Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mart '12

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Yüzleşme

Yüzleşme
 

İyi şeyleri yaşamak için kendimdeki  iyiliği fark edip, ortaya çıkarmam gerekti. Sevilmek için içimdeki sevgi kaynağının kapısındaki pas tutmuş kiliti açtım..Kendime baktım, orada ihmal edilmiş, büyümemiş, yetişkin olmaktan korkan küçük bir kız çocuğu duruyordu…Ona sımsıkı sarıldım, elinden tuttum ve “hadi bakalım, seninle keyifli bir yolculuğa çıkıyoruz, kocaman bir nefes al ve benimle gel” dedim…

Sevgi hep oradaydı, onu saklı tutan ve aramızdaki engelleri kaldırmama engel olan zihin çöplüğümü temizledim önce. Neler yoktu ki o çöplükte;” İnsanlara güvenme, kime inansan sana kazık atar, iyilik yaparsan kötülük görürsün, hayatta hep haksızlığa uğradın, sen hep haklı ve doğruydun ama kader sana oyunlar oynadı. Ahh şöyle kıymetini bilen insanların içinde büyüsen, farklı bir anne baban olsa kimbilir neler olurdu..Zaten büyük fırsatlar hep kurnazların karşısına çıkar, herkes seni aldattı, sen cefakar ve fedakar anne, eş, mükemmel dost oldun ama hep kazık yedin, kıymetimi bilmiyorlar…v.s, v.s…..”

Karşımda beni kucaklamaya hazır insanlara şüpheyle bakarken bana yaklaşmalarına nasıl izin verebilirdim ki, o kadar çok koruma kalkanı, o kadar kalın bir zırh giyinmiştim ki, ne hayallerim ne arzularım ne de ne de yeteneklerim görülebiliyordu…

Her sabah korkularımdan ördüğüm kalın ve kederli ruh elbisemi giyip yaşamaya çabalarken sahip olduğum gerçek potansiyelimi nasıl keşfedebilirdim?..Neşemi, insanlara sunabileceğim iyi ve yararlı yanlarımı, yeteneklerimi  nasıl yaşayabilirdim…

Bıkmadan usanmadan kendimle çalıştım, her an, her gün her hafta ve her ay yeni yüzlerimle tanıştım, sahte yüzlerimle vedalaştım birer birer, hayatıma dahil olan ve beni omuzlayan ne çok insana haksızlık etmişim meğer..Sevgisizliğime ne çok kurban vermişim…Koyduğum anlamsız hedefler ve hırslarım için ne çok yüreği çiğneyip geçmişim..Başaramadıklarım için kendime duyduğum öfkeye ne çok bahaneler bulmuşum…

Çocuklarımdan özür diledim önce, bana katlanıp terk etmedikleri için. Onları kontrol edip, hayatımdaki boşlukları doldurmaya alet ettiğim için. Haketmedikleri kadar eleştirip, hak ettikleri halde takdir etmediğim için.Yapabileceklerinden hep daha fazlasını beklediğim için …

Eski eşimi kucakladım ilk gördüğüm yerde, bana bıkmadan usanmadan sevgiyle baktığı için..Çocuk yaşımda bizi terk eden babamın yapmadığı babalık görevleri için seçtiğim eski eşime, ne çok acı çektirmiştim, onu sevmediğim halde ne büyük fedakarlıklar yapmasını bekleyip yine de onu takdir etmediğim için binlerce kez özür dilerim senden güzel adam…

Babamı buldum kırk yıl sonra, ona sarılıp başımı göğsüne yasladığımda eksik olan en büyük parçamın tamamlandığını hissettim. Benimle ilgili ne güzel küçük detaylar hatırlıyordu, onda yaşayan beni sevdim, babama baktım, o bendim, ben de o…Biraz daha geç kalsam ,ona ne kadar benzediğimi asla bilemeyecektim..Onun gibi dağları tepeleri sevdiğimi, gökyüzüne bakmadan uyuyamadığımı, yazma sevgimin ondan geldiğini…”Canım babam, iyi ki senin kızınım” dedim…

Annemden korkardım en çok, ona benzemekten..Şimdi ne kadar güçlü ve sabırlı bir kadının kızı olduğumun farkındayım, ondaki güzellikleri görmekten aciz olan ben yıllar boyu onu yargılayıp aptal kibirim ve egomla kendimi avutmuştum…”Ben farklıyım, hiç anneme benzemiyorum..” Oysa ne güzel bir kadının, ne azimli ve çalışkan bir annenin devamıyım, iyi ki o benim annem, iyi ki sen beni dünyaya getirdin güzel annem….Nasırlı ellerinden öpüyorum, yorgun ama sevgi dolu gözlerinden de.....

Bedenimi sevmeyi öğrendim, içimdeki kadını, anneyi, babayı, kardeşi, ablayı, arkadaşı….Hepsi bendim, hepsi benden göründükleri gibi…..Ben ne kadar ve nasıl alırsam öyle geliyorlardı bana..Sevgiyle kabullendiklerim kucaklayıp sardılar beni, olduğum gibi…Oldukları gibi sevmeyi öğrendim…Ve tüm bunlar için çabaladım, emek verdim, istedim, bütün kalbimle....

 
Toplam blog
: 40
: 423
Kayıt tarihi
: 14.04.11
 
 

Eğitimim, hayata dair hiç bir şey bilmediğimi anlamama yetecek kadar, Bilgi birikimim, bilgin..