Yüzsüzler cennetinden fıkralar...

Sirkte aslanlar,yaşlanmış;artık gösteri yapacak mecalleri kalmamış. Sirk sahibi gazetelere ilan vermiş.

''Aslan taklidi yapacak kişiler aranıyor !..Ücret dolgundur ''

Bu ilanı duyan ve işsizlikten bunalmış olan Temel,hemen sirk müdürüne başvurmuş.

''Uyyy uşağım ,pendenuz şahane aslan taklidi yaparım . Bu göreve talibimdir daaa !..''

'' Gerçekten yapabilir misin bunu !..O halde şu aslan kostümünü giy bakalım !..Görelim marifetini !..''

Temel, aslan kostümünü giymiş, gerilmiş, kükremiş, çevik hareketlerle kendini kanıtlamış.

Sirk sahibi de çok beğenmiş, ertesi gün gösteriye davet etmiş...

Gösteri saati gelince Temel, aslan kostümüyle sahneye çıktığında salon alkışla inlemiş...

Temel, ateş çemberinin içinden başarıyla geçmiş. Salon, bir gösteri daha istemiş...

Temel,bir daha gerilmiş...

Yüksek bir bölüme çıkıp uçarcasına ateş çemberinden ok gibi geçmiş...

Havada süzülerek tam yere inmişken ayaklarını bastığı ahşap platform aniden çökmez mi ?..

Temel, aslan kostümüyle birlikte karanlık ve geniş bir dehlize düşüvermiş.Yara bere içinde kalmış...

Gözü, karanlığa yeni alışmış ki bir de ne görsün !..Aman Allahım !..

Karşıda iri kıyım iki aslan yatar vaziyette ona bakmıyorlar mı ?..Hem de koca ağızlarını, ara sıra açmıyorlar mı ?..

Temel:

'' Eyvahlar olsun !..Haçan şimdi ayvayı yedin uşağum Temel !..''

Karşıdaki aslanlar, gözleri kızarmış vaziyette hiddetle kükremişler...

'' Vaaaooouuuvvvv !..'' (İsteğe göre daha korkunç bir ses de olabilir.)

Temel :

'' Uuuuyyy !...Temel...Cideysuuun !...Bari imanımla cideyum daaa !...Eşheduellâ ilâhe illallâh !..''

Karşıdaki aslanlar,koro halinde:

'' Ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve rasûluhu !..''
..........

Kıssadan hisse: *Çevremizdeki,bazı kuyruksuz aslanların foyaları çıktı...Sirklerde kendilerine iş bakabilirler...

.........

Kocası,seyahate çıkar çıkmaz kadın ,kocasının da samimi arkadaşı olan âşığı Mahmut 'u eve almış.

Tam,yatağa girip de ''Ne olacak şu memleketin hali ?..'' Muhabbetlerine gireceklerken, kadının âşığının içine bir korku ateşi düşmüş ve soruvermiş:

'' Ya kocan aniden eve gelirse !...Hııı ?..Ne yapcem ben o zaman ?..''

Kadın ,gayet soğukkanlı olaraktan :

''-Girersin,gardıroba olur biter!..''

''Ya gardıroba bakarsa ?..Beni görürse...Hııı ?..''

'' Yahu,otobüs bekliyorum dersin !..''

Tam o sırada evde telefonunu unutan koca kapı zilini çalmaz mı ?..

Kadın,âşığını hemencecik gardıroba gizleyivermiş...Kocası, aceleyle odaya dalıvermiş...

Uykusunu (?) böldüğü için de karısından özür dilemiş...

Çok dalgın olan kocası, telefonunu almış; unuttuğu yeni gömleğini de almak için gardırobu aramaya başlamış...

''Bu benim beyaz gömleğim...Şu,eski gömleğim...Bu,sarı gömleğim...Merhaba Mahmut !.. İşte yeni gömleğim !..''

Adam, gömleğini alıp giderken aniden geri dönmüş !..Gardırobu açıp Mahmut'a sormuş ?..

'' Ulan!...P... !.. Ne arıyorsun benim gardırobumda haaa ?..''

Mahmut, gözlerini süzerekten, boynunu bükerekten :

''Abiciğim !..Şimdi ,-ben burada otobüs bekliyorum- desem inanmazsın ki !..''

...........

** Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Yardımcısı, Uyanık Bey, kendi kurumunun kreşine usulsüz yollardan sigortalanan,5 yaşındaki kızı için sorulan sorulara ilginç bir yanıt vermiş:

'' Şincik ,benim bu işten heeeç haberim yok !.. Benden habersiz çocuğumu kim sigorta ettirmiş ?..Bunun hesabını soracağım !..'' demiş... Belki inananlar bulunur...Kim bilir ?..

Kıssadan hisse : Yalancının mumu,yatsıya kadar yanar.

'' Yiyin fendiler yiyin!...Aksırıncaya kadar; tıksırıncaya kadar yiyin !.. ''



Maksudumuz bellidir kıssadan hisse olsun,

Ramazan gecelerimiz neş'eli...

Yüzünüz gülücüklerle dolsun...

Her ne kadar ettiysek sürç-ü lisan

Memleket hayrınadır,herkes duysun...