarak şu cümleyi sarf ediyor: “Milletimizin cezasına razıyız.”
Demek, bir gün milletin ceza vereceğinin farkındasınız.
Arifane bir sezgi!
* * *
Erdoğan Shov’da

Erdoğan, Pazartesi akşamı Shov’daydı… Allahım, Ali Kırca ve Tuba Atav soru sorarken ne kadar ince, ne kadar, kibar, ne kadar mahcuptular. Lâkin yine de “soru sorabildiler!” Her sual, uzun özürlerin ardından sorulduğu halde, gizlemeye çalışsa da, Başbakan’ın sorulara kızdığı yüzünden belli oluyordu.
Kırca’nın, tartışmalı 2 madde hakkında yönelttiği soruya Başbakan şu cevabı verdi: “AYM’nin yedeklerle beraber zaten şu anda 15 üyesi var. Cumhurbaşkanı 2 ‘hukukçu” üye daha atayacak… O kadar! HSYK’ya ise hâkim ve savcılar kendi seçtikleri üyeleri gönderecekler… O kadar”
Yani, yasama ve yürütmenin hiç müdahalesi olmayacak!
Allah Allah… Böyle bir değişikliğe kim itiraz edebilir ki?
Lâkin hukukçular ve CHP öyle demiyor… “Yargı iktidar tarafından teslim alınacak” diyor.
MHP ise çok daha vahim bir “OY”un, paketin bir “yıkım” projesi olduğunu savunuyor.
Kimin doğru söylediğini anlamak için 3 lider niçin bir arada ekrana çıkıp da tartışmıyorlar? Başbakan, muhalefet liderleri karşısında, en azından biri karşısında bu maddeleri savunsun, yukarıda anlattığı gibi olduğuna ikna etsin, benim bile kararımı etkileyebilir!
Nitekim Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı mütemadiyen TV’de tartışmaya davet ediyor.
Neden cevap namına tık yok?